Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/48

 أَوَ آبَاؤُنَا الْأَوَّلُونَ

  E ve âbâunel evvelûn(evvelûne).

Kelime Karşılaştırma
e ve âbâu-nâ : ve babalarımız, atalarımız da mı
el evvelûne : evvelkiler, bizden önce ölenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Evvelki atalarımız da mı?”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yoksa önceden gelip geçen atalarımız mı dirilecek?

 Abdullah Parlıyan = Yoksa önceden gelip geçen atalarımızda mı diriltilecek?

 Adem Uğur = Önceki atalarımız da mı?

 Ahmed Hulusi = "Evvelki atalarımız da mı?" derlerdi.

 Ahmet Tekin = 'Önceki atalarımız da mı diriltilecek?'

 Ahmet Varol = Ve önceki atalarımız da mı?'

 Ali Bulaç = "Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?"

 Ali Fikri Yavuz = Evvelki atalarımızda mı?”

 Ali Ünal = “Ve gelip geçmiş atalarımız da mı?”

 Bayraktar Bayraklı = (47-50) Şöyle diyorlardı: “Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?” De ki: “Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.”

 Bekir Sadak = «nce gelip gecmis babalarimiz mi?»

 Celal Yıldırım = «Önce gelip geçen babalarımız da mı ?..»

 Cemal Külünkoğlu = (47-48) Derlerdi ki: “Ölüp toprak olduktan ve çürüyüp kemik haline geldikten sonra mı biz diriltilecekmişiz? Önceden gelmiş geçmiş atalarımız da mı (diriltilecek)?”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Önce gelip geçmiş babalarımız da mı?'

 Diyanet Vakfi = Önceki atalarımız da mı?

 Edip Yüksel = 'Önceki atalarımız da mı?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ya evvelki atalarımız da mı?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Önceki atalarımız da mı?»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Önceki atalarımızda mı?»

 Gültekin Onan = "Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?"

 Harun Yıldırım = “Önceden gelipgeçmiş atalarımız da mı?”

 Hasan Basri Çantay = «Evvelce geçmiş atalarımız da mı?»

 Hayrat Neşriyat = (47-48) Ve diyorlardı ki: '(Biz) öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek olan kimseleriz? Önceki atalarımız da mı?'

 İbni Kesir = Önce gelmiş geçmiş atalarımız da mı?

 Kadri Çelik = “Önceden gelip geçmiş babalarımız da mı?”

 Muhammed Esed = Ve eski atalarımız da mı?"

 Mustafa İslamoğlu = Önden giden atalarımız da (diriltilecek), öyle mi?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (48-50) «Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?» De ki: «Şüphe yok evvelkiler de, sonrakiler de,». «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»

 Ömer Öngüt = "Önce gelip geçmiş atalarımız da mı?"

 Şaban Piriş = Daha önceki atalarımızda mı? ..

 Sadık Türkmen = Önceki atalarımız da mı?!..”

 Seyyid Kutub = Eski atalarımız da mı?» diyorlardı.

 Suat Yıldırım = (47-48) Ve derlerdi ki: "Ölüp toprak olduktan ve çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz diriltilecekmişiz? Gelip geçmiş atalarımız da mı?"

 Süleyman Ateş = "Önceki atalarımız da mı?"

 Tefhim-ul Kuran = «Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?»

 Ümit Şimşek = 'Ya evvelki atalarımız, onlar da mı?'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Önceki atalarımız da mı?"

 İskender Ali Mihr = Ve evvelki (bizden önce ölen) babalarımız (atalarımız) da mı?

 İlyas Yorulmaz = Önceki atalarımızda mı? derlerdi.