Sonraki Ayet  
88. Sûre Gâşiye/1

 هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ

  Hel etâke hadîsul gâşiyeti.

Kelime Karşılaştırma
hel : mi
etâ-ke : sana geldi
hadîsu : aktarılan söz, önemli haber
el gâşiyeti : gâşiye, heryeri kuşatıp kaplayacak olan korkunç felâket, helâk edici afet
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Geldi mi sana her yanı ve herkesi kavrayıp kaplayan o felâketin haberi?

 Abdullah Parlıyan = Korku ve dehşeti her tarafı kaplayacak kıyametten haberin var mı?

 Adem Uğur = (Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi?

 Ahmed Hulusi = Sana Gaşiye'nin (bütün insanları örtüp bürüyen o büyük tecelli - kıyamet) haberi geldi mi?

 Ahmet Tekin = Dehşeti ve paniği ortalığı kaplayan felâketin, Kıyamet’in haberi mi geldi sana?

 Ahmet Varol = Her şeyi kaplayacak olan (kıyamet)in haberi sana geldi mi?

 Ali Bulaç = (Her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) Kıyametin haberi sana geldi mi?

 Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm! Bütün insanları dehşeti ile) kaplayacak olan kıyametin haberi, muhakkak ki sana gelmiştir.

 Ali Ünal = Her tarafı kaplayacak o Dehşet’in haberi sana geldi mi?

 Bayraktar Bayraklı = O her şeyi kuşatacak olan kıyametin haberi sana geldi mi? [751][752]

 Bekir Sadak = Her seyi kaplayacak kiyametin haberi sana gelmedi mi?

 Celal Yıldırım = Korku ve dehşeti herşeyi kaplayacak olan Kıyâmet'in haberi elbette sana geldi.

 Cemal Külünkoğlu = Dehşeti her şeyi kaplayacak olan felaketin (kıyametin) haberi sana geldi mi?

 Diyanet İşleri (eski) = Her şeyi kaplayacak kıyametin haberi sana gelmedi mi?

 Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi?

 Edip Yüksel = Sana o bunaltanın haberi ulaştı mı?

 Elmalılı Hamdi Yazır = Geldi mi sana o Gaşiye hadîsi?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Geldi mi sana o Ğaşiye (her şeyi kuşatacak salgın, istilacı kıyametin) haberi?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?

 Gültekin Onan = Kıyametin haberi sana geldi mi?

 Harun Yıldırım = Her şeyi kuşatacak olayın haberi sana geldi mi?

 Hasan Basri Çantay = (Felâketleri bütün mahlûkaatı sarıb kaplayacak olan) kıyamet gününün haberi sana geldi ya.

 Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) Ğaşiye’nin (dehşetiyle insanları kaplayıcı olan kıyâmet ânının)haberi sana geldi mi?

 İbni Kesir = Her şeyi sarıp kaplayacak olanın haberi sana geldi mi?

 Kadri Çelik = Her şeyi kaplayacak kıyametin haberi sana geldi mi?

 Muhammed Esed = Kabus Gibi Çöken'den haberin var mı?

 Mustafa İslamoğlu = Kasvet gibi sarıp sarmalayan olayın haberi sana ulaştı mı?

 Ömer Nasuhi Bilmen = (1-2) Sana salgın Kıyametin haberi geldi mi? O gün nice yüzler zillete düşmüştür.

 Ömer Öngüt = Her şeyi sarıp kaplayacak olan o felâketin haberi sana geldi mi?

 Şaban Piriş = Bürüyen/ansızın gelecek olanın haberi sana geldi mi?

 Sadık Türkmen = Her yanı sarıp kaplayacak olanın haberi sana geldi mi?

 Seyyid Kutub = Ey insanoğlu! Herşeyi kaplayacak kıyametin haberi sana gelmedi mi?

 Suat Yıldırım = Gâşiye’nin/dehşeti her tarafı saracak olan o felâketin mahiyeti hakkında elbet sen de bilgi sahibi oldun.

 Süleyman Ateş = (Şiddet ve dehşetiyle her şeyi) Sarıp kaplayacak olan(o felâket)in haberi sana geldi mi?

 Tefhim-ul Kuran = (Her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) Kıyametin haberi sana geldi mi?

 Ümit Şimşek = Her yeri kaplayan felâketin haberi sana geldi mi?

 Yaşar Nuri Öztürk = Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi?

 İskender Ali Mihr = Gâşiyenin (heryeri kuşatıp kaplayacak olan korkunç felâketin) haberi sana geldi mi?

 İlyas Yorulmaz = Her şeyi kapsayacak bir olayın (kıyamet saatinin) haberi sana geldi mi?