Önceki Ayet Sonraki Ayet  
74. Sûre Müddessir/12

 وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَّمْدُودًا

  Ve cealtu lehu mâlen memdûdâ(memdûden).

Kelime Karşılaştırma
ve ce’altu : ve kıldım, yaptım
lehu : ona, onun için
mâlen : mal, servet
memdûden : uzatılmış, çoğaltılmış
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O yarattığımı ki yarattım ve ona hayliden hayli mal verdim.

 Abdullah Parlıyan = Kendisine geniş imkanlar verdiğim,

 Adem Uğur = Kendisine geniş servet verdim,

 Ahmed Hulusi = Kendisine zenginlik oluşturduğumu;

 Ahmet Tekin = Ona ardı arkası gelmeyen servetler vermiştim.

 Ahmet Varol = Ben ona bolca mal verdim,

 Ali Bulaç = Ki Ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal' (servet) verdim.

 Ali Fikri Yavuz = (Çırılçıplak yarattığım) bu adama da (sonra) uzun boylu mal verdim.

 Ali Ünal = Sonra kendisi için bol bol mal var ettiğim,

 Bayraktar Bayraklı = (11-14) Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!

 Bekir Sadak = (11-14) Tek olarak yaratip kendisine bol bol mal, cevresinde bulunan ogullar verdigim ve nimeteri yaydikca yaydigim o kimseyi Bana birak.

 Celal Yıldırım = (11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak.

 Cemal Külünkoğlu = (Çırılçıplak yarattığım) bu adama da (sonra) bolca mal verdim.

 Diyanet İşleri (eski) = (11-14) Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.

 Diyanet Vakfi = (11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!

 Edip Yüksel = Ona hem zenginlik verdim,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hem uzun boylu mal verdim

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = kendisine uzun boylu servet verdim,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hem ona bol servet verdim.

 Gültekin Onan = Ki ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal' (servet) verdim.

 Harun Yıldırım = Ki ben ona alabildiğine mal verdim.

 Hasan Basri Çantay = (11-12-13-14) Bir tek (ya'nî nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.

 Hayrat Neşriyat = (12-13) Ona, (kapladığı yerler dahi pek) uzun olan bir mal ve (her işinde) yanında hazır oğullar verdim!

 İbni Kesir = Kendisine bol bol mal verdiğimi,

 Kadri Çelik = Ben ona, alabildiğine geniş servet verdim.

 Muhammed Esed = kendisine geniş imkanlar verdiğim,

 Mustafa İslamoğlu = Ki, geniş maddi imkanlar vermiştim ona!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim.

 Ömer Öngüt = Kendisine bol bol servet verdim.

 Şaban Piriş = Ona pek çok mal verdim.

 Sadık Türkmen = O ki, hesapsız mal sahibi Oldu.

 Seyyid Kutub = Ona bol bol mal verdim.

 Suat Yıldırım = (11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!

 Süleyman Ateş = Ona uzun boylu mal verdim.

 Tefhim-ul Kuran = Ki ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal (servet)' verdim,

 Ümit Şimşek = Ona bol bol servet,

 Yaşar Nuri Öztürk = Hesapsız bir mal verdim ona.

 İskender Ali Mihr = Ve onu, devamlı çoğaltarak mal sahibi yaptım.

 İlyas Yorulmaz = Ona çokça mal.