Önceki Ayet Sonraki Ayet  
2. Sûre Bakara/152

 فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ

  Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurûn(tekfurûni).

Kelime Karşılaştırma
fe : o halde, öyle ise
uzkurû-nî : beni zikredin
ezkur-kum : ben sizi zikrederim (zikredeyim)
ve uşkurû : ve şükredin
: bana
ve lâ tekfurû-ni : ve beni inkâr etmeyin (ni’metlerimi inkâr edip küfürde olmayın)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık siz de anın beni, anın da ben de anayım sizi. Nankörlüğü bırakın da şükredin bana.

 Abdullah Parlıyan = Öyleyse siz, bütün zamanlarınızda ve bütün imkanlarınızla her yerde beni anın, ben de sizi her an bağışlamak ve sevap vermekle anayım. Verdiğim nimetlere karşı bana şükredin, nankörlük etmeyin.

 Adem Uğur = Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!

 Ahmed Hulusi = O halde zikirle, şükürle, ibadetle, dinimi, şeriatımı anlatarak beni anın ki, ben de size lütfumla muamele yapayım. Bana şükredin, bile bile beni inkâr ederek, ihsan ettiğim nimetlere nankörlük etmeyin.

 Ahmet Tekin = O halde zikirle, şükürle, ibadetle, dinimi, şeriatımı anlatarak beni anın ki, ben de size lütfumla muamele yapayım. Bana şükredin, bile bile beni inkâr ederek, ihsan ettiğim nimetlere nankörlük etmeyin.

 Ahmet Varol = Şu halde beni anın ki ben de sizi anayım ve bana şükredin, bana karşı nankörlük etmeyin.

 Ali Bulaç = Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

 Ali Fikri Yavuz = O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki, ben de sizi mağfiretimle anayım. Nimetlerime şükredin de nankörlük yaparak küfre varmayın. (Beni ve nimetlerimi inkâr etmeyin.)

 Ali Ünal = Öyleyse siz de Beni hiç hatırınızdan çıkarmayın ve lâyık olduğum şekilde anın ki, Ben de sizi unutmayayım ve hep anayım; ayrıca Bana şükredin ve katiyen nankörlükte bulunmayın.

 Bayraktar Bayraklı = Öyleyse beni anınız ki ben de sizi anayım. Bana şükrediniz, bana nankörlük etmeyiniz.[31]

 Bekir Sadak = Artik Beni anin, Ben de sizi anayim; Bana sukredin, nankorluk etmeyin. *

 Celal Yıldırım = O halde anın Beni, anayım sizi; şükredin Bana ve sakın nankörlük etmeyin.

 Cemal Külünkoğlu = O halde beni (ibadetle ve itaatle) hatırlayın ki ben de sizi (rahmet ve mağfiretle) hatırlayayım. Bana şükredin ve asla nankörlük etmeyin!

 Diyanet İşleri (eski) = Artık Beni anın, Ben de sizi anayım; Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

 Diyanet Vakfi = Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!

 Edip Yüksel = Beni hatırlayın ki ben de sizi hatırlayayım. Bana teşekkür edin; nankörlük etmeyin.

 Elmalılı Hamdi Yazır = o halde anın beni, anayım sizi ve şükredin de bana nankörlük etmeyin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O halde anın Beni, anayım sizi; Bana şükredin, nankörlük etmeyin!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.

 Gültekin Onan = Öyleyse (yalnızca) beni anın. Ben de sizi anayım. Ve yalnızca bana şükredin ve (sakın) küfretmeyin.

 Harun Yıldırım = O halde beni anın ki ben de sizi anayım ve bana şükredin; bana küfür (nankörlük) etmeyin.

 Hasan Basri Çantay = Öyle ise siz beni (taatle, ibâdetle) anın, ben de sizi (sevab ile, mağfiretle) anayım. Bir de bana şükredin, bana nankörlük etmeyin.

 Hayrat Neşriyat = Öyle ise beni (ibâdetle) zikredin ki, (ben de) sizi (rahmetimle) yâd edeyim; ve bana şükredin fakat bana nankörlük etmeyin!

 İbni Kesir = Öyleyse Beni zikredin ki, Ben de sizi anayım. Bir de Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

 Kadri Çelik = O halde artık beni anın da ben de sizi anayım. Bana şükredin ve asla küfranda bulunmayın.

 Muhammed Esed = Öyleyse Beni anın ki, Ben de sizi anayım; Bana şükredin ve Beni inkar etmeyin.

 Mustafa İslamoğlu = Şu halde, beni anın ki ben de sizi anayım! Ve bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık Beni zikrediniz ki Ben de sizi zikredeyim ve Bana şükrediniz, Bana nankörlükte bulunmayınız.

 Ömer Öngüt = Öyleyse siz beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

 Şaban Piriş = Beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

 Sadık Türkmen = Öyleyse yalnız Beni zikredin (ne emrettiğimi hatırlayın) ki, Ben de sizi (af ve bağışlama ile) zikredeyim/hatırlayayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

 Seyyid Kutub = O halde siz beni hatırlayın ki, ben de sizi hatırlayayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

 Suat Yıldırım = Öyleyse siz Ben’i zikredin ki Ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

 Süleyman Ateş = Öyle ise beni anın ki, ben de sizi anayım; bana şükredin, nankörlük etmeyin.

 Tefhim-ul Kuran = Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

 Ümit Şimşek = Siz Beni anın ki, Ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın nankörlük etmeyin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!

 İskender Ali Mihr = Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.

 İlyas Yorulmaz = Beni hatırlayın, bende sizi hatırlayayım, bana şükredin, beni inkâr etmeyin.