Önceki Ayet Sonraki Ayet  
89. Sûre Fecr/11

 الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ

  Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).

Kelime Karşılaştırma
ellezîne : onlar ki
tagav : azgınlık yaptılar
: de
el bilâdi : beldeler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öylesine ki azdılar şehirlerde.

 Abdullah Parlıyan = Öylesine ki, onlar şehirlerde azdılar.

 Adem Uğur = Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.

 Ahmed Hulusi = Onlar ki, beldeler içinde benlikle azgınca yaşamışlardı.

 Ahmet Tekin = Onlar, ülkelerinde azgınlık, taşkınlık ve eşkiyalık ederlerdi.

 Ahmet Varol = Ki onlar ülkelerde azgınlık etmişlerdi.

 Ali Bulaç = Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.

 Ali Fikri Yavuz = Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi.

 Ali Ünal = Bunların hepsi, (yaşadıkları) ülkelerde hep taşkınlık yaptılar;

 Bayraktar Bayraklı = (11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.

 Bekir Sadak = (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?

 Celal Yıldırım = Onlar ki ülkelerde azgınlık edip Hakka baş kaldırmışlardı,

 Cemal Külünkoğlu = (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?

 Diyanet Vakfi = (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.

 Edip Yüksel = Tüm bunlar ülkelerinde azmışlardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar ki memleketlerde tuğyan etmişlerdi de

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar ki o memleketlerde azıtmışlardı.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunlar ülkelerde azmışlardı.

 Gültekin Onan = Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.

 Harun Yıldırım = Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.

 Hasan Basri Çantay = Ki (bütün) bunlar memleketler (in) de azgınlık edenlerdi.

 Hayrat Neşriyat = Onlar ki memleketler(in)de azgınlık etmişlerdi.

 İbni Kesir = Ki bunlar, memleketlerde azgınlık etmişlerdi.

 Kadri Çelik = Onlar (adı geçen kavimler), şehirlerde azgınlaşmışlardı.

 Muhammed Esed = (Onlar) toprakları üzerinde hak ve adalet sınırlarını aştılar;

 Mustafa İslamoğlu = Onların hepsi de kendi ülkelerinde haddi aşmış kimselerdi;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.

 Ömer Öngüt = Zira onların hepsi memleketlerinde azgınlık ettiler.

 Şaban Piriş = Onlar, ülkelerde azmışlardı.

 Sadık Türkmen = Onlar ki; ülkelerde azgınlık etmişlerdi,

 Seyyid Kutub = Bunlar ülkelerinde azmışlardı.

 Suat Yıldırım = Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar.

 Süleyman Ateş = Bunlar ülkelerde azmışlardı.

 Tefhim-ul Kuran = Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.

 Ümit Şimşek = Onlar ülkelerinde azmışlardı.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi.

 İskender Ali Mihr = Onlar ki beldelerde (ülkelerde) azgınlık yaptılar.

 İlyas Yorulmaz = O Firavun ki, şehirlerde azgınlaşmış,