Önceki Ayet Sonraki Ayet  
7. Sûre A’râf/114

 قَالَ نَعَمْ وَإَنَّكُمْ لَمِنَ الْمُقَرَّبِينَ

  Kâle ne’am ve innekum le minel mukarrebîn(mukarrebîne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
ne’am : evet
ve inne-kum : ve mutlaka siz
le : elbette, gerçekten
min el mukarrebîne : yakın olan kimselerden
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Firavun, “Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Evet dedi Firavun ve siz, mutlaka yakınlarımdan olacaksınız.

 Abdullah Parlıyan = Firavun: “Elbette” diye karşılık verdi. “Üstelik o zaman benim en yakınlarımdan olacaksınız.”

 Adem Uğur = (Firavun): Evet hem de siz mutlaka yakınlarımdan olacaksınız, dedi.

 Ahmed Hulusi = (Firavun): "Evet" dedi. . . "Muhakkak ki siz benim çok yakınlarımdan olacaksınız. "

 Ahmet Tekin = Firavun:'Evet, üstelik gözdelerim arasına gireceksiniz' dedi.

 Ahmet Varol = O da: 'Evet. Hem o zaman siz, bana yakın kimselerden olacaksınız' dedi.

 Ali Bulaç = "Evet" dedi. "(O zaman) Siz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız."

 Ali Fikri Yavuz = Firavun: “- Evet, şüphesiz ki, siz yakınlarımdan olacaksınız.” dedi.

 Ali Ünal = “Tabiî,” dedi Firavun, “o zaman, hiç şüphesiz gözdelerimden olacaksınız!”

 Bayraktar Bayraklı = Firavun, “Evet, hem de siz bana yakınlardan olacaksınız” dedi.

 Bekir Sadak = Firavun, «Evet, yenerseniz gozdelerden olacaksiniz» dedi.

 Celal Yıldırım = O da, evet ve hem de (bana) yakınlardan olursunuz, dedi.

 Cemal Külünkoğlu = Firavun: “Evet, yakın adamlarım arasına gireceksiniz” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = Firavun, 'Evet, yenerseniz gözdelerden olacaksınız' dedi.

 Diyanet Vakfi = (Firavun): Evet hem de siz mutlaka yakınlarımdan olacaksınız, dedi.

 Edip Yüksel = 'Evet,' dedi, 'Siz benim yakın çevreme de girersiniz.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Evet, dedi: Hem o vakit siz elbette gözdelerdensiniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = «Evet, o zaman siz elbette gözdelerden olacaksınız.» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Evet» dedi (Firavun), «Üstelik o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız.»

 Gültekin Onan = "Evet" dedi. "(O zaman) Siz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız."

 Harun Yıldırım = “Evet, ayrıca gerçekten de siz yakınlaşanlardan olacaksınız.” dedi.

 Hasan Basri Çantay = (Fir'avn): «Var ya, dedi, hem siz (benim) en yakınlar (ım) dan da olacaksınız muhakkak».

 Hayrat Neşriyat = (Fir'avun:) 'Evet, hem elbette siz, kesinlikle (bana) yakın kılınanlardan olacaksınız' dedi.

 İbni Kesir = Evet, hem siz muhakkak gözdeler olacaksınız, dedi.

 Kadri Çelik = Dedi ki: “Evet, (O zaman) siz yakın kılınanlardan olursunuz.”

 Muhammed Esed = (Firavun): "Elbette" diye karşılık verdi, "üstelik, o zaman gözdelerimizin arasına katılmış olacaksınız."

 Mustafa İslamoğlu = (Firavun): "Kesinlikle!" dedi, "üstelik siz (protokolde) maiyetimiz arasındaki yerinizi de alacaksınız."

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Evet. Ve şüphe yok siz (o zaman) en yakınlardansınızdır.»

 Ömer Öngüt = O da: “Evet, o takdirde siz gözde kimselerden olacaksınız!” dedi.

 Şaban Piriş = -Evet, elbette siz benim yakınlarım olacaksınız, dedi.

 Sadık Türkmen = O da: 'Evet. Hem o zaman siz, bana yakın kimselerden olacaksınız' dedi.

 Seyyid Kutub = "Evet" dedi. "(O zaman) Siz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız."

 Suat Yıldırım = Firavun: “- Evet, şüphesiz ki, siz yakınlarımdan olacaksınız.” dedi.

 Süleyman Ateş = (Fir'avn): "Evet, dedi, hem de siz (benim) yakınlar(ım)dan(olacak)sınız!"

 Tefhim-ul Kuran = «Evet» dedi. «(O zaman) Siz en yakın(larım) kılınanlardan da olacaksınız.»

 Ümit Şimşek = Firavun 'Evet,' dedi. 'Üstelik yakınlarımdan olursunuz.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Evet, dedi, ayrıca siz benim en yakınlarımdan olacaksınız."

 İskender Ali Mihr = (Firavun) şöyle dedi: “Evet ve siz mutlaka en yakın olanlardan (olacaksınız).”

 İlyas Yorulmaz = Firavun “Elbette bunun karşılığında, bana yakın kimseler olacaksınız” dedi.