وَتَقَطَّعُوا أَمْرَهُم بَيْنَهُمْ كُلٌّ إِلَيْنَا رَاجِعُونَ
Ve tekattaû emrehum beynehum, kullun ileynâ râciûn(râciûne).
Diyanet İşleri = (İnsanlar) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Hepsi de ancak bize dönecekler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Dîne âit işlerinde, kendi aralarında bölük bölük oldu onlar ve hepsi de dönüp bizim tapımıza gelecek.
Abdullah Parlıyan = Ama insanlar, aralarındaki bu din ve ümmet birliğini paramparça ettiler, ayrılığa düştüler, ama hepsi sonunda bize dönecekler.
Adem Uğur = (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.
Ahmed Hulusi = Onlar aralarında işlerini (din - sistem anlayışlarını) paramparça ettiler. . . Hepsi bize rücu edicilerdir.
Ahmet Tekin = İnsanlar, aralarındaki, düzenlerini, işlerini, birliklerini, güçlerini, yönetimlerini, ekonomilerini ve dinlerini parçaladılar. Hepsi bizim huzurumuza gelip hesap verecekler.
Ahmet Varol = Onlar işlerini aralarında parçaladılar. [12] (Sonuçta) hepsi bize dönecektir.
Ali Bulaç = Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi bize döneceklerdir.
Ali Fikri Yavuz = Geçen ümmetler, din işlerini aralarında parçaladılar, ayrılıklara düştüler; fakat hepsi bize döneceklerdir.
Ali Ünal = Ne var ki, (peygamberlerden sonra) insanlar Din’de ihtilâfa düştü ve birliklerini parçaladılar. Ama şurası bir gerçek ki, her grup neticede Bize dönmektedir (ve yaptıklarından huzurumuzda hesap vereceklerdir).
Bayraktar Bayraklı = Ama insanlar din konusunda aralarında bölündüler; hepsi bize döneceklerdir.
Bekir Sadak = Ama insanlar, din konusunda aralarinda boluklere ayrildilar, hepsi Bize doneceklerdir. *
Celal Yıldırım = (Ne var ki insanlar) kendi aralarında bölünüp parça parça oldular. (Ama sonunda) hepsi de bize döneceklerdir.
Cemal Külünkoğlu = Fakat insanlar inanç birliğinden ayrılarak çeşitli gruplara bölündüler. Ama hepsi sonunda bize döneceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) = Ama insanlar, din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar, hepsi Bize döneceklerdir.
Diyanet Vakfi = (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.
Edip Yüksel = Fakat onlar işlerinde ayrılığa düştüler; hepsi bize döneceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar kumandalarını beyinlerinde parçaladılar, fakat hepsi bize rücu' edecekler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar kumandanlarını aralarında parçaladılar, fakat hepsi Bize dönecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ama insanlar din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar ama, hepsi bize döneceklerdir.
Gültekin Onan = Onlar, buyruklarını kendi aralarında parça parça dağıttılar [dinlerinde bölünmeler yaptılar]; hepsi bize döneceklerdir.
Harun Yıldırım = (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.
Hasan Basri Çantay = (Muhaatablardan ba'zıları) aralarında, (din) işlerinde fırka fırka oldular. (Bununla beraber) hepsi yine ancak bize dönücülerdir.
Hayrat Neşriyat = Fakat (yahudilerle hristiyanlar, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler! Hepsi (sonunda) ancak bize dönücüdürler.
İbni Kesir = Onlar aralarında kendi işlerinde bölük bölük oldular. Ama hepsi Bize döneceklerdir.
Kadri Çelik = Onlar işlerini aralarında parça parça ettiler, fakat sonunda hepsi yine bize dönücülerdir.
Muhammed Esed = Ama insanlar aralarındaki bu birliği paramparça ettiler; (hem de) sonunda topluca Bize dönecekler(ini unutarak).
Mustafa İslamoğlu = Ama onlar birliklerini aralarında paramparça ettiler: (oysa ki) hepsi de sonunda yine Bize dönecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen = (Bazı milletler) Din işlerinde kendi aralarında fırka fırka oldular. Hepsi de Bize dönücülerdir.
Ömer Öngüt = Amma ne var ki insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler. Halbuki hepsi bize dönecekler.
Şaban Piriş = Aralarındaki işlerini paramparça ettiler. Hepsi bize dönecektir.
Sadık Türkmen = Onlar, emri/dini kendi aralarında parçalara ayırdılar. Ama hepsi Bize döneceklerdir.
Seyyid Kutub = Fakat insanlar inanç birliğinden ayrılarak çeşitli gruplara bölündüler. Ama hepsi sonunda bize döneceklerdir.
Suat Yıldırım = Ama insanlar aralarındaki bu birliği paramparça ettiler. Fakat sonunda yine Bize dönecekler.
Süleyman Ateş = İşlerini aralarında parçaladılar (Tanrıdan gelen dini parça parça ettiler, ayrılığa düştüler); hepsi (sonunda) bize döneceklerdir.
Tefhim-ul Kuran = Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi bize döneceklerdir.
Ümit Şimşek = Fakat insanlar dinlerini paramparça ettiler. Hepsi de sonunda huzurumuza dönecekler.
Yaşar Nuri Öztürk = İşlerini aralarında parçaladılar. Hepsi bize dönecekler.
İskender Ali Mihr = Ve emirlerini (uygulamalarını), kendi aralarında böldüler (fırkalara ayrıldılar). Hepsi Bize dönecek olanlardır.
İlyas Yorulmaz = Sonra aralarındaki birlik ve beraberlik ifadesi olan, inançlarının birliğini parça parça ettiler. Bunları yapanların hepsi (hesap vermek üzere) bize döneceklerdir.