Önceki Ayet Sonraki Ayet  
90. Sûre Beled/14

 أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ

  Ev ıt’âmun fî yevmin zî mesgabetin.

Kelime Karşılaştırma
ev : veya
ıt’âmun : doyurma
fî yevmin : günde
: sahip, ...oldu
mesgabetin : yorgunluk ve açlık (darlık ve zorluk)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yahut açlık, kıtlık gününde doyurmak.

 Abdullah Parlıyan = Veya açlık, kıtlık zamanlarında açları doyurmaktır,

 Adem Uğur = Veya açlık gününde yemek yedirmektir,

 Ahmed Hulusi = Yahut aç olduğu hâlde elindekiyle başkasını doyurmak!

 Ahmet Tekin = Kıtlığın yaygın olduğu bir günde, bir dönemde kendisi açken başkasını doyurmaktır.

 Ahmet Varol = Yahut açlığın olduğu bir günde doyurmaktır:

 Ali Bulaç = Ya da açlık gününde doyurmaktır,

 Ali Fikri Yavuz = Yahud şiddetli bir açlık gününde yemek yedirmektir.

 Ali Ünal = Ya da kıtlık veya darlık zamanında doyurmaktır,

 Bayraktar Bayraklı = (11-16) Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle âzat etmektir veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

 Bekir Sadak = (14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir.

 Celal Yıldırım = (14-15-16) Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir.

 Cemal Külünkoğlu = (14-16) Yahut açlık gününde yakın olan bir yetimi veya hiçbir şeyi olmayan bir yoksulu doyurmaktır.

 Diyanet İşleri (eski) = (14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.

 Diyanet Vakfi = (11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.

 Edip Yüksel = Kıtlık anında doyurmaktır:

 Elmalılı Hamdi Yazır = Veya salgın bir açlık gününde yemek yedirmek

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ya da salgın bir açlık gününde yemek yedirmektir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,

 Gültekin Onan = Ya da açlık gününde doyurmaktır,

 Harun Yıldırım = Yahut kıtlık gününde doyurmaktır.

 Hasan Basri Çantay = yahud (salgın) bir açlık gününde yemek yedirmekdir,

 Hayrat Neşriyat = (14-16) Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.

 İbni Kesir = Yahut açlık gününde yemek yedirmektir,

 Kadri Çelik = Ya da açlık gününde doyurmaktır.

 Muhammed Esed = yahut (kendi) aç iken (başkasını) doyurmaktır,

 Mustafa İslamoğlu = veya açlık gününde (muhtaçları) doyurmaktır;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Yahut bir kıtlık gününde yemek yedirmektir.

 Ömer Öngüt = Veya (kıtlık gibi) açlık duyulan bir günde yemek yedirmektir.

 Şaban Piriş = Veya açlık gününde doyurmaktır.

 Sadık Türkmen = Ya da yokluk gününde yedirmektir;

 Seyyid Kutub = Yahut açlık gününde doyurmaktır.

 Suat Yıldırım = Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.

 Süleyman Ateş = Yahut açlık gününde doyurmaktır:

 Tefhim-ul Kuran = Ya da açlık gününde doyurmaktır,

 Ümit Şimşek = Yahut kıtlık gününde yemek yedirmektir:

 Yaşar Nuri Öztürk = Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,

 İskender Ali Mihr = Veya yorgun ve aç olduğu günde doyurmaktır.

 İlyas Yorulmaz = Yahut aç olan birisini, aç olduğu günde.