قَالُواْ تَاللّهِ لَقَدْ آثَرَكَ اللّهُ عَلَيْنَا وَإِن كُنَّا لَخَاطِئِينَ
Kâlû tallâhi lekad âserekellâhu aleynâ ve in kunnâ le hâtıîn(hâtıîne).
kâlû | : dediler |
tallâhi | : Allah’a yemin olsun |
lekad | : andolsun ki |
âserekellâhu | : Allah seni tercih etti, üstün kıldı |
aleynâ | : bize |
ve in kunnâ | : ve biz olduk |
le hâtıîne | : kasten günah işleyen günahkârlar |
Diyanet İşleri = Dediler ki: “Allah’a andolsun, gerçekten Allah seni bize üstün kıldı. Gerçekten biz suç işlemiştik.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'a andolsun ki dediler, Allah seni gerçekten de bizden üstün etmiş ve doğrucası biz hata etmiştik.
Abdullah Parlıyan = Kardeşleri: “Allah'a yemin ederiz ki, Allah gerçekten seni bizden üstün tutmuştur. Biz sana ve Bünyamin kardeşimize karşı çok hatalı bir iş yaptık!” dediler.
Adem Uğur = (Kardeşleri) dediler ki: Allah'a andolsun, hakikaten Allah seni bize üstün kılmış. Gerçekten biz hataya düşmüşüz.
Ahmed Hulusi = (Kardeşler) dediler ki: "Tallahi! Andolsun ki Allâh seni bize üstün kılmıştır. . . Biz kesinlikle hata edenlerdik. "
Ahmet Tekin = Onlar:'Allah’a yemin olsun ki, Allah seni bize üstün kıldı. Biz hata ettik, günahkârız, kusurluyuz.' dediler.
Ahmet Varol = 'Allah'a yemin olsun; gerçekten Allah seni bize üstün kıldı. Biz ise kesinlikle hata edenlerdik' dediler.
Ali Bulaç = Dediler ki: "Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik."
Ali Fikri Yavuz = Kardeşleri ona: “- Allah’a yemin ederiz, doğrusu Allah seni bize üstün kılmıştır hakikaten biz (sana yaptığımızdan ötürü) suçlu idik.” dediler.
Ali Ünal = “Allah’a yemin olsun ki, gerçekten Allah seni bize tercih etti; biz, başka değil, ancak bir yanlış içinde idik.”
Bayraktar Bayraklı = Kardeşleri, “Vallâhi, Allah seni bizden üstün kıldı. Doğrusu biz suç işlemiştik!” dediler.
Bekir Sadak = «Allah'a yemin ederiz ki, Allah seni bizden ustun tutmustur; dogrusu biz suc islemistik» dediler.
Celal Yıldırım = Allah hakkı için, Allah seni seçip bize üstün kılmıştır. Doğrusu bizler suçlu kimseler idik, dediler.
Cemal Külünkoğlu = (Kardeşleri) dediler ki: “Allah'a yemin ederiz, Allah gerçekten seni bizden üstün kılmıştır. Biz gerçekten de büyük hata işledik.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Allah'a yemin ederiz ki, Allah seni bizden üstün tutmuştur; doğrusu biz suç işlemiştik' dediler.
Diyanet Vakfi = Dediler ki: “Allah’a andolsun ki, Allah seni gerçekten bizden üstün kılmıştır. Doğrusu biz hata işlemiştik.”
Edip Yüksel = 'ALLAH'a andolsun ki ALLAH seni bizden üstün tutmuştur. Biz gerçekten hatalıydık,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = (Kardeşleri:) 'Allah’a yemîn olsun, muhakkak ki Allah, seni bize üstün kıldı; hâlbuki şübhesiz (biz) elbette hatâ eden kimseler olmuştuk' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dediler ki: Allah'a yemin ederiz, Allah gerçekten seni bizden üstün kılmıştır. Doğrusu biz, suçlu idik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dediler ki: «Allah'a yemin olsun, Allah seni bize üstün kıldı. Biz gerçekten de büyük hata işlemiştik».
Gültekin Onan = "Allah şahittir ki" dediler, "gerçekten Allah seni kesin bir biçimde bizim üstümüze çıkardı ve biz gerçekten günahkar kimselerdik!"
Harun Yıldırım = Dediler ki: “Allah’a andolsun ki, Allah seni gerçekten bizden üstün kılmıştır. Doğrusu biz hata işlemiştik.”
Hasan Basri Çantay = (Kardeşleri): «Allaha yemîn ederiz, Allah seni hakıykat bizden üstün kılmışdır. Biz doğrusu (sana yapdığımız hareketde) suçlu idik» dediler.
Hayrat Neşriyat = (Kardeşleri:) 'Allah’a yemîn olsun, muhakkak ki Allah, seni bize üstün kıldı; hâlbuki şübhesiz (biz) elbette hatâ eden kimseler olmuştuk' dediler.
İbni Kesir = Dediler ki: Allah'a yemin ederiz, Allah gerçekten seni bizden üstün kılmıştır. Doğrusu biz, suçlu idik.
Kadri Çelik = “Allah'a yemin ederiz ki, Allah seni bizden üstün kıldı; biz de gerçekten hataya düşenler idik” dediler.
Muhammed Esed = "Allah şahittir ki" dediler, "gerçekten Allah seni kesin bir biçimde bizim üstümüze çıkardı ve biz gerçekten günahkar kimselerdik!"
Mustafa İslamoğlu = "Aşkolsun vallahi!" dediler, "Doğruya doğru: Allah seni bize üstün kılmıştır; biz de hataya gömülüp gitmişiz işte!.."
Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Allah'a kasem olsun, Allah seni bizim üzerimize elbette tercih buyurmuştur. Halbuki, biz elbette hata edicilerden olmuştuk.»
Ömer Öngüt = “Vallahi, Allah seni bizden üstün kıldı. Doğrusu biz suç işlemiştik. ” dediler.
Şaban Piriş = -Vallahi, Allah seni bize üstün kıldı; Biz gerçekten hataya düşmüş kimseleriz, dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “VAllahi, Allah seni bizden ileri kılmıştır. Gerçekten biz, hata yapanlardan idik!”
Seyyid Kutub = Kardeşleri; «Vallahi, Allah seni bize üstün kıldı, biz hep suçlu idik.» dediler...
Suat Yıldırım = Kardeşleri de şöyle dediler: "Vallahi de, tallahi de Allah seni bize üstün kılmıştır. Doğrusu bizler suçlu idik!"
Süleyman Ateş = "Vallahi dediler, Allâh seni bizden üstün kıldı. Doğrusu biz suç işlemiştik!"
Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik.»
Ümit Şimşek = 'Vallahi, seni Allah bize üstün kıldı; doğrusu biz suçluyduk' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Vallahi, Allah seni bizden üstün kıldı/seni bize tercih etti. Doğrusu biz de büyük suç işlemiştik."
İskender Ali Mihr = “Allah’a yemin olsun ki; Allah seni kesinlikle bize üstün kılmış. Ve biz, elbette (kasten günah işleyen) günahkârlar olduk.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Kardeşleri “Allah’a yemin olsun ki, biz ne kadar hatalı davransak da, Allah seni bizim üzerimize seçmiştir” dediler.