أَفَأَمِنُواْ مَكْرَ اللّهِ فَلاَ يَأْمَنُ مَكْرَ اللّهِ إِلاَّ الْقَوْمُ الْخَاسِرُونَ
E fe eminû mekrallâhi, fe lâ ye’menu mekrallâhi illâl kavmul hâsirûn(hâsirûne).
e fe eminû | : yoksa emin mi oldular? |
mekra allâhi | : Allah’ın tuzağı, hilesi |
fe lâ ye’menu | : artık emin olamaz |
mekra allâhi | : Allah’ın tuzağı, hilesi |
illâ | : ...’den başka |
el kavmu | : kavim, topluluk |
el hâsirûne | : hüsranda olan kimseler, hüsranda olanlar |
Diyanet İşleri = Yoksa Allah’ın tuzağından emin mi oldular? Ziyana uğrayan kavimden başkası Allah’ın tuzağından emin olamaz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bütün bunlardan sonra Allah azâbından emin mi olurlar? Allah azâbından emin olanlar, ancak zarara uğramış topluluklardır.
Abdullah Parlıyan = Allah'ın önceden kestirilemeyen kurduğu ince tertip ve düzeninden, kim kendini güvenlik içinde görebilir? Fakat büyük zararı göze alanlardan başka hiçbir kimse, bu tip tertip ve düzenden kendini güvenlik içinde göremez.
Adem Uğur = Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
Ahmed Hulusi = (Yoksa) Allâh'ın mekrinden (Allâh'ın yaptıklarının sonucunu onlara hiç fark ettirmeden yaşatmak suretiyle cezalandırmasından) emin mi oldular (bu şekilde yaptığımız karşılıksız kaldı, diyerek suç fiillerine devam ederler ve gittikçe batarlar)! Hüsrana uğrayan toplumdan başkası Allâh'ın mekrinden emin olamaz.
Ahmet Tekin = Allah’ın hazırladığı plandan, azâbından kurtulacaklarına emin mi oldular? Yalnızca hüsrana uğrayan kavimler Allah’ın hazırladığı plandan, azâbından emin olurlar.
Ahmet Varol = Onlar Allah'ın tuzağından güvende miydiler? Zarara uğrayan bir topluluktan başka kimse Allah'ın tuzağından güvende olamaz.
Ali Bulaç = (Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Ali Fikri Yavuz = Artık onlar, Allah’ın kendilerini ansızın yakalayıvermesinden emin mi oldular? Allah’ın böyle ani baskınından ancak hüsrana düşen kimseler emin olurlar.
Ali Ünal = Allah’ın onları beklemedikleri bir şekilde cezalandırmasından mı emindiler yoksa? Oysa, kendilerine yazık edenlerden başka hiç kimse, kendisini Allah’ın bu şekilde cezalandırmasından emniyette hissetmez.
Bayraktar Bayraklı = Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın böyle mühlet vermesinden emin olamaz.
Bekir Sadak = Onlar Allah'in duzeninden guvende miydiler?Allah'in duzeninden ancak mahvolacak millet guvende olur. Sahiplerinden sonra yeryuzune mirasci olan kimselere hala su acikca anlasilmadi mi ki Biz dileseydik onlari da suclarinin cezasina ugratirdik.*
Celal Yıldırım = Yoksa onlar Allah'ın kurduğu düzen ve tedbirden güvende midirler ? Oysa Allah'ın kurduğu düzen ve tedbirden ancak kendilerine yazık edenler güvende olurlar.
Cemal Külünkoğlu = Yoksa onlar Allah'ın azabından emin mi oldular? Hüsrana uğrayanlar topluluğundan başkası Allah'ın azabından emin olmaz.
Diyanet İşleri (eski) = Onlar Allah'ın düzeninden güvende miydiler? Allah'ın düzeninden ancak mahvolacak millet güvende olur. Sahiplerinden sonra yeryüzüne mirasçı olan kimselere hala şu açıkça anlaşılmadı mı ki Biz dileseydik onları da suçlarının cezasına uğratırdık.
Diyanet Vakfi = Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
Edip Yüksel = ALLAH'ın planından emin mi oldular? Kaybedenlerden başkası ALLAH'ın planından emin olmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ya artık Allahın mekrinden emin mi oldular? fakat kendilerine yazık eden kavimlerden başkası Allahın mekrinden emîn olmaz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yoksa Allah'ın azabından emin mi oldular? Ancak, kendilerine yazık eden topluluktan başkası Allah'ın azabından emin olmaz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yoksa Allah’ın tuzağından mı emîn oldular? Fakat hüsrâna uğrayanlar gürûhundan başkası Allah’ın tuzağından emîn olmaz.
Gültekin Onan = (Veya) Onlar Tanrı'nın tuzağından güvencede miydiler (eminü)? Tanrı'nın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası güvende (ye'menu) olmaz.
Harun Yıldırım = Yoksa onlar Allah’ın tuzağından emin mi oldular? Hüsrana uğrayanlar topluluğundan başkası Allah’ın tuzağından emin olamaz!
Hasan Basri Çantay = Onlar artık Allahın (kendilerini) ihmâl (etdiği) inden mi emîn oldular? Fakat büyük zararı göze alanlar güruhundan başkası Allahın imhâlinden emîn olmaz.
Hayrat Neşriyat = Yoksa Allah’ın tuzağından mı emîn oldular? Fakat hüsrâna uğrayanlar gürûhundan başkası Allah’ın tuzağından emîn olmaz.
İbni Kesir = Artık onlar; Allah'ın düzeninden emin mi oldular? Hüsrana uğrayanlar topluluğundan başkası Allah'ın düzeninden emin olmaz.
Kadri Çelik = Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Muhammed Esed = Kim güvenlik içinde görebilir kendini, Allahın önceden kestirilmeyen ince tertibine karşı? Hayır, zaten tükenip gitmiş insanlardan başka kimse Allahın ince tertibine karşı güvenlik içinde göremez kendini!
Mustafa İslamoğlu = Yoksa Allah’ın azap planından emin mi oldular? Hüsrana uğramış/sapıtmış toplumdan başkası, Allah’ın azap planından emin olmaz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ya onlar Allah Teâlâ'nın mekrinden emin mi oldular? Fakat Allah Teâlâ'nın mekrinden hasirler olan bir kavimden başkası kendisini emin göremez.
Ömer Öngüt = Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Şaban Piriş = (97-99) Ülkelerin halkı, azabımızın geceleyin, onlar uykuda iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Ya da ülkelerin halkı azabımızın güpegündüz onlar eğlencede iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Allah’ın tuzağından emin midirler? Allah’ın tuzağından mahvolmuş toplumdan başkası asla emin olmaz.
Sadık Türkmen = (Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Seyyid Kutub = Yoksa onlar Allah'ın tuzağından mı emin oldular? Halbuki hüsrana düşmüş bir topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Suat Yıldırım = Yoksa onlar Allah’ın ansızın kendilerini azapla bastırmasından emin mi oldular?Ama şu muhakkak ki, kendilerine yazık eden kimselerden başkası, Allah’ın ansızın bastırıvermesinden emin olamaz.
Süleyman Ateş = Allâh'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allâh'ın tuzağın(a yakalanmayacağın)dan emin olamaz.
Tefhim-ul Kuran = (Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Ümit Şimşek = Yoksa onlar Allah'ın tuzağından mı emin oldular? Halbuki hüsrana düşmüş bir topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah'ın tuzağından emin mi idiler? Hüsrana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olamaz.
İskender Ali Mihr = Allah’ın hilesinden emin miydiler? Hüsranda olan kavim, ancak onlar, Allah’ın hilesinden (Allah’ın kendilerine azap vermeyeceğinden) emin olamaz.
İlyas Yorulmaz = Yoksa Allah’ın onlar için hazırladığı tuzaklardan emin mi oldular? Allah’ın tuzağından, ancak kendine yazık etmiş toplumdan başkası emin olamaz.