مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe le nuhyiyennehu hayâten tayyibeten, ve le necziyennehum ecrehum bi ahseni mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
men | : kim |
amile sâlihan | : salih amel (nefsi tezkiye ve tasfiye edici amel) |
min zekerin | : erkek(ler)den |
ev unsâ | : veya kadın(lar) |
ve huve | : ve o |
mu’minun | : mü’min (kalbine îmân yazılmış olan) |
fe le | : o taktirde mutlaka |
nuhyiyenne-hu | : ona hayat veririz, yaşatırız |
hayâten | : hayat |
tayyibeten | : tayyib, temiz, güzel, helâl |
ve le necziyenne-hum | : ve mutlaka, ellbette onlara karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız |
ecre-hum | : onların ecrini, bedelini |
bi ahseni | : en ahseni ile, daha ahseni (güzeli) ile |
mâ kânû ya’melûne | : yapmış oldukları ameller (şeyler) |
Diyanet İşleri = Erkek veya kadın, kim mü’min olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Erkek olsun, kadın olsun, inanarak iyi işlerde bulunanı tertemiz bir yaşayışa mazhar ederiz ve mükâfâtını, yaptığı en güzel işlere karşılık olarak mutlaka vereceğiz.
Abdullah Parlıyan = Erkek veya kadın, kim mü'min olarak iyi amel işlerse, biz ona hoş ve huzurlu bir hayat yaşatırız ve yine şüphesiz böylelerini, yapageldikleri en güzel şey neyse, ona göre ödüllendireceğiz.
Adem Uğur = Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.
Ahmed Hulusi = İster erkek ister kadın olsun, kim iman ederek imanın gereği fiiller ortaya koyarsa elbette biz ona temiz-pak bir hayat yaşatırız. . . Onlara elbette yaptıklarının daha güzeliyle karşılıklarını veririz.
Ahmet Tekin = Mü’min olarak, gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye önayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen erkek veya kadına, mutlaka güzel bir hayat yaşatırız. İşlemeye devam ettikleri amellerin en güzelini, en değerlisini ölçü alarak onları mükâfatlandırırız.
Ahmet Varol = Erkekten dişiden her kim mü'min olarak iyi bir amel işlerse muhakkak ona hoş bir hayat yaşatacağız ve yapmakta oldukları amellerin daha güzelile ecirlerini muhakkak vereceğiz
Ali Bulaç = Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
Ali Fikri Yavuz = Erkekten ve dişiden, mümin olduğu halde, kim iyi amel işlerse, muhakkak onu güzel bir hayat ile yaşatacağız ve işlemekte oldukları amellerin daha güzeliyle mükâfatlarını elbette vereceğiz.
Ali Ünal = Erkek olsun kadın olsun, her kim Allah’ın razı olacağı sağlam, yerinde, doğru ve ıslaha dönük işler yaparsa, hiç kuşkusuz ona temiz ve güzel bir hayat yaşatırız. Böyle davrananları yine hiç kuşkusuz, yaptıkları en güzel işleri esas alarak mükâfatlandırırız.
Bayraktar Bayraklı = Erkek veya kadın olsun her kim inanmış olarak iyi bir iş yaparsa, onu hoş bir hayatla yaşatırız ve onların ödülünü yaptıklarının en güzeli ile veririz.
Bekir Sadak = Kadin, erkek, inanmis olarak kim iyi is islerse, ona hos bir hayat yasatacagiz. Ecirlerini yaptiklarindan daha guzeli ile odeyecegiz.
Celal Yıldırım = Erkek veya kadınlardan kim —mü'min olduğu halde— güzel yararlı amelde bulunursa, mutlaka biz ona hoş bir hayat yaşatırız ve mükâfatlarını da işlediklerinin daha güzeliyle karşılayıp değerlendiririz.
Cemal Külünkoğlu = Erkek ve kadından kim inanmış olarak faydalı bir iş yaparsa, ona dünyada mutlu bir hayat yaşatırız. Böylelerini (ahirette de) yaptıkları iyiliklerin en güzel karşılığı ile ödüllendiririz.
Diyanet İşleri (eski) = Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.
Diyanet Vakfi = Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.
Edip Yüksel = Erkek olsun, kadın olsun, her kim inançlı olarak iyi bir iş yaparsa ona bu dünyada güzel bir hayat bağışlarız ve yaptıkları iyi işlere karşılık ödüllerini de tam veririz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Erkekten dişiden her kim mü'min olarak iyi bir amel işlerse muhakkak ona hoş bir hayat yaşatacağız ve yapmakta oldukları amellerin daha güzelile ecirlerini muhakkak vereceğiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Erkekten, dişiden her kim mümin olarak iyi bir iş yaparsa, muhakkak ona hoş bir hayat yaşatacağız ve yapmakta oldukları işlerin daha güzeli ile mükafatlarını mutlaka vereceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Erkekten ve dişiden, mümin olarak kim iyi amel işlerse muhakkak onu güzel bir hayat ile yaşatacağız ve yapmakta oldukları amellerin daha güzeliyle mükafatlarını elbette vereceğiz.
Gültekin Onan = Erkek olsun, kadın olsun, (bir) inançlı olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
Harun Yıldırım = Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.
Hasan Basri Çantay = Gerek erkekden, gerek kadından kim, o mü'min olarak, iyi amel (ve hareket) de bulunursa hiç şübhesiz onu (dünyâda) çok güzel bir hayat ile yaşatırız ve (o gibilere) her halde yapageldiklerinin daha güzeliyle ecir veririz.
Hayrat Neşriyat = Erkek olsun, kadın olsun; kim mü’min olarak sâlih bir amel işlerse, artık ona elbette hoş bir hayat yaşatacağız! Ve muhakkak onlara (âhirette) mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz!
İbni Kesir = Kadın olsun, erkek olsun; her kim, inanmış olarak iyi amel işlerse; ona hoş bir hayat yaşatacağız. Mükafatlarını yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.
Kadri Çelik = Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
Muhammed Esed = Erkek ya da kadın, inanmış olması yanında bir de dürüst ve erdemli davranan kimseye hiç şüphesiz arı duru, hoş bir hayat tattıracağız; ve yine şüphesiz böylelerini, yapageldikleri en güzel şey neyse ona göre ödüllendireceğiz.
Mustafa İslamoğlu = kim imanlı olarak bir iyilik ortaya koymuşsa; -erkek ya da kadın (fark etmez)- kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız; dahası elbet onları işlediklerinin en iyisiyle ödüllendireceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Erkekten veya kadından her kim mü'min olduğu halde bir sâlih amelde bulunursa, elbette onu temiz bir hayat ile yaşatırız ve onları yapar oldukları amellerin daha güzeliyle muhakkak ki, mükâfaata erdireceğiz.
Ömer Öngüt = Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (dünyada) mutlaka çok güzel bir hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz.
Şaban Piriş = Erkek ve kadınlardan her kim mümin olarak doğru olanı yaparsa, ona güzel bir hayat yaşatırız, ve onları yaptıklarının en iyisi ile ödüllendiririz.
Sadık Türkmen = Erkek ve kadın, her kim inanmış olarak iyi bir iş/yaptığı işin en iyisini yaparsa, onu hoş bir hayatta yaşatırız. Ve elbette onlara mükâfatlarını, yapmış olduklarının daha güzeli ile veririz.
Seyyid Kutub = İman etmiş olan hangi erkek ya da kadın, eğer iyi amel işlerse, ona dünyada mutlu bir hayat yaşatırız, böylelerini ahirette de yaptıkları iyiliklerin en güzel karşılığı ile ödüllendiririz.
Suat Yıldırım = Erkek olsun kadın olsun, kim mümin olarak güzel işler yaparsa, elbette ona güzel bir hayat yaşatacak ve onları işledikleri en güzel işleri esas alarak ödüllendirecek, kötülüklerini bağışlayacağız.
Süleyman Ateş = Erkek ve kadından her kim inanmış olarak iyi bir iş yaparsa, onu (dünyâda) hoş bir hayâtla yaşatırız, onların ücretini yaptıklarının en güzeliyle veririz.
Tefhim-ul Kuran = Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
Ümit Şimşek = Erkek olsun, kadın olsun, kim mü'min olarak güzel bir iş yaparsa, Biz ona huzurlu bir hayat yaşatır; yaptıklarının daha güzeliyle de ödüllerini veririz.
Yaşar Nuri Öztürk = Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız.
İskender Ali Mihr = Mü’min olan kadın ve erkekten kim salih (nefsini tezkiye ve tasfiye edici) amel işlerse, o taktirde ona mutlaka tayyib (temiz, helâl) bir hayat yaşatırız. Ve onları, mutlaka yapmış oldukları amellerin ecirlerinden (bedellerinden), daha ahseni (güzeli) ile mükâfatlandıracağız.
İlyas Yorulmaz = Erkeklerden veya kadınlardan Allah’a inanmış olarak, kim doğru ve güzel işler yaparsa, onlara tertemiz bir hayat yaşatırız ve hesap gününde de yaptıklarının en güzeli ile karşılığını kesinlikle veririz.