وَقَالَ الْمَلأُ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قَوْمِهِ لَئِنِ اتَّبَعْتُمْ شُعَيْباً إِنَّكُمْ إِذاً لَّخَاسِرُونَ
Ve kâlel meleullezîne keferû min kavmihî le initteba’tum şuayben innekum izen le hâsirûn(hâsirûne).
ve kâle | : dedi |
el meleu | : ileri gelenler |
ellezîne | : o kimseler |
keferû | : inkâr ettiler, kâfir oldular |
min kavmi-hi | : onun kavminden, kendi kavminden |
le in itteba’tum | : eğer gerçekten tâbî olursanız |
şuayben | : Şuayb’a |
inne-kum | : muhakkak, mutlaka siz |
izen | : o taktirde, o zaman |
le hâsirûne | : mutlaka hüsrana uğrayan kimseler, nefslerini hüsrana düşürenler |
Diyanet İşleri = Şu’ayb’ın kavminden inkâr eden ileri gelenler dediler ki: “(Ey ahali!) Andolsun ki eğer Şu’ayb’a uyarsanız, o takdirde mutlaka siz zarar edenler olursunuz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Kavminin ileri gelenlerinden kâfir olanlar, Şuayb'e uyduğunuz takdîrde andolsun ki dediler, zarara uğrarsınız.
Abdullah Parlıyan = Ne var ki, toplumun arasından Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin elebaşıları, Şuayb'a iman edenlere: “Doğrusu eğer Şuayb'a uyarsanız, bilin ki kaybedenlerden olacaksınız” dediler.
Adem Uğur = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Eğer Şuayb'e uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.
Ahmed Hulusi = Halkından hakikat bilgisini inkâr eden ileri gelenler: "Eğer Şuayb'a tâbi olursanız, o takdirde mutlaka hüsrana uğrayanlar olursunuz" dediler.
Ahmet Tekin = Kavminden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kodamanlar, halka:'Şuayb’e tâbi olursanız, o takdirde siz de zarara uğrarsınız' dediler.
Ahmet Varol = Kavminin inkar eden ileri gelenleri dediler ki: 'Eğer Şu'ayb'a uyarsanız o zaman zarara uğrayanlardan olursunuz.'
Ali Bulaç = Kavminin önde gelenlerinden inkâr edenler, dediler ki: "Andolsun, Şuayb'a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz."
Ali Fikri Yavuz = Kavminin öncü kâfirleri, diğerlerine şöyle dediler: “- Dininizi bırakıp Şuayb’a uyarsanız, yemin ederiz ki, bu takdirde çok büyük ziyan görenlerden olacaksınız.”
Ali Ünal = Halkı içinde söz sahibi ve küfürde kökleşmiş önde gelenler, diğerlerini sıkıştırmaya başladılar: “Bakın, eğer Şuayb’a uyacak olursanız, bilin ki kaybeder ve perişan olursunuz!”
Bayraktar Bayraklı = Kavminden ileri gelen inkârcılar: “Eğer Şu‘ayb'a uyarsanız, muhakkak siz ziyana uğrarsınız!” dediler.
Bekir Sadak = Milletinin inkar eden ileri gelenleri, «suayb'i uyarsaniz, and olsun ki siz kaybedersiniz» dediler.
Celal Yıldırım = Kavminden inkâra sapan ileri gelenler: «Şuâyb'e inanıp uyarsanız and olsun ki o takdirde ziyana uğrayanlardan olursunuz!» diyerek (tehdîdde bulundular).
Cemal Külünkoğlu = Kavminden inkârcıların ileri gelenleri dediler ki: “Şuayb'a uyarsanız; kesinlikle zarara uğrar, perişan olursunuz.”
Diyanet İşleri (eski) = Milletinin inkar eden ileri gelenleri, 'Şuayb'a uyarsanız, and olsun ki siz kaybedersiniz' dediler.
Diyanet Vakfi = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Eğer Şuayb'e uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.
Edip Yüksel = Halkının ileri gelen inkarcıları, 'Şuayb'a uyarsanız kaybedenlerden olursunuz,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kavminden küfreden cumhur cemaat da yemin ederiz, dediler: eğer Şuaybe uyarsanız hiç şüphe yok o takdirde siz kat'î husrâne düşeceksiniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kavminden ileri gelen kafirler dediler ki: «Eğer Şuayb'a uyarsanız andolsun ki, o takdirde mutlaka zarara düşersiniz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: «Eğer Şu'ayb'a uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.»
Gültekin Onan = Kavminin önde gelenlerinden küfredenler dediler ki: "Andolsun, eğer Şuayb'a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz."
Harun Yıldırım = Kavminin ileri gelenlerinden kâfir olanlar dediler ki: “Andolsun Şuayb’a uyarsanız mutlaka hüsrana uğrayanlardan olursunuz.”
Hasan Basri Çantay = Onun kavminden kâfir olan ileri gelirler: «(Dîninizi terk ile) Şuaybe uyarsanız, andolsun ki, o takdirde muhakkak en büyük zarara uğramış kimseler olacaksınız» dedi.
Hayrat Neşriyat = Kavminden inkâr eden ileri gelenler ise dedi ki: 'Yemîn olsun ki, eğer Şuayb’a tâbi' olursanız, o takdirde doğrusu siz elbette hüsrâna uğramış kimseler olursunuz.'
İbni Kesir = Kavminden küfretmiş olan ileri gelenler dediler ki: Şuayb'a uyarsanız; andolsun ki siz, o zaman hüsrana uğrayanlardansınız.
Kadri Çelik = Kavminden küfre sapanların elebaşları, “Şuayb'a uyacak olursanız, şüphesiz hüsrana uğrayanlardan olursunuz” dediler.
Muhammed Esed = Ne var ki, kavimleri arasından, hakkı inkara şartlanmış olan elebaşları, (Şuaybın yandaşlarına:) "Doğrusu, eğer Şuayba uyarsanız, bilin ki, kaybedenlerden olacaksınız!" dediler.
Mustafa İslamoğlu = Ve kavminden inkarda direnen seçkinler: "Eğer Şuayb'e uyacak olursanız kesinlikle kaybeden siz olacaksınız!" diye tehdit ettiler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onun kavminden kâfir olmuş olan ileri gelenleri demişti ki: «Eğer Şuayb'e tebâiyyet ederseniz, şüphesiz siz o zaman en büyük zarara düşmüşler olursunuz.»
Ömer Öngüt = Kavminin ileri gelen kâfirleri dediler ki: “Eğer Şuayb'e uyarsanız, yemin ederiz ki bu takdirde ziyan edenlerden olacaksınız. ”
Şaban Piriş = Toplumun önde gelen kâfirleri dediler ki: -Şuayb’e uyarsanız o zaman mahvolursunuz!
Sadık Türkmen = Kavminden ileri gelen inkârcılar dediler ki: “Şayet Şuayb’a uyarsanız, o zaman hüsrana uğrayanlardan olursunuz.”
Seyyid Kutub = Soydaşlarının ileri gelenleri 'eğer Şuayb'a uyarsanız, kesinlikle hüsrana uğrar, mahvolursunuz' dediler.
Suat Yıldırım = Kavminden inkâra sapan ileri gelenler "Eğer Şuayb’a uyacak olursanız kesinlikle perişan olursunuz!" diye tehditte bulundular.
Süleyman Ateş = Kavminden inkâr eden ileri gelenler dediler ki: "Eğer Şu'ayb'e uyarsanız muhakkak siz ziyana uğrarsınız!"
Tefhim-ul Kuran = Kavminin önde gelenlerinden küfre sapanlar, dediler ki: «Andolsun, Şuayb'a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz.»
Ümit Şimşek = Kavminin ileri gelen kâfirleri ise, 'Şuayb'a uyarsanız ziyan edersiniz' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = Toplumunun küfre sapan kodamanları dedi ki: "Eğer Şuayb'ın ardısıra giderseniz hüsrana gömülenler olursunuz."
İskender Ali Mihr = Kavminden kâfir olanların ileri gelenleri şöyle dedi(ler): “Eğer, gerçekten Şuayb’a tâbî olursanız, o taktirde siz mutlaka hüsranda olanlardan (nefslerini hüsrana düşürenlerden) olursunuz.”
İlyas Yorulmaz = Kavminden hakkı kabul etmeyen önde gelenler “Eğer Şuayb’a tabi olursanız, o zaman kaybedenlerden olursunuz” diye halkı tehdit ettiler.