Önceki Ayet Sonraki Ayet  
92. Sûre Leyl/11

 وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى

  Ve mâ yugnî anhu mâluhû izâ teraddâ.

Kelime Karşılaştırma
ve mâ yugnî an-hu : ve ona fayda vermez
mâlu-hu : onun malı
izâ : olduğu zaman
tereddâ : düştü, yuvarlandı, helâk oldu
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve helâk olduğu zaman malı, ona bir fayda vermez.

 Abdullah Parlıyan = Ve o kimse kabir çukuruna veya cehennem çukuruna düştüğünde malı ona bir fayda sağlamayacaktır.

 Adem Uğur = Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.

 Ahmed Hulusi = (Cehenneme) yuvarlandığında, malı (zenginliği) ona hiçbir fayda sağlamaz.

 Ahmet Tekin = Çukura yuvarlandığı zaman, malı onu kurtaramayacak.

 Ahmet Varol = (Cehenneme) yuvarlandığı zaman malı ona bir yarar sağlamaz.

 Ali Bulaç = Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz.

 Ali Fikri Yavuz = (Cehennem çukuruna) düştüğü zaman, onu malı kurtaramıyacak,

 Ali Ünal = O, baş aşağı (Cehennem’in çukuruna doğru) yuvarlanırken, malı asla kendisine fayda vermeyecektir.

 Bayraktar Bayraklı = (8-11) Ama cimrilik edip kendini ihtiyaçsız, yeterli gören ve güzeli yalanlayana da, zorluklara uğramasını kolaylaştırırız. Cehenneme yuvarlandığı zaman malı ona hiçbir yarar sağlamaz.[768]

 Bekir Sadak = O kimse olup atese yuvarlandigi zaman, mali ona fayda vermez.

 Celal Yıldırım = Başaşağı gelip (Cehennem'e) yuvarlandığı zaman malı ona yarar sağlamaz.

 Cemal Külünkoğlu = O aşağıya (mezara/ateşe) düştüğü zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz.

 Diyanet İşleri (eski) = O kimse ölüp ateşe yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

 Diyanet Vakfi = (8-11) Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.

 Edip Yüksel = Düştüğü vakit kurtaramaz parası/malı onu.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramıyacak

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramayacak!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çukura yuvarlandığı zaman malı onu kurtaramayacak.

 Gültekin Onan = Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz.

 Harun Yıldırım = Gerilediğinde malı kendisine fayda vermez.

 Hasan Basri Çantay = O, helak olduğu zaman malı kendisine asla fâide vermez.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki aşağıya düştüğü (Cehenneme yuvarlandığı) zaman, malı kendisine fayda vermez!

 İbni Kesir = Halbuki düştüğü zaman, malı o kimseye asla fayda vermez.

 Kadri Çelik = Yıkıma uğrayacağı zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz.

 Muhammed Esed = bakalım serveti onu koruyacak mı (mezarına) girdiği zaman?

 Mustafa İslamoğlu = öyle ki, o baş aşağı (cehenneme) yuvarlanıp helak olacağı zaman, (Allah için paylaşmadığı) malı kendisini asla kurtaramaz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve aşağıya düştüğü zaman, onu malı kurtaramıyacaktır.

 Ömer Öngüt = Çukura yuvarlandığı zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz.

 Şaban Piriş = Baş aşağı düştüğü zaman malı ona bir yarar sağlamaz.

 Sadık Türkmen = (çukura/mezara) yuvarlandığı zaman, malının ona faydası olmaz.

 Seyyid Kutub = Çukura düştüğü zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz.

 Suat Yıldırım = O, aşağıya doğru yuvarlanırken malı kendisine hiç fayda etmez.

 Süleyman Ateş = Çukura düştüğü zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz.

 Tefhim-ul Kuran = Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz.

 Ümit Şimşek = O helâke yuvarlanırken malı ona bir fayda vermez.

 Yaşar Nuri Öztürk = Aşağı yuvarlandığında malı onu kurtarmayacaktır.

 İskender Ali Mihr = Ve helâk olduğu zaman, malı ona fayda vermez.

 İlyas Yorulmaz = Ölüp gittiğinde, malı ona hiçbir fayda sağlamayacak.