Önceki Ayet Sonraki Ayet  
69. Sûre Hâkka/25

 وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِشِمَالِهِ فَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي لَمْ أُوتَ كِتَابِيهْ

  Ve emmâ men ûtiye kitâbehu bi şimâlihî fe yekûlu yâ leytenî lem ûte kitâbiyeh.

Kelime Karşılaştırma
ve emmâ : ve, ama, ise
men : kişi, kimse
ûtiye : verilir
kitâbe-hu : onun kitabı, amel defteri, hayat filmi
bi şimâli-hî : onun solundan
fe : artık, o zaman
yekûlu : der, söyler
yâ leyte-nî : bana yazıklar olsun, keşke bana
lem ûte : verilmez
kitâbi-yeh : kitabım, amel defterim, hayat filmim
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ama kimin kitabı, sol yanından verilirse artık der ki: Keşke verilmeseydi kitabım.

 Abdullah Parlıyan = Kitabı sol tarafından verilenlere gelince; “Keşke kitabım elime verilmeseydi.

 Adem Uğur = Kitabı sol tarafından verilene gelince, der ki:" Keşke, bana kitabım verilmeseydi!"

 Ahmed Hulusi = Yaşam bilgisi kayıtları (kitabı) solundan oluşmuş olana gelince; o da şöyle der: "Keşke bana kayıtlarım hiç verilmeseydi!"

 Ahmet Tekin = Amel defteri solundan verilen ise:'Keşke bana kitabım, sicilim verilmeseydi.' der.

 Ahmet Varol = Kimin de kitabı solundan verilirse o da der ki: 'Keşke bana kitabım verilmeseydi.

 Ali Bulaç = Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi."

 Ali Fikri Yavuz = Kitabı sol eline verilmiş olan ise, der ki: “- Eyvah! Keşke kitabım bana verilmeseydi...

 Ali Ünal = Ama, amel defteri kendisine solundan verilecek kimseye gelince: “Eyvah!” der o, “Keşke bu defter bana hiç verilmeseydi!

 Bayraktar Bayraklı = (25-29) Kitabı sol tarafından verilene gelince, o da şöyle diyecek: “Keşke kitabım bana verilmeseydi, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim, keşke ölüm her şeyi bitirmiş olsaydı; malım bana hiçbir fayda vermedi, bütün gücüm yok oldu.”

 Bekir Sadak = (25-29) Fakat kitabi kendisine solundan verilen kimse: «Kitabim keske bana verilmeseydi; keske hesabimin ne oldugunu bilmeseydim; bu is keske son bulmus olsaydi; malim bana fayda vermedi; gucum de kalmadi» der.

 Celal Yıldırım = Kitabı sol tarafından verilene gelince: Ah keşke kitabım solumdan verilmeseydi!

 Cemal Külünkoğlu = Amel defteri kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke defterim bana verilmeseydi.”

 Diyanet İşleri (eski) = (25-29) Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: 'Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı' der.

 Diyanet Vakfi = (25-26) Kitabı sol tarafından verilene gelince, o: Keşke, der, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!

 Edip Yüksel = Kitabı solundan verilenlere gelince, onlar, 'Keşke kitabım bana verilmeseydi,' der,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Amma kitabına soliyle irdirilmiş olan da der ki: eyvah keşke erdirilmese idim kitabıma

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak kitabı sol tarafından verilen der ki: «Eyvah! Keşke kitabım verilmeseydi bana!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: «Keşke kitabım verilmeseydi de,

 Gültekin Onan = Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi."

 Harun Yıldırım = Kitabı sol eline verilen ise der ki: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.”

 Hasan Basri Çantay = Kitabı sol eline verilmiş olan kişiye gelince, o da der ki, «Ah keşki benim kitabım verilmeseydi».

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki kitâbı sol eline verilene gelince, artık (o) şöyle der: 'Keşke bana kitâbım verilmeseydi!'

 İbni Kesir = Kitabı solundan verilmiş olana gelince; der ki: Keşki kitabım bana verilmeseydi.

 Kadri Çelik = Kitabı sol eline verilen (var ya), o da der ki: “Bana keşke kitabım verilmeseydi!”

 Muhammed Esed = Sicili sol eline tutuşturulana gelince, "Eyvah!" diye feryad edecek, "Keşke sicilim bana gösterilmeseydi,

 Mustafa İslamoğlu = Karnesi sol tarafından verilen kimseye gelince... Sonunda o da şöyle sızlanacak: "Eyvah! Keşke hiç karne almasaydım!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (25-27) Fakat o kimseye ki, kitabı sol tarafından verilmiş olur, (o da) der ki: «Keşke kitabım bana verilmemiş olsa idi.» «Hesabımın da ne olduğunu bilmese idim. Keşke o (ölüm hayatımı) kesip bitirmiş olsa idi.»

 Ömer Öngüt = Kitabı sol eline verilmiş olana gelince, o da der ki: "Kitabım keşke bana verilmeseydi!"

 Şaban Piriş = Kitabı solundan verilen ise şöyle der: -Eyvah, keşke kitabım verilmeseydi.

 Sadık Türkmen = Kitabi solundan verilen kimseye gelince, der ki: “Ne olurdu kitabım (suç dosyam) bana verilmeseydi

 Seyyid Kutub = Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: «Keşke bana kitabım verilmeseydi,

 Suat Yıldırım = Ama hesap defteri sol tarafından verilen kimse: "Eyvah der, keşke verilmez olaydı bu defterim!

 Süleyman Ateş = Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: "Keşke bana Kitabım verilmeseydi!"

 Tefhim-ul Kuran = Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: «Bana keşke kitabım verilmeseydi.»

 Ümit Şimşek = Defteri solundan verilen ise, 'Keşke defterim verilmeseydi,' der.

 Yaşar Nuri Öztürk = Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!"

 İskender Ali Mihr = Ve kitabı (hayat filmi) solundan verilen kimse ise o zaman: “Keşke bana kitabım verilmeseydi.” der.

 İlyas Yorulmaz = Kitabı sol tarafından verilenlere gelince, onlarda “Keşke kitabım bana verilmeseydi. ”