Önceki Ayet Sonraki Ayet  
44. Sûre Duhân/31

 مِن فِرْعَوْنَ إِنَّهُ كَانَ عَالِيًا مِّنَ الْمُسْرِفِينَ

  Min fir’avn(fir’avne), innehu kâne âliyen minel musrifîn(musrifîne).

Kelime Karşılaştırma
min fir’avne : firavundan
inne-hu : muhakkak ki o
kâne : oldu, idi
âliyen : ululuk, büyüklük taslayan
min el musrifîne : müsriflerden, haddi aşanlardan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Firavun'dan; şüphe yok ki o haddi aşanlardan yücelik satan, ululanan biriydi.

 Abdullah Parlıyan = Firavun'un onların başına sardığı azaptan. Şüphesiz o Firavun, haddi aşanlardan ve büyüklük taslayan, ululanan biriydi.

 Adem Uğur = Firavun'dan. O, azgın bir diktatör idi.

 Ahmed Hulusi = Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi

 Ahmet Tekin = Firavun’dan da kurtardık. O, cahilce davranarak üstünlük taslayıp haddi aşan, günah, isyan ve inkâr bataklığında olanlardan bir zorba, bir diktatördü.

 Ahmet Varol = Firavun'dan. Şüphesiz o ölçüyü taşıranlardan bir büyüklenici (zorba) idi.

 Ali Bulaç = Firavun'dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.

 Ali Fikri Yavuz = Firavun’dan (esaretinden ve oğullarının öldürülmesinden). Çünkü o azgın müsriflerdendi, (şirke varanlardandı).

 Ali Ünal = Firavun’dan. Gerçekten Firavun, kibirli bir zorba idi; Allah’ın verdiği kabiliyet ve melekeleri israf edip, haddi aşanlardandı.

 Bayraktar Bayraklı = (30-31) Andolsun biz, İsrâiloğulları'nı o alçaltıcı azaptan, yani Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, aşırı gidenlerden bir zorba idi.

 Bekir Sadak = (30-31) And olsun ki, Israilogullarini, azgin bir zorba olan Firavun'un alcaltici azabindan kurtardik.

 Celal Yıldırım = (30-31) And olsun ki, biz, İsrail oğulları'nı horlayıcı aşağılayıcı olan o azâbdan, Fir'avn(ın zulüm ve haksızlığın)dan kurtardık. Şüphesiz ki o, ölçüyü kaçıranların, aşırı gidenlerin kendini yüksekte göreni (başkalarına tepeden bakanı) idi.

 Cemal Külünkoğlu = (30-31) Andolsun ki biz, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan, Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşan, büyüklük taslayan bir zorba idi.

 Diyanet İşleri (eski) = (30-31) And olsun ki, İsrailoğullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alçaltıcı azabından kurtardık.

 Diyanet Vakfi = Yani Firavun'dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.

 Edip Yüksel = Firavun'dan. O, azgın bir diktatör idi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Firavun'dan, çünkü o haddi aşanlardan bir üstündü.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı.

 Gültekin Onan = Firavun'dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.

 Harun Yıldırım = Firavun’dan. Çünkü o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.

 Hasan Basri Çantay = (30-31) Andolsun ki biz İsrâîl oğullarını o zillet verici azâbdan, Fir'avndan kurtardık. Hakıykat o, haddi aşanlardan bir mütekebbirdi.

 Hayrat Neşriyat = (30-31) And olsun ki, İsrâiloğullarını o (pek) aşağılayıcı azabdan, Fir'avun’dan kurtardık. Çünki o üstünlük taslayan bir kimse idi, haddi aşanlardandı.

 İbni Kesir = Firavun'dan. Doğrusu o, azgın bir zorba idi.

 Kadri Çelik = Firavun'dan (kurtardık). Şüphesiz o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.

 Muhammed Esed = Firavun(un onların başına sardığı azap)tan; zaten o, kendi kişiliklerini harcayıp duranların en başta gelenlerindendi;

 Mustafa İslamoğlu = Firavun'dan... Çünkü o, haddini bilmez küstahlardan biriydi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Fir'avun'dan, şüphe yok ki, o, müsriflerden bir mütekebbir olmuştu.

 Ömer Öngüt = Firavun'dan. Doğrusu o, azgın bir zorba idi.

 Şaban Piriş = Firavundan, çünkü o, haddi aşan bir zorba idi.

 Sadık Türkmen = Firavun’dan!.. Çünkü o, sınırı aşanlardan ululuk taslayan birisi idi.

 Seyyid Kutub = Yani Firavun'dan. Çünkü o haddi aşanlardan bir zorba idi.

 Suat Yıldırım = (30-31) Böylece, İsrailoğullarını gerçekten zelil eden, aşağılayan o işkenceden, Firavun’un işkencesinden kurtardık. Doğrusu, bu adam, haddini aşan, büyüklük taslayan zorbanın teki idi.

 Süleyman Ateş = Fir'avn'dan. Çünkü o, (insanları ezip) ululanan, sınırı aşanlardan biri idi.

 Tefhim-ul Kuran = Firavun'dan. Çünkü o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.

 Ümit Şimşek = Onları Firavun'dan kurtardık. Gerçekten o haddini aşmış bir zorba idi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Firavun'dan kurtardık. Firavun, haddi aşanların büyüklük taslayanlarından biriydi.

 İskender Ali Mihr = O firavun ki, şüphesiz o, haddi aşanlardan ve büyüklük taslayanlardandı.

 İlyas Yorulmaz = Haddi aşan ve kendini yüce gören Firavundan (kurtardık)