Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/39

 فَتَوَلَّى بِرُكْنِهِ وَقَالَ سَاحِرٌ أَوْ مَجْنُونٌ

  Fe tevellâ bi ruknihî ve kâle sâhırun ev mecnûnun.

Kelime Karşılaştırma
fe : fakat
tevellâ : yüz çevirdi
bi rukni-hî : etrafındakilerle
ve kâle : ve dedi
sâhırun : sihir yapan, sihirbaz, büyücü
ev : veya, ya da
mecnûnun : mecnun, deli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O ise kuvvetine güvenerek yüz çevirdi ve “Bu bir büyücü veya delidir” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken bütün kuvvetiyle dönmüştü de ya büyücü demişti, yahut da deli.

 Abdullah Parlıyan = O bütün ileri gelenleri ve ordusuyla birlikte yüz çevirmişti, kibirlenip, böbürlenmişti de; “Bu Musa bir büyücü veya bir deli” demişti.

 Adem Uğur = Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: "O, bir büyücüdür veya bir delidir" demişti.

 Ahmed Hulusi = Erkânı ile birlikte yüz çevirdi ve dedi ki: "Bir büyücü yahut mecnun!"

 Ahmet Tekin = Firavun, kurmayları ve ordusuyla birlikte, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendirmişler, Mûsâ’nın peygamberliğine imandan yüz çevirmişler ve Mûsâ’ya: 'Büyüleyerek aklı etki altına alan veya cinlere mahkûm olmuş delidir.' demişlerdi.

 Ahmet Varol = Ama o ordusuyla birlikte yüz çevirdi ve: '(Bu Musa) büyücü veya delidir' dedi.

 Ali Bulaç = Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi.

 Ali Fikri Yavuz = O, bütün ordusu ile (imandan) yüz çevirdi ve şöyle dedi: “- Bu, bir sihirbaz, yahud bir mecnundur.”

 Ali Ünal = Ama Firavun, kendisine dayandığı ordusuyla birlikte haktan yüz çevirdi ve (Musa hakkında) “Bu”, dedi, “ya bir büyücü veya bir deli.”

 Bayraktar Bayraklı = Firavun ve yandaşları yüz çevirdi. Firavun, “Bu, bir büyücüdür veya delidir” dedi.

 Bekir Sadak = Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yuz cevirdi; «Sihirbazdir veya delidir» dedi.

 Celal Yıldırım = O, bütün ileri gelenleri ve ordusuyla birlikte yüzçevirdi ve «bu ya sihirbazdır, ya da delidir,» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = O ise, bütün ordusu ile (imandan) yüz çevirdi ve şöyle dedi: “Bu, bir sihirbaz yahut bir mecnundur.”

 Diyanet İşleri (eski) = Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yüz çevirdi; 'sihirbazdır veya delidir' dedi.

 Diyanet Vakfi = Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: «O, bir büyücüdür veya bir delidir» demişti.

 Edip Yüksel = Erkanıyla birlikte yüz çevirdi ve 'Ya bir büyücüdür, ya da bir deli,' dedi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O bütün kuvvetiyle tersine gitti: sâhir veya mecnun, dedi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = o bütün kuvvetiyle tersine gitti: «Bu bir sihirbaz veya delidir!» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmiş, onun hakkında: «Bu bir sihirbazdır, ya da bir delidir.» demişti.

 Gültekin Onan = Fakat o, 'Bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi.

 Harun Yıldırım = Fakat o, bütün güç kaynaklarıyla yüz çevirip: “Sihirbaz veya delidir.” dedi.

 Hasan Basri Çantay = O, ordusiyle birlikde (îmandan) yüz çevimiş, (onun hakkında) «Ya bir sihirbazdır, yahud bir mecnundur» demişdi.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (Fir'avun) bütün kuvveti (ordusu) ile (îmandan) yüz çevirdi ve (Mûsâ için): '(O) bir sihirbazdır veya bir delidir!' dedi.

 İbni Kesir = O, erkanı ile birlikte yüz çevirmiş; ya bir büyücü, ya da bir delidir, demişti.

 Kadri Çelik = Fakat o, bütün (kişisel ve askeri) gücüyle yüz çevirdi ve “(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir” dedi.

 Muhammed Esed = o zaman (Firavun) kudretinden (dolayı böbürlenerek) karşı koymuştu ve "(Bu Musa) bir büyücü veya bir delidir!" demişti;

 Mustafa İslamoğlu = Fakat o iktidarına güvenerek (Musa'ya) karşı çıkmış, üstelik "O, ya bir büyücü ya da bir delidir" demişti.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Fir'avun) Hemen bütün kuvvetiyle yüz çevirdi ve dedi ki: «Bir sihir edici veya bir delidir.»

 Ömer Öngüt = O bütün erkânı ile birlikte yüz çevirdi ve: "Bir sihirbaz veya bir delidir. " dedi.

 Şaban Piriş = Firavun, askerlerine güvenerek yüz çevirmiş ve: -Bu ya bir sihirbaz veya bir delidir, demişti.

 Sadık Türkmen = Ancak o, bütün kuvvetiyle yanı üzere döndü/sırtını çevirdi. Ve: “Bu bir büyücü veya mecnundur” dedi.

 Seyyid Kutub = Fir'avn ordusuyla birlikte yüz çevirmiş ve «Musa, ya bir büyücü ya da bir delidir» dedi.

 Suat Yıldırım = Derken bütün kuvvetiyle dönmüştü de ya büyücü demişti, yahut da deli.

 Süleyman Ateş = (Fir'avn ona) Yanını çevirdi ve: "Bu, ya büyücü veya cinlidir" dedi.

 Tefhim-ul Kuran = Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: «(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir» dedi.

 Ümit Şimşek = Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirdi ve 'Bu ya büyücü, ya da delinin biri' dedi.

 Yaşar Nuri Öztürk = O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."

 İskender Ali Mihr = Fakat o, etrafındakilerle yüz çevirdi ve: “O bir sihirbaz veya delidir.” dedi.

 İlyas Yorulmaz = Firavun, gönderdiğimiz sağlam yaptırımlardan (ikna edici ayetlerden) yüz çevirerek Musa ya “Sihirbaz veya delirmiş” dedi.