Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/102

 فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

  Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Kelime Karşılaştırma
fe : o zaman
men : kim
sekulet : ağır geldi
mevâzînu-hu : onun mizanı, tartıları
fe : o zaman
ulâike : işte onlar
hum : onlar
el muflihûne : felâha, kurtuluşa erenlerdir
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Kimin iyilikleri ağır gelirse o çeşit kişilerdir kurtulanlar, muratlarına erenler.

 Abdullah Parlıyan = Ve o gün iyi eylem ve davranışları tartıda ağır gelen kimseler, işte kazananlar bunlardır.

 Adem Uğur = Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

 Ahmed Hulusi = Kimin ölçüm değerleri (tartısı) ağır gelirse, işte onlar kurtulacakların ta kendileridir.

 Ahmet Tekin = Hayırlı amellerinin, sevaplarının kefeleri ağır basanlar, onlar, işte onlar kurtuluşa ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.

 Ahmet Varol = Kimlerin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtulanlardır.

 Ali Bulaç = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

 Ali Fikri Yavuz = O zaman (kıyamette) kimin hasenat tartıları ağır gelirse, işte onlar zafere kavuşacaklardır.

 Ali Ünal = (Herkes, dünyada iken yaptıklarıyla baş başadır.) Artık kimin (hakka uygun) iyilikleri olur da bunlar tartıda ağır basarsa, onlar nihaî başarı ve kurtuluşa ermiş olanlardır.

 Bayraktar Bayraklı = Sevap tartıları ağır gelenler, işte onlar, mutluluğa erenlerdir.[360]

 Bekir Sadak = Tartilari agir gelenler, iste onlar kurtulusa ermis olanlardir.

 Celal Yıldırım = (102-103) Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir; Cehennem'de devamlı kalıcılardır.

 Cemal Külünkoğlu = O zaman kimin tartıları (iyilikleri) ağır gelirse, işte onlar zafere kavuşacaklardır.

 Diyanet İşleri (eski) = Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır.

 Diyanet Vakfi = Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

 Edip Yüksel = Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O zaman her kimin tartıları ağır gelirse işte onlar o felâh bulanlardır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O zaman her kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar o kurtuluş bulanlardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

 Gültekin Onan = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

 Harun Yıldırım = Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

 Hasan Basri Çantay = Artık kimin (sevab) tartıları ağır gelirse onlar korkduklarından emîn, umduklarına nail olanların ta kendileridir.

 Hayrat Neşriyat = Artık (sevab cihetiyle) kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar gerçekten kurtuluşa erenlerdir!

 İbni Kesir = Tartıları ağır gelenler; işte onlar, felaha ermiş olanların kendileridir.

 Kadri Çelik = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

 Muhammed Esed = Ve (o Gün, iyi eylem ve davranışları) tartıda ağır gelen kimseler; işte kurtuluşa erişecek olanlar böyleleridir.

 Mustafa İslamoğlu = Derken, kimin (iyilikleri) tartıda ağır gelirse işte kurtuluşa erenler onlar olacaktır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık kimin tartıları ağır gelirse işte felâh bulmuş olanlar, onlardır.

 Ömer Öngüt = Kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.

 Şaban Piriş = Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa ermişlerdir.

 Sadık Türkmen = Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulmuş olanlardır.

 Seyyid Kutub = Kimlerin tartıları ağır gelirse onlar kurtuluşa ermişlerdir.

 Suat Yıldırım = O gün kimin iyilikleri mizanda ağır basarsa onlar kurtulacaklar.

 Süleyman Ateş = Kimlerin (eylemlerinin) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

 Tefhim-ul Kuran = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

 Ümit Şimşek = Kimin tartısı ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır.

 İskender Ali Mihr = O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.

 İlyas Yorulmaz = Sonra kimin terazisi ağır gelirse, artık onlar kurtulmuşlardır.