Önceki Ayet Sonraki Ayet  
7. Sûre A’râf/2

 كِتَابٌ أُنزِلَ إِلَيْكَ فَلاَ يَكُن فِي صَدْرِكَ حَرَجٌ مِّنْهُ لِتُنذِرَ بِهِ وَذِكْرَى لِلْمُؤْمِنِينَ

  Kitâbun unzile ileyke fe lâ yekun fî sadrike haracun minhu li tunzire bihî ve zikrâ lil mu’minîn(mu’minîne).

Kelime Karşılaştırma
kitâbun : kitap
unzile : indirildi (indirilen)
ileyke : sana
fe : o zaman, artık
lâ yekun : olmasın
: içinde, ...de
sadri-ke : senin göğsün
haracun : bir darlık, bir sıkıntı
min-hu : ondan
li tunzire : uyarman için
bi-hi : onunla
zikrâ : hatırlatma, öğüt
li el mu’minîne : mü’minler için, mü’minlere
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve mü’minlere öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır. Artık ondan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bu bir kitaptır ki insanları onunla korkutman, inananlara da öğüt vermen için sana indirildi; bu yüzden yüreğinde bir sıkıntı, göğsünde bir darlık hâsıl olmasın.

 Abdullah Parlıyan = Bu kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için, sana indirilen bir kitaptır. Onun için bunu tebliğ ederken, kâfirlerin karşı gelmelerinden ve görevinin zorluğundan dolayı kalbinde bir sıkıntı olmasın.

 Adem Uğur = (Bu), kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.

 Ahmed Hulusi = Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir. . . Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın.

 Ahmet Tekin = Bu sana indirilen bir kitaptır, Kur’ân’dır. İnsanları Kur’ân ile uyarırken, mü’minlere öğütler verirken, bu kitaptan dolayı kalbinde bir şüphe, göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Ahmet Varol = Bu sana indirilen bir Kitap'tır. Onunla uyarman ve mü'minlere öğüt vermen hususunda gönlünde bir sıkıntı olmasın.

 Ali Bulaç = (Bu,) Bir Kitap'tır ki onunla uyarman için ve mü'minlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Ali Fikri Yavuz = Bu, bir Kitab ki, sana indirildi. (Ey Rasûlüm) tebliğden ve kavminin tekzibi korkusundan ötürü, sakın yüreğinde bir sıkıntı olmasın; ve onunla kâfirleri korkutup müminlere öğüt veresin...

 Ali Ünal = (Ey Rasûlüm!) Bu, sana indirilmiş bir kitaptır ki, –(onu tebliğ etme işinde ve insanların ona inanmayacakları endişesiyle) göksünde sakın bir daralma olmasın– onunla insanları (gittikleri yolun neticeleri konusunda) uyarasın ve mü’minler için de bir öğüt, bir hatırlatmadır o.

 Bayraktar Bayraklı = Bu, kendisiyle insanları uyarman ve insanlara öğüt olsun diye sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.[130]

 Bekir Sadak = Sana bir Kitap indirildi. Onunla insanlari uyarman ve inananlara ogut vermen icin kalbine bir darlik gelmesin.

 Celal Yıldırım = Bu, uyarman ve mü'minlere öğütte bulunman için sana indirilen bir kitaptır. Artık bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Cemal Külünkoğlu = (Bu,) kendisi ile (insanları) uyarasın ve inananlara öğüt veresin diye sana indirilen bir kitaptır. O halde bu görevi yaparken sakın ruhun sıkılmasın/kalbinde bir şüphe olmasın.

 Diyanet İşleri (eski) = Sana bir Kitap indirildi. Onunla insanları uyarman ve inananlara öğüt vermen için kalbine bir darlık gelmesin.

 Diyanet Vakfi = (Bu), kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.

 Edip Yüksel = Bu, sana indirilen bir kitaptır. Onunla uyarman ve inananlara öğüt vermen konusunda göğsünde bir kuşku ve sıkıntı olmasın

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir kitab ki sana indirildi, sakın bundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın da bununla inzar edesin, mü'minlere de şu bir ıhtar:

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu, kendisiyle uyarasın diye ve mü'minlere bir ihtar olmak üzere sana indirilen bir kitaptır; sakın bundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Bu,) sana indirilen bir Kitab'tır. Onunla (insanları) uyarman ve inananlara öğüt (vermen) hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Gültekin Onan = (Bu) Bir kitaptır ki onunla uyarman için ve inançlılara bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Harun Yıldırım = Kitap sana indirildi ki ondan dolayı kalbine bir sıkıntı gelmeden onunla uyarasın ve mü’minlere öğüt veresin.

 Hasan Basri Çantay = (Bu sûre, yahud Kur'an) — onunla (halkı) inzâr etmekliğim için, mü'minlere de bir öğüd olmak üzere — sana indirilen bir kitabdır. Artık bundan dolayı göksünde bir sıkıntı olmasın.

 Hayrat Neşriyat = (Bu,) kendisiyle (insanları) sakındırman ve mü’minlere nasîhat (vermen) için sana indirilen bir kitabdır; öyle ise ondan (onu tebliğden) dolayı gönlünde bir sıkıntı (yalanlanma korkusu) olmasın!

 İbni Kesir = Bir kitab indirilmiştir sana. Ondan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. Onunla uyarman için. Ve iman edenlere bir öğüt.

 Kadri Çelik = (Bu) Kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta (tebliğ ederken sakın) göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 Muhammed Esed = (Yücelerden) bir ilahi kelam indirildi sana artık gönlünde bu konuda herhangi bir şüpheye yer verme ki, onunla, (yoldan sapanları) uyarabilesin ve (böylece) inananlara da öğütte bulunabilesin:

 Mustafa İslamoğlu = Bir sure indirildi sana, artık bundan dolayı için daralmasın ki, onunla (insanları) uyarabilesin ve mü'minlere de (şu) öğüdü verebilesin:

 Ömer Nasuhi Bilmen = Bu bir kitaptır ki, bununla korkutasın diye ve mü'minlere bir mev'ize olarak sana indirilmiştir.Bundan dolayı senin kalbinde sakın bir sıkıntı olmasın.

 Ömer Öngüt = Resulüm! Bu, sana indirilen bir Kitap'tır. Bu hususta göğsünde bir sıkıntı olmasın. Onunla (insanları) uyarman ve inananlara öğüt vermen için (indirildi).

 Şaban Piriş = İnananlara nasihat olarak ve onunla uyarasın diye sana indirilen kitaptan dolayı sakın içinde bir sıkıntı olmasın.

 Sadık Türkmen = (Ey Muhammed/ey İNSAN!) Bu, sana/size indirilen bir kitaptır. Onunla uyarman[ız]dan ve inananlara öğüt vermen[iz]den dolayı, göğsün[üz]de bir sıkıntı olmasın.

 Seyyid Kutub = Bu Kur'an, kendisi ile insanları uyarasın ve müminlere öğüt veresin diye sana indirilen bir kitaptır. O halde bu görevi yaparken sakın ruhun sıkılmasın.

 Suat Yıldırım = Bu, kendisiyle insanları uyarman ve müminlere de bir öğüt ve irşad olmak üzere sana indirilen bir kitaptır ki sakın onu tebliğden ve halkın sana inanmamasından ötürü göğsün daralmasın.

 Süleyman Ateş = (Bu,) Sana indirilen bir Kitaptır. Onunla (insanları) uyarman ve insanlara öğüt (vermen) hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın (hiç kuşkulanma, tasalanma, bu tamamen Allâh tarafındandır. Sen hemen insanları uyar).

 Tefhim-ul Kuran = (Bu) Bir Kitap'tır. Bundan dolayı içinde bir sıkıntı olmasın. Onunla kafirleri kotkutman ve müminlere de bir öğüt olmak üzere sana indirildi.

 Ümit Şimşek = Bu, insanları onunla uyarman için ve mü'minlere bir öğüt olmak üzere sana indirilmiş bir kitaptır; onun için göğsün daralmasın.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak... O halde, bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.

 İskender Ali Mihr = Sana indirilen Kitap, mü’minler için bir zikirdir (öğüttür) ve onunla onları uyarman içindir. Artık ondan dolayı, göğsünde artık bir darlık (sıkıntı) olmasın.

 İlyas Yorulmaz = Onunla uyarman ve inananlara bir öğüt olması için, sana indirilmiş bir kitaptır ki, bu konuda içinde hiçbir sıkıntı olmasın.