Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/93

 وَتَقَطَّعُوا أَمْرَهُم بَيْنَهُمْ كُلٌّ إِلَيْنَا رَاجِعُونَ

  Ve tekattaû emrehum beynehum, kullun ileynâ râciûn(râciûne).

Kelime Karşılaştırma
ve tekattaû : ve böldüler
emre-hum : onların emirleri
beyne-hum : onlar aralarında
kullun : hepsi
ileynâ : bize
râciûne : dönenler, dönecek olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (İnsanlar) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Hepsi de ancak bize dönecekler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Dîne âit işlerinde, kendi aralarında bölük bölük oldu onlar ve hepsi de dönüp bizim tapımıza gelecek.

 Abdullah Parlıyan = Ama insanlar, aralarındaki bu din ve ümmet birliğini paramparça ettiler, ayrılığa düştüler, ama hepsi sonunda bize dönecekler.

 Adem Uğur = (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.

 Ahmed Hulusi = Onlar aralarında işlerini (din - sistem anlayışlarını) paramparça ettiler. . . Hepsi bize rücu edicilerdir.

 Ahmet Tekin = İnsanlar, aralarındaki, düzenlerini, işlerini, birliklerini, güçlerini, yönetimlerini, ekonomilerini ve dinlerini parçaladılar. Hepsi bizim huzurumuza gelip hesap verecekler.

 Ahmet Varol = Onlar işlerini aralarında parçaladılar. [12] (Sonuçta) hepsi bize dönecektir.

 Ali Bulaç = Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi bize döneceklerdir.

 Ali Fikri Yavuz = Geçen ümmetler, din işlerini aralarında parçaladılar, ayrılıklara düştüler; fakat hepsi bize döneceklerdir.

 Ali Ünal = Ne var ki, (peygamberlerden sonra) insanlar Din’de ihtilâfa düştü ve birliklerini parçaladılar. Ama şurası bir gerçek ki, her grup neticede Bize dönmektedir (ve yaptıklarından huzurumuzda hesap vereceklerdir).

 Bayraktar Bayraklı = Ama insanlar din konusunda aralarında bölündüler; hepsi bize döneceklerdir.

 Bekir Sadak = Ama insanlar, din konusunda aralarinda boluklere ayrildilar, hepsi Bize doneceklerdir. *

 Celal Yıldırım = (Ne var ki insanlar) kendi aralarında bölünüp parça parça oldular. (Ama sonunda) hepsi de bize döneceklerdir.

 Cemal Külünkoğlu = Fakat insanlar inanç birliğinden ayrılarak çeşitli gruplara bölündüler. Ama hepsi sonunda bize döneceklerdir.

 Diyanet İşleri (eski) = Ama insanlar, din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar, hepsi Bize döneceklerdir.

 Diyanet Vakfi = (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.

 Edip Yüksel = Fakat onlar işlerinde ayrılığa düştüler; hepsi bize döneceklerdir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar kumandalarını beyinlerinde parçaladılar, fakat hepsi bize rücu' edecekler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar kumandanlarını aralarında parçaladılar, fakat hepsi Bize dönecektir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ama insanlar din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar ama, hepsi bize döneceklerdir.

 Gültekin Onan = Onlar, buyruklarını kendi aralarında parça parça dağıttılar [dinlerinde bölünmeler yaptılar]; hepsi bize döneceklerdir.

 Harun Yıldırım = (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.

 Hasan Basri Çantay = (Muhaatablardan ba'zıları) aralarında, (din) işlerinde fırka fırka oldular. (Bununla beraber) hepsi yine ancak bize dönücülerdir.

 Hayrat Neşriyat = Fakat (yahudilerle hristiyanlar, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler! Hepsi (sonunda) ancak bize dönücüdürler.

 İbni Kesir = Onlar aralarında kendi işlerinde bölük bölük oldular. Ama hepsi Bize döneceklerdir.

 Kadri Çelik = Onlar işlerini aralarında parça parça ettiler, fakat sonunda hepsi yine bize dönücülerdir.

 Muhammed Esed = Ama insanlar aralarındaki bu birliği paramparça ettiler; (hem de) sonunda topluca Bize dönecekler(ini unutarak).

 Mustafa İslamoğlu = Ama onlar birliklerini aralarında paramparça ettiler: (oysa ki) hepsi de sonunda yine Bize dönecekler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Bazı milletler) Din işlerinde kendi aralarında fırka fırka oldular. Hepsi de Bize dönücülerdir.

 Ömer Öngüt = Amma ne var ki insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler. Halbuki hepsi bize dönecekler.

 Şaban Piriş = Aralarındaki işlerini paramparça ettiler. Hepsi bize dönecektir.

 Sadık Türkmen = Onlar, emri/dini kendi aralarında parçalara ayırdılar. Ama hepsi Bize döneceklerdir.

 Seyyid Kutub = Fakat insanlar inanç birliğinden ayrılarak çeşitli gruplara bölündüler. Ama hepsi sonunda bize döneceklerdir.

 Suat Yıldırım = Ama insanlar aralarındaki bu birliği paramparça ettiler. Fakat sonunda yine Bize dönecekler.

 Süleyman Ateş = İşlerini aralarında parçaladılar (Tanrıdan gelen dini parça parça ettiler, ayrılığa düştüler); hepsi (sonunda) bize döneceklerdir.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi bize döneceklerdir.

 Ümit Şimşek = Fakat insanlar dinlerini paramparça ettiler. Hepsi de sonunda huzurumuza dönecekler.

 Yaşar Nuri Öztürk = İşlerini aralarında parçaladılar. Hepsi bize dönecekler.

 İskender Ali Mihr = Ve emirlerini (uygulamalarını), kendi aralarında böldüler (fırkalara ayrıldılar). Hepsi Bize dönecek olanlardır.

 İlyas Yorulmaz = Sonra aralarındaki birlik ve beraberlik ifadesi olan, inançlarının birliğini parça parça ettiler. Bunları yapanların hepsi (hesap vermek üzere) bize döneceklerdir.