سَيَحْلِفُونَ بِاللّهِ لَكُمْ إِذَا انقَلَبْتُمْ إِلَيْهِمْ لِتُعْرِضُواْ عَنْهُمْ فَأَعْرِضُواْ عَنْهُمْ إِنَّهُمْ رِجْسٌ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ جَزَاء بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Se yahlifûne billâhi lekum izânkalebtum ileyhim li tu'ridû anhum, fe a'rıdû anhum, innehum ricsun ve me’vâhum cehennem (cehennemu), cezâen bi mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
se yahlifûne | : yemin edecekler |
bi allâhi | : Allah’a |
lekum | : sizin için, size |
izâ inkalebtum | : (geri) döndüğünüz zaman |
ileyhim | : onlara |
li tu’ridû | : yüz çevirirsiniz diye |
an-hum | : onlardan |
fe a’rıdû | : artık yüz çevirin |
an-hum | : onlardan |
inne-hum | : muhakkak ki onlar, çünkü onlar |
ricsun | : murdar |
ve mevâ-hum | : ve onların barınacağı yer |
cehennemu | : cehennem |
cezâen | : ceza olarak, bedel olarak, negatif veya pozitif karşılık olarak |
bi mâ kânû | : oldukları şeyler sebebiyle |
yeksibûne | : kesbederler, kazanırlar |
Diyanet İşleri = Yanlarına döndüğünüz zaman, kendilerini rahat bırakmanız için size Allah adıyla yemin edeceklerdir. Artık onların peşini bırakın. Çünkü onlar pistir. Kazandıklarının karşılığı olarak, varacakları yer de cehennemdir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Döndüğünüz zaman kendilerinden vazgeçmeniz için Allah'a ant verecekler; vazgeçin onlardan, şüphe yok ki onlar murdardır ve yurtları cehennemdir, bu da kazandıkları suçların karşılığıdır.
Abdullah Parlıyan = Savaştan o münafıkların yanına döndüğünüz zaman, kınama ve ayıplamadan vazgeçesiniz diye, Allah adına yemin edecekler. O halde bırakın peşlerini, çünkü tiksinti veren kimselerdir onlar. Kazandıkları işlerin cezası olarak da, varacakları yer cehennemdir.
Adem Uğur = Onların yanına döndüğünüz zaman size, kendilerinden (onları cezalandırmaktan) vazgeçmeniz için Allah adına and içecekler. Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır. Kazanmakta olduklarına (kötü işlerine) karşılık ceza olarak varacakları yer cehennemdir.
Ahmed Hulusi = Onlara döndüğünüzde, kendilerini rahat bırakmanız için, Esmâ'sıyla onların hakikati olan Allâh adına yemin edeceklerdir. . . Siz de terk edin onları! Muhakkak ki onlar tiksinilecek şeylerdir! Yaptıklarının getirisi olarak onların sığınağı Cehennemdir.
Ahmet Tekin = Dönüp de yanlarına geldiğinizde, kendilerini hesaba çekmekten vazgeçesiniz diye Allah’a yeminler edecekler. Siz de onların faaliyetlerine karşı tedbir alın. Onlar gerçekten, lânetli, zararlı, hışma uğramış kimselerdir. Mekânları cehennemdir. Bu, işledikleri ameller, yüklendikleri günahlar sebebiyle onlara bir cezadır.
Ahmet Varol = Yanlarına vardığınız zaman onlardan yüz çevirmeniz için size karşı Allah'a yemin edecekler. Onlardan yüz çevirin. Onlar murdardırlar. Kazandıklarının cezası olarak varacakları yer de cehennemdir.
Ali Bulaç = Onlara geri döndüğünüzde kendilerinden vazgeçmeniz için Allah'a and içecekler. Artık siz onlara sırt çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazanmakta olduklarının bir cezası olarak, barınma yerleri cehennemdir.
Ali Fikri Yavuz = Yanlarına döndüğünüz zaman, kendilerinden yüz çevirirsiniz (ayıplamıyasınız) diye, size karşı Allah’a yemin edecekler. Siz de onlardan yüz çevirin (kendilerini ayıplamayın.) Çünkü onlar murdardır. Kazandıklarının cezası olarak varacakları yer de (barınakları) cehennem’dir.
Ali Ünal = Dönüp yeniden bir araya geldiğinizde kendilerini kınamayasınız ve sorguya çekmeyesiniz diye Allah adına yemin üstüne yemin edecek (ve sözde mazeretleri konusunda sizi inandırmaya çalışacaklardır). Siz de ilişmeyin onlara, kendileriyle muhatap olmayın. Şurası bir gerçek ki, onlar murdar bir topluluktur ve bizzat işleyip kazandıkları günahları sebebiyle nihaî barınakları da Cehennem’dir.
Bayraktar Bayraklı = Yanlarına vardığınız zaman, kendilerinden yüz çeviresiniz diye Allah'a yemin edeceklerdir. Siz de onlarla yüzleşmeyiniz. Çünkü onlar murdardır. Yaptıklarının karşılığı olarak varacakları yer cehennemdir.
Bekir Sadak = Dondugunuzde kendilerine cikismamaniz icin, Allah'a yemin edeceklerdir. Siz onlardan yuz cevirin; cunku pistirler. Yaptiklarinin karsiligi olarak varacaklari yer cehennemdir.
Celal Yıldırım = Kendilerine döndüğünüz zaman (kınama ve ayıplamadan) vazgeçesiniz diye Allah ile yemîn edeceklerdir. Siz de onlara (böyle yapmaktan) vazgeçin. Çünkü gerçekten onlar murdardırlar. Eyleşecekleri yer de —kazandıkları şeye karşılık— Cehennem'dir.
Cemal Külünkoğlu = Kendilerine döndüğünüz zaman (kınama ve ayıplamadan) vazgeçesiniz diye Allah'a yemin edecekler. Onları azarlamayınız, bir şey olmamış gibi davranınız. Onlardan yüz çevirin. Çünkü onların hepsi (soyut) pisliktir/murdardır. İşledikleri kötülüklerin karşılığı olarak varacakları yer de cehennemdir.
Diyanet İşleri (eski) = Döndüğünüzde kendilerine çıkışmamanız için, Allah'a yemin edeceklerdir. Siz onlardan yüz çevirin; çünkü pistirler. Yaptıklarının karşılığı olarak varacakları yer cehennemdir.
Diyanet Vakfi = Onların yanına döndüğünüz zaman size, kendilerinden (onları cezalandırmaktan) vazgeçmeniz için Allah adına and içecekler. Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır. Kazanmakta olduklarına (kötü işlerine) karşılık ceza olarak varacakları yer cehennemdir.
Edip Yüksel = Onlara döndüğünüzde, kendilerinden vazgeçesiniz diye ALLAH'a yemin ederler. Onlardan vazgeç. Onlar kirlidir. Kazandıklarına karşılık, yerleri cehennemdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yanlarına döndüğünüz zaman kendilerinden sarfı nazar edesiniz diye size yeminbillâh edecekler, siz de kendilerinden sarfı nazar edin, çünkü onlar murdar şeylerdir, kesiblerinin cezası olarak varacakları yer de Cehennemdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yanlarına döndüğünüz zaman, kendilerinden yüz çeviresiniz diye, Allah'a yemin edecekler. Siz de onlardan yüz çeviriniz; çünkü onlar murdar kimselerdir, kazandıklarının cezası olarak varacakları yer de cehennemdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dönüp de yanlarına geldiğinizde kendilerinden yüz çeviresiniz (hesaba çekmekten vazgeçesiniz) diye Allah'a yemin edecekler. Siz de onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar gerçekten murdar kimselerdir. Yaptıklarının cezası olarak nihayet varacakları yer cehennemdir.
Gültekin Onan = Onlara geri döndüğünüzde (kalebtüm) kendilerinden vazgeçmeniz için Tanrı'ya and içecekler. Artık siz onlara sırt çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazanmakta olduklarının bir cezası olarak, barınma yerleri cehennemdir.
Harun Yıldırım = Onlara geri döndüğünüzde kendilerinden vazgeçmeniz için Allah’a and içecekler. O halde siz de onlardan yüz çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazandıklarının cezası olarak varacakları yer de cehennemdir.
Hasan Basri Çantay = Onlar (ın yanın) a döndüğünüz zaman kendilerin (i müâhâze) den vaz geçmeniz için Allaha andedecekler. O halde onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır. İrtikâb edegeldiklerinin cezası olarak varacakları yer de cehennemdir onların.
Hayrat Neşriyat = Onlara döndüğünüz zaman, kendilerin(i kınamak)dan vazgeçesiniz diye, size Allah adına yemîn edecekler. Artık onlardan yüz çevirin! Çünki onlar pisliktir! Kazanmakta oldukları (günahları)na cezâ olarak varacakları yer ise Cehennemdir!
İbni Kesir = Kendilerine döndüğünüz zaman; onlardan vazgeçmeniz için Allah'a yemin edeceklerdir. Öyleyse onlardan yüz çevirin. Çünkü murdardırlar. Yaptıklarının karşılığı olarak varacakları yer, cehennemdir.
Kadri Çelik = Onların yanına döndüğünüz zaman size, kendilerinden (cezalandırmaktan) vazgeçmeniz için Allah adına yemin içecekler. Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar pisliktir ve kazanmakta olduklarına (kötü işlerine) karşılık ceza olarak varacakları yer cehennemdir.
Muhammed Esed = (Ey inananlar,) onlara döndüğünüzde, kendilerini rahat bıraksanız diye, sizi temin etmek için Allaha yemin edecekler. O halde, bırakın peşlerini, çünkü tiksinti veren kimselerdir onlar; ve yapageldiklerinden ötürü varacakları yer cehennemdir onların.
Mustafa İslamoğlu = Dönüp de üzerlerine vardığınızda, sizi baştan savmak için Allah adına size yemin edeceklerdir. Madem öyle, siz de bırakın yakalarını! Çünkü onlar iğrençleşmiş varlıklardır; sonunda yaptıklarına bir karşılık olarak varacakları yer Cehennemdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Yanlarına döndüğünüz zaman onları muahazeden vazgeçmeniz için size karşı Allah Teâlâ'ya yemin edeceklerdir. Artık onlardan vazgeçiniz. Şüphesiz ki, onlar murdar şeylerdir. Ve onların varacakları yer, kazanır oldukları şeye bir ceza olmak üzere cehennemdir.
Ömer Öngüt = Onların yanına döndüğünüzde, kendilerine çıkışmamanız için Allah'a yemin ederler. Siz onlardan yüz çevirin, çünkü onlar murdardırlar. Yaptıklarının karşılığı olarak, varacakları yer cehennemdir.
Şaban Piriş = Döndüğünüzde onlara ilişmemeniz için Allah’a yemin edeceklerdir. Siz onlardan yüz çevirin. Onlar pistir. Kazandıklarının karşılığı olarak barınakları cehennemdir.
Sadık Türkmen = Yanlarına döndüğünüz zaman, kendilerini rahat bırakmanız için Allah adıyla yemin edeceklerdir. Artık onların peşini bırakın. Çünkü onlar artık kirlenmiştir. Kazandıklarının karşılığı olarak varacakları yer de, cehennemdir.
Seyyid Kutub = Savaştan döndüğünüzde kendilerini azarlamayasınız diye size Allah adına yemin edeceklerdir. Onları azarlamayınız, bir şey olmamış gibi davranınız. Çünkü onlar soyut pisliktirler. İşledikleri kötülüklerin karşılığı olarak varacakları yer, cehennemdir.
Suat Yıldırım = Dönüp yanlarına vardığınız zaman, kendilerini affetmeniz için Allah’a yeminler edeceklerdir. Siz onlardan yüz çevirin. Onlara muhatap bile olmayın. Çünkü onlar o kadar murdar kimseler ki, hesap sormak ve azarlamakla yola gelmezler. İşleyip durdukları günahlar sebebiyle onların konutları cehennem olacaktır.
Süleyman Ateş = Siz yanlarına geldiğiniz zaman kendilerinden vazgeçesiniz diye Allah'a yemin edecekler. Onlardan vazgeçin, çünkü onlar murdardır. Kazandıkları işlerin cezâsı olarak varacakları yer de cehennemdir.
Tefhim-ul Kuran = Onlara geri döndüğünüzde kendilerinden vazgeçmeniz için Allah'a and içecekler. Artık siz onlara sırt çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazanmakta olduklarının bir cezası olarak, onların barınma yerleri cehennemdir.
Ümit Şimşek = Yanlarına döndüğünüz zaman, onlara ilişmemeniz için size Allah adına yeminler edecekler. Siz de onları bırakın. Onlar pisliktir; işleyip durdukları günahların karşılığı olarak varacakları yer de Cehennemdir.
Yaşar Nuri Öztürk = Yanlarına döndüğünüzde kendilerini paylamaktan vazgeçesiniz diye Allah'a yemin edecekler. Vazgeçin onlardan, çünkü hepsi pisliktir. Kazandıklarının karşılığı olarak, varacakları yer cehennemdir.
İskender Ali Mihr = Onlara döndüğünüz zaman onlardan yüz çevirirsiniz diye, size Allah’a karşı yemin edeceklerdir. Artık onlardan yüz çevirin! Çünkü onlar, murdardır ve kesbetmiş oldukları (kazanmış oldukları) şeyler sebebiyle barınacakları yer cehennemdir.
İlyas Yorulmaz = Siz savaştan döndükten sonra, onların mazeretlerini kabul etmeyip onlardan yüz çevireceksiniz diye, bütün güçleri ile Allah’a yemin edecekler. Onlardan yüz çevirin, çünkü onlar pisliktir. Kazandıklarının karşılığında kalacakları yer cehennemdir.