Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/185

 قَالُوا إِنَّمَا أَنتَ مِنَ الْمُسَحَّرِينَ

  Kâlû innemâ ente minel musahharîn(musahharîne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
innemâ : ancak, sadece
ente : sen
min : den, dan
el musahharîne : sihir yapılmış olanlar, büyülenmişler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar şöyle dediler: “Sen ancak büyülenmişlerdensin.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sen dediler, ancak büyülenmiş kişilerdensin.

 Abdullah Parlıyan = Halkı Şuayb'a şöyle dedi: “Sen düpedüz büyülenmiş birisin.

 Adem Uğur = Onlar şöyle dediler: Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin!

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Sen yalnızca büyülenmişsin (etki altındasın)!"

 Ahmet Tekin = Onlar:'Sen, olsa olsa, büyülenerek aklı etki altına alınanlardan birisisin' dediler.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Sen ancak büyülenmişlerdensin.

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Sen ancak büyülenmişlerdensin".

 Ali Fikri Yavuz = (Onlar, peygamberleri Şuayb’a şöyle) dediler: “- Sen muhakkak çok büyülenenlerdensin.

 Ali Ünal = “Şuayb,” dediler, “sen, büyülenmiş birisisin.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar şöyle dediler: “Sen sadece büyülenenlerden birisin.”

 Bekir Sadak = (185-18) 7 «Ben ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler.

 Celal Yıldırım = «Sen ancak büyülenmiş (aklî dengesini kaybetmiş)lerden birisin.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar şöyle dediler: “Sen ancak büyülenmişlerdensin!”

 Diyanet İşleri (eski) = (185-187) 'Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür' dediler.

 Diyanet Vakfi = Onlar şöyle dediler: Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin!

 Edip Yüksel = Dediler ki, 'Sen büyülenmişsin.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sen, dediler: muhakkak sihirlilerdensin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dediler: «Sen muhakkak büyülenmişlerdensin.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar şöyle dediler: «Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin.»

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Sen ancak büyülenmişlerdensin."

 Harun Yıldırım = Onlar şöyle dediler: Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin!

 Hasan Basri Çantay = Dediler: «Sen ancak fazla büyülenmişlerdensin»!

 Hayrat Neşriyat = (Onlar şöyle) dediler: 'Sen ancak iyice sihirlenmiş kimselerdensin!'

 İbni Kesir = Dediler ki: Sen, ancak büyülenmişlerdensin.

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Sen ancak büyülenmişlerdensin.”

 Muhammed Esed = (Halkı Şuayb'a şöyle) dedi: "Sen düpedüz büyülenmiş birisin;

 Mustafa İslamoğlu = Onlar dediler ki: "Sen büyülenmiş birinden başkası değilsin!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Şüphe yok, sen (iyice) büyülenmişlerdensin.»

 Ömer Öngüt = Dediler ki: “Olsa olsa sen büyülenmiş birisin. ”

 Şaban Piriş = -Sen, ancak büyülenmiş bir adamsın dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Sen büyülenmişlerdensin!

 Seyyid Kutub = Eykeliler dediler ki; «Sen büyüye çarpılmış birisin.»

 Suat Yıldırım = "Sen" dediler, "bir sihirin etkisine kapılmışsın.

 Süleyman Ateş = Dediler: "Sen iyice büyülenmişlerdensin."

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Sen ancak büyülenmişlerdensin.»

 Ümit Şimşek = Dediler ki: 'Anlaşılan sen büyülenmişsin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Sen fena halde büyülenmişsin."

 İskender Ali Mihr = “Sen sadece büyülenmişlerdensin.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Dediler ki “Şuayb! Sen sihire uğramışlardan birisin. ”