Önceki Ayet Sonraki Ayet  
44. Sûre Duhân/17

 وَلَقَدْ فَتَنَّا قَبْلَهُمْ قَوْمَ فِرْعَوْنَ وَجَاءهُمْ رَسُولٌ كَرِيمٌ

  Ve lekad fetennâ kablehum kavme fir’avne ve câehum resûlun kerîm(kerîmun).

Kelime Karşılaştırma
ve lekad : ve andolsun
fetennâ : imtihan ettik
kable-hum : onlardan önce
kavme : kavim
fir’avne : firavun
ve câe-hum : ve onlara geldi
resûlun : resûl
kerîmun : kerim
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve andolsun ki onlardan önce Firavun'un kavmini de sınamıştık ve onlara güzel huylu bir peygamber gelmişti de.

 Abdullah Parlıyan = Biz onlardan uzun zaman önce de, Firavun halkını aynı yolla sınadık; Onlara şerefli bir elçi de gelmiş ve

 Adem Uğur = Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi geldi. (Şöyle diyerek)

 Ahmed Hulusi = Andolsun ki onlardan önce Firavun kavmini de güç işlerle denedik. . . Onlara kerîm bir Rasûl gelmişti.

 Ahmet Tekin = Andolsun, onlardan önce, biz, Firavun’un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara asâletli, değerli bir Rasul, Mûsâ gelmişti.

 Ahmet Varol = Andolsun, onlardan önce Firavun'un kavmini de imtihan ettik ve onlara şerefli bir peygamber geldi.

 Ali Bulaç = Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;

 Ali Fikri Yavuz = Celâlim hakkı için, onlardan (Kureyş’den) önce Firavun’un, kavmini imtihan ettik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişti.

 Ali Ünal = Onlardan önce Firavun’un halkını da imtihan ettik ve iptilâlara maruz bıraktık. Kendilerine çok değerli bir rasûl geldi;

 Bayraktar Bayraklı = (17-18) Andolsun, biz onlardan önce de, Firavun'un toplumunu imtihan etmiştik. Onlara da değerli bir peygamber gelmiş ve şöyle demişti: “Ey Allah'ın kulları! Çağrıma uyarak bana karşı görevinizi yerine getiriniz. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”[543]

 Bekir Sadak = And olsun ki, onlardan once, Firavun milletini denemistik. Onlara gelen degerli bir peygamber demisti ki:

 Celal Yıldırım = (17-18) And olsun ki, bunlardan önce Fir'avn milletini çetin bir sınavdan geçirmiştik. Onlara çok saygıdeğer bir peygamber gelmişti de, «Allah'ın kullarını bana teslîm edin! Çünkü ben şüpheniz olmasın ki size (gönderilen) güvenilir bir peygamberim.»

 Cemal Külünkoğlu = Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Musa) gelmişti.

 Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, onlardan önce, Firavun milletini denemiştik. Onlara gelen değerli bir peygamber demişti ki:

 Diyanet Vakfi = (17-18) Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti.

 Edip Yüksel = Onlardan önce Firavun'un halkını sınamıştık; onlara şerefli bir elçi gitmişti:

 Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlım hakkı için onlardan evvel Fir'avnin kavmını fitneye düşürdük, onlara da kerîm bir Resul gelmişti

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini fitneye düşürdük; onlara da şöyle söyleyen değerli bir peygamber gelmişti:

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti.

 Gültekin Onan = Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;

 Harun Yıldırım = Andolsun biz kendilerinden önce, Firavun’un kavmini de denedik. Onlara çok yüce ve şerefli bir rasul gelmişti.

 Hasan Basri Çantay = Andolsun ki biz bunlardan evvel Fir'avn kavmini de imtihan etdik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişdi,

 Hayrat Neşriyat = Celâlim hakkı için, kendilerinden önce Fir'avun kavmini de imtihân ettik; onlara da şerefli bir peygamber (olan Mûsâ) geldi.

 İbni Kesir = Andolsun ki; onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik ve onlara kerim bir peygamber gelmişti.

 Kadri Çelik = Şüphesiz biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denemeden geçirmiştik ve de onlara yüce bir peygamber gelmişti.

 Muhammed Esed = Biz onlardan (uzun zaman) önce Firavun halkını (aynı yolla) sınadık. Onlara soylu bir elçi gelmiş (ve)

 Mustafa İslamoğlu = Doğrusu Biz, onlardan önce de Firavun kavmini sınamıştık. Onlara seçkin bir elçi gelmiş

 Ömer Nasuhi Bilmen = (16-17) Pek şiddetli, satvetli bir tutuşla tutacağımız gün şüphe yok ki, Biz intikam alıcılarız. Andolsun ki, onlardan evvel Fir'avun'un kavmini bir imtihana tâbi tuttuk ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti.

 Ömer Öngüt = Andolsun ki onlardan önce Firavun kavmini de imtihan ettik ve onlara kerim bir peygamber gelmişti.

 Şaban Piriş = Onlardan önce Firavun kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi gelmişti.

 Sadık Türkmen = Hiç kuşkusuz Biz onlardan önce; Firavun halkına yaptıklarının karşılığını verdik. Onlara değerli bir elçi geldi.

 Seyyid Kutub = Andolsun, onlardan önce Firavun toplumuna da imkanlar vererek sınamıştık. Onlara saygın bir peygamber gelmişti.

 Suat Yıldırım = (17-18) Biz onlardan önce Firavun’un halkını da imtihan ettik, onlara da pek değerli bir resul gelip demişti ki: "Ey Allah’ın kulları, benim hakkımı verin, yani tebliğimi dinleyin; çünkü ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.

 Süleyman Ateş = Andolsun, onlardan önce Fir'avn toplumunu da (imkânlar vererek) sınadık. Onlara değerli bir elçi geldi, (şöyle diyerek):

 Tefhim-ul Kuran = Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denemeden geçirdik ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti:

 Ümit Şimşek = Onlardan önce Biz Firavun'un kavmini de sınamıştık. Onlara çok şerefli bir peygamber geldi ve dedi ki:

 Yaşar Nuri Öztürk = Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.

 İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki Biz, onlardan önce firavun kavmini de imtihan ettik. Ve onlara da kerim bir resûl (Hz. Musa) gelmişti.

 İlyas Yorulmaz = Onlardan önce Firavunun kavmini denemiştik ve onlara çok değerli bir elçi gelmişti.