Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/4

 وَمَا أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلاَّ وَلَهَا كِتَابٌ مَّعْلُومٌ

  Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ ehleknâ : ve biz helâk etmedik
min karyetin : bir yeri, bir ülkeyi
illâ : ancak, olmaksızın, hariç
ve lehâ : ve onun vardır
kitâbun : yazı, kitap, yazılı, yazılmış
ma’lûmun : bilinen
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz hiçbir şehri helâk etmedik ki helâk edeceğimiz zaman, malûm ve mukadder olmasın.

 Abdullah Parlıyan = Çünkü biz, hiçbir memleketi yok etmedik ki, onun mutlaka Allah tarafından bilinen bir yazgısı olmuş olmasın.

 Adem Uğur = Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.

 Ahmed Hulusi = Biz hiçbir bölgeyi belli bir yazgısı olmaksızın helâk etmedik.

 Ahmet Tekin = Biz, yalnız hakkında yazılı sicilleri, kaderleri, yazgıları belli olan memleketleri helâk ettik.

 Ahmet Varol = Hiçbir kasabayı helak etmedik ki, kendisi için bilinen bir yazı (ecel) olmasın.

 Ali Bulaç = Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.

 Ali Fikri Yavuz = Biz, hiç bir memleketi, (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helâk etmedik.

 Ali Ünal = Herhangi bir memleketi helâk etmiş olmayalım ki, onun için (toplumların hayatı adına koyup, kendilerine de bildirdiğimiz kanunlar çerçevesinde) belli bir hüküm, belli bir süre ve kayıt bulunmamış olsun.

 Bayraktar Bayraklı = Biz, hiçbir toplumu ilâhî kitaptan haberdar kılmadan helâk etmedik.[249]

 Bekir Sadak = Yok ettigimiz her hangi bir kasabanin elbette belli bir yazisi vardir.

 Celal Yıldırım = Hiç bir kasabayı yok etmedik ki, onun bilinen belli bir yazısı olmasın.

 Cemal Külünkoğlu = Biz, hiçbir memleketi (toplumu), (Allah katında, azabı hak edecek) bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.

 Diyanet İşleri (eski) = Yok ettiğimiz herhangi bir kasabanın elbette belli bir yazısı vardır.

 Diyanet Vakfi = Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.

 Edip Yüksel = Biz hiç bir topluluğu belirlenmiş bir yazgı olmaksızın yok etmeyiz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Biz hiç bir memleketi her halde ma'lûm bir yazısı olmaksızın helâk etmedik

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz, hiçbir memleketi herhalde bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz hiçbir memleketi (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helak etmedik.

 Gültekin Onan = Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.

 Harun Yıldırım = Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.

 Hasan Basri Çantay = Biz hiçbir memleketi, onun (levh-i mahfuzda) ma'lûm (ve mukadder) bir yazısı olmaksızın, helak etmedik.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (biz) hiçbir şehri, kendisi için belli bir kitab (kader) olmadan helâk etmedik.

 İbni Kesir = Biz, hiç bir kasabayı bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.

 Kadri Çelik = Biz, (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.

 Muhammed Esed = Biz, çünkü, hiçbir toplumu, (önceden) ilahi bir kelamdan bütünüyle haberli kılmadan helak etmedik;

 Mustafa İslamoğlu = Zira Biz hiçbir memleketi, (önceden) bilinip anlaşılan ilahi bir vahye muhatap kılmadıkça helake sürüklememişizdir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve hiçbir ülkeyi helâk etmedik ki, illâ onun için malum bir kitap vardır.

 Ömer Öngüt = Biz hiçbir memleketi yok etmedik ki, onun mutlaka bilinen bir yazısı olmasın.

 Şaban Piriş = Bilinen bir yazgısı olmayan hiçbir ülkeyi yok etmedik.

 Sadık Türkmen = Hiçbir kenti helâk etmedik ki, yaptıkları işler bir kitapta/dosyada kaydedilmiş olmasın!

 Seyyid Kutub = Yok ettiğimiz her beldenin mutlaka uğradığı akıbete ilişkin belirli bir yazısı vardır.

 Suat Yıldırım = Bizim imha ettiğimiz her memleket hakkında mutlaka daha önce kararlaştırılmış, malum bir vade vardır.

 Süleyman Ateş = Biz hiçbir kenti yok etmedik ki, onun mutlaka bilinen bir yazısı olmasın (helâk ettiğimiz her ülkenin yazılmış, tesbit edilmiş bir süresi vardır. O süre dolunca onları yok etmişizdir).

 Tefhim-ul Kuran = Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.

 Ümit Şimşek = Biz hiçbir beldeyi, katımızda bilinen ecelleri dolmadan helâk etmedik.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz hiçbir yurt ve medeniyeti, belirlenmiş bir yazgısı olmaksızın ortadan kaldırmadık.

 İskender Ali Mihr = Ve Biz hiçbir ülkeyi, onun malûm (bilinen) bir kitabı olmaksızın helâk etmedik.

 İlyas Yorulmaz = Yaşantıları kitaplara (tarihi kayıtlara) geçmiş şehirlerden, helak ettiklerimiz var.