Önceki Ayet Sonraki Ayet  
2. Sûre Bakara/5

 أُوْلَئِكَ عَلَى هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

  Ulâike alâ huden min rabbihim ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Kelime Karşılaştırma
ulâike : işte onlar
alâ : üzere, üzerinde, ... e
huden : hidayet
min : den
rabbi-him : kendi Rab’leri, onların Rabbi
ve : ve
ulâike : işte onlar
hum : onlar
el muflihûne : felâha erenler, kurtuluşa erenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardır rablerinden doğru yolu bulanlar, onlardır kurtulup muratlarına erenler.

 Abdullah Parlıyan = İşte Rablerinin gösterdiği cennet yolunda yürüyen ve gerçek mutluluğa erecek kimseler de onlardır.

 Adem Uğur = İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve umduklarına erenler, işte onlardır!

 Ahmed Hulusi = İşte onlar, Rablerinden (nefslerini oluşturan Esmâ bileşiminden kaynaklanan) HÜDA (hakikati idrak) hâlindedirler ve onlar kurtuluşa ermişlerdir.

 Ahmet Tekin = İşte bunlar yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rablerinin gösterdiği doğru yolda yürüyen, faaliyet gösteren erlerdir. İşte bunlar kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.

 Ahmet Varol = İşte onlar Rablerinin göstermiş olduğu hidayet yolu üzerindedirler ve kurtuluşa erecek olanlar da onlardır.

 Ali Bulaç = İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.

 Ali Fikri Yavuz = İşte böyle kimseler, Rablerinden olan hidâyet ve doğru yol üzeredirler; ve bunlar azabdan kurtulup sevaba erenlerdir.

 Ali Ünal = İşte o (kutlu) zatlar, (Kur’ân şeklinde tecelli eden hidayet kaynağına dayalı imanlarının neticesi olarak) Rabbilerinden gelen tam bir hidayet üzerinde (âdeta yükselebilecekleri son noktaya doğru seyahat ediyor gibi)dirler; ve onlardır gerçek mazhariyet sahipleri, gerçekten kurtuluşa ermiş olanlar.

 Bayraktar Bayraklı = İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridirler.

 Bekir Sadak = Iste Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erisenler bunlardir.

 Celal Yıldırım = İşte bunlar, Rabları tarafından doğru yol üzeredirler ve korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşanlar da bunlardır.

 Cemal Külünkoğlu = İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler de, gerçek anlamda kurtuluşa erenler de onlardır.

 Diyanet İşleri (eski) = İşte Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erişenler bunlardır.

 Diyanet Vakfi = İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

 Edip Yüksel = İşte, Rableri tarafından yol gösterilenler ve mutluluğa erenler bunlardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bunlar işte rablarından bir hidayet üzerindedir ve bunlar işte bunlar o murada eren müflihin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bunlar işte Rablerinden bir hidayet üzerindedir ve bunlar işte o murada eren kurtulmuşlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir.

 Gültekin Onan = İşte bunlar, rablerinden (olan) bir hidayet üzerindedirler ve felaha erenler / erdirilenler bunlardır.

 Harun Yıldırım = İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.

 Hasan Basri Çantay = İşte onlar Rablerinden (gelen) Hidâyetin tam üzerindedirler. Asıl muradlarına kavuşanlar da işte onlar.

 Hayrat Neşriyat = İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler, kurtuluşa erenler de işte ancak onlardır.

 İbni Kesir = İşte onlar, rablarından bir hidayet üzeredirler ve işte onlar, felaha erenlerdir.

 Kadri Çelik = İşte onlardır rablerinden bir hidayet üzere olanlar ve işte onlardır, sadece onlardır felaha erenler.

 Muhammed Esed = İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler onlardır, mutluluğa erişecek olanlarda!

 Mustafa İslamoğlu = İşte onlar, Rablerinden gelen kusursuz bir rehberliğe tabidirler; ve işte onlar, evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = İşte onlar Rabb-i Kerîm'leri tarafından bir hidâyet üzeredirler. Felâh bulanlar da ancak onlardır.

 Ömer Öngüt = İşte onlar Rablerinin yolunda olanlardır. İşte onlar saâdete erenlerdir.

 Şaban Piriş = İşte, Rab’lerinin yolunda olanlar ve kurtuluşa erecek olanlar onlardır.

 Sadık Türkmen = Işte onlar Rablerinden (gelen) doğru bir yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.

 Seyyid Kutub = İşte onlar Rabblerinden gelen hidayet yolundadırlar ve kurtuluşa erenlerdir.

 Suat Yıldırım = İşte bunlardır Rableri tarafından doğru yola ulaştırılanlar. Ve işte bunlardır felâh bulanlar.

 Süleyman Ateş = İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve umduklarına erenler, işte onlardır!

 Tefhim-ul Kuran = İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de bunlardır.

 Ümit Şimşek = İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler. Ve onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.

 Yaşar Nuri Öztürk = İşte bunlardır Rablerinden bir hidayet üzere olanlar, işte bunlardır gerçek anlamda kurtuluşu bulanlar.

 İskender Ali Mihr = İşte onlar, Rab’lerinden bir hidayet üzeredirler. Ve işte onlar,onlar muflihundurlar (felâha, kurtuluşa erenlerdir).

 İlyas Yorulmaz = İşte onlar Rablerinin belirlediği doğru yol üzerinde olanlar ve kurtuluşa erenlerde bunlardır.