Önceki Ayet Sonraki Ayet  
79. Sûre Nâzi’ât/12

 قَالُوا تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ

  Kâlû tilke izen kerratun hâsiratun.

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
tilke : bu
izen : o zaman
kerretun : ikinci defa, tekrar, dönüş
hâsiretun : hüsrandır, ziyandır, zarardır
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öyleyse derler, bu, pek ziyanlı bir dönüş.

 Abdullah Parlıyan = Öyleyse bu zararlı bir dönüş olur.”

 Adem Uğur = O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur dediler.

 Ahmed Hulusi = "İşte bu, o takdirde (yaşamın devam etmesi) hüsranlı bir geri dönüştür" dediler.

 Ahmet Tekin = 'Öyleyse bu çok zararlı bir dönüş.' diyorlar.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Öyleyse bu, zararına bir dönüştür.'

 Ali Bulaç = Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu."

 Ali Fikri Yavuz = (Müminlerle alay ederek) dediler ki: “- O halde bu (dirilme) hüsranlı bir dönüş!”

 Ali Ünal = Sonra da ilâve ederler: “Desenize, bizim için pek zararlı bir dönüş bu!”

 Bayraktar Bayraklı = (10-12) Onlar şöyle diyorlar: “Biz eski halimize mi döndürüleceğiz? Çürümüş kemikler haline geldikten sonra mı? Öyleyse bu hüsran dolu bir dönüştür.”

 Bekir Sadak = Derler ki: «O takdirde bu zararina bir donustur.»

 Celal Yıldırım = «O takdirde bu zararlı bir dönüştür..» derler.

 Cemal Külünkoğlu = (10-12) (O inkârcılar) diyorlar ki: “Çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz eski durumumuza getirileceğiz! Öyle ise bu zarar dolu bir dönüştür.”

 Diyanet İşleri (eski) = Derler ki: 'O takdirde bu zararına bir dönüştür.'

 Diyanet Vakfi = «O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur» dediler.

 Edip Yüksel = 'Öyleyse bu zararına bir dönüştür,' derler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O dediler: o halde husranlı bir dönüş

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dediler ki: «Öyleyse o zararlı bir dönüş!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Öyleyse bu çok zararlı bir dönüştür.» dediler.

 Gültekin Onan = Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu."

 Harun Yıldırım = “Öyle ise bu zararına bir dönüştür.” derler.

 Hasan Basri Çantay = Dediler: «Öyle ise bu (yeni hayâta dönüş) ziyanlı bir dönüşdür».

 Hayrat Neşriyat = 'O takdirde bu, hüsranlı bir dönüştür!' dediler.

 İbni Kesir = O takdirde bu, zararlı bir dönüştür, derler.

 Kadri Çelik = “O durumda, hüsranlı bir dönüştür bu” dediler.

 Muhammed Esed = (Ve) ilave ediyorlar: "Öyleyse bu, zararlı bir dönüş olur!"

 Mustafa İslamoğlu = (Ve) ekliyorlar: "O zaman desene bu ikinci bir hüsran olacak!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (12-13) Dediler ki: «Bu, o halde ziyanlı bir dönüş.» Fakat şüphe yok ki o, bir tek sayhadır.

 Ömer Öngüt = Dediler ki: "Eğer öyle ise bu, çok ziyanlı bir dönüştür. "

 Şaban Piriş = -Öyleyse bu dönüş hüsrandır, derler.

 Sadık Türkmen = ”öyleyse bu, zararlı bir dönüştür” dediler.

 Seyyid Kutub = Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür» dediler.

 Suat Yıldırım = (10-12) İnkârcılar alay ederek şöyle derler: "Çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz eski durumumuza getirilecekmişiz! O takdirde bu, bizim için ziyanlı bir dönüş olur!"

 Süleyman Ateş = "Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür!" dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Şu durumda, zararına bir dönüştür bu.»

 Ümit Şimşek = Dediler ki: 'Öyleyse bu hüsranlı bir dönüş olur.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!" diye konuştular.

 İskender Ali Mihr = Dediler ki: “O zaman bu (dönüş, diriliş), hüsranlı bir dönüştür.”

 İlyas Yorulmaz = “Eğer doğru ise, o zaman bu tekrarlanan bir kaybediş olur” dediler.