وَلَوْ جَعَلْنَاهُ مَلَكًا لَّجَعَلْنَاهُ رَجُلاً وَلَلَبَسْنَا عَلَيْهِم مَّا يَلْبِسُونَ
Ve lev cealnâhu meleken le cealnâhu raculen ve le lebesnâ aleyhim mâ yelbisûn(yelbisûne).
ve lev cealnâ-hu | : ve şayet onu var etseydik, yapsaydık |
meleken | : bir melek olarak, bir melek |
le cealnâ-hu | : mutlaka onu yapardık |
raculen | : bir erkek şeklinde, suretinde |
ve le lebesnâ | : ve mutlaka şüphe ettirirdik |
aleyhim | : onlara |
mâ yelbisûne | : şüphe ettikleri şey |
Diyanet İşleri = Eğer onu (Peygamberi) bir melek kılsaydık yine onu bir adam (suretinde) yapardık ve onları yine içinde bulundukları karmaşaya düşürmüş olurduk.
Abdulbaki Gölpınarlı = Peygamberi, bir melek olarak halk etseydik gene bir erkek şeklinde halk ederdik ve gene düştükleri şüpheden kurtulmazlardı.
Abdullah Parlıyan = Ve eğer biz, peygamberi bir melek olarak gönderseydik, herhalde onu bir erkek şeklinde görünmesini sağlardık da, yine onlar bu insan mı, melek mi diye kuşkuya düşerlerdi.
Adem Uğur = Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.
Ahmed Hulusi = Eğer O'nu (Rasûlullah a. s. ) bir melek kılsaydık (görebilmeniz için) O'nu gene de bir erkek sûretinde yaratırdık. . . Onları yine (içine) düşmüş oldukları şüpheye - ikileme düşürürdük (de "Bu bizim gibi bir beşer" derlerdi).
Ahmet Tekin = Eğer biz, peygamberi bir melek olarak göndermeyi planlasaydık, onu mutlaka liyâkatli ve güvenilir bir erkek suretine sokar, onları, yine de düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.
Ahmet Varol = Eğer onu (peygamberi) bir melek kılsaydık [1], bir adam şeklinde kılardık da onları düştükleri kuşkuya yine düşürürdük.
Ali Bulaç = Onu eğer bir melek kılsaydık, elbette erkek (suretinde bir melek) kılardık ve mutlaka katmakta oldukları (şüpheleri) yine katardık.
Ali Fikri Yavuz = Eğer Peygamberleri bir melek yapaydık, yine onu bir adam şeklinde gösterirdik ve elbette onları, düşmekte oldukları şüpheye yine bırakırdık.
Ali Ünal = Şayet o Rasûlü bir melek yapmış (melek bir rasûl göndermiş) olsa idik, (rasûl olarak onlara her sahada rehberlik yapacağı ve dolayısıyla onlardan biri olacağı için,) onu her halükârda bir erkek şekline koyardık da, düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.
Bayraktar Bayraklı = Eğer peygamberi bir melek kılsaydık, elbette onu insan sûretine sokar, onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.
Bekir Sadak = Biz onu melek kilsaydik, bir insan seklinde yapardik da, dustukleri supheye onlari yine dusurmus olurduk.
Celal Yıldırım = Eğer o indireceğimizi melek kılsaydık, yine onu bir adam (şeklinde) yapardık da düştükleri şüpheye tekrar onları düşürmüş olurduk.
Cemal Külünkoğlu = Eğer Peygamberi, biz bir melek yapsaydık, yine de onu bir adam (şeklinde) yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.
Diyanet İşleri (eski) = Biz onu melek kılsaydık, bir insan şeklinde yapardık da, düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.
Diyanet Vakfi = Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.
Edip Yüksel = Onu bir melek yapsaydık, onu bir adam biçiminde gönderir ve mevcut kuşkuları içinde bırakırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kendisini bir Melek kılaydık yine onu bir er kılacaktık ve düşmekte bulundukları şübheye onları yine düşürecektik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kendisini bir melek de yapsaydık, yine onu bir erkek kılacak ve onları yine düştükleri şüpheye düşürecektik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer Peygamberi, biz bir melek yapsaydık, yine de onu bir adam şeklinde yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.
Gültekin Onan = Onu bir melek kılsaydık, elbette erkek (suretinde bir melek) kılardık ve mutlaka katmakta oldukları (kuşkuları) yine katardık.
Harun Yıldırım = Biz onu bir melek kılsaydık elbette onu bir adam yapardık da düşürmekte oldukları şeye düşürürdük.
Hasan Basri Çantay = Eğer onu (peygamberi) bir melek yapsaydık onu (o meleği) de her halde bir adam (suretinde) gösterir ve her halde onları yine düşmekde oldukları şüpheye düşürürdük.
Hayrat Neşriyat = Ve onu (o peygamberi) bir melek kılsaydık, elbette onu (yine) bir adam (sûretinde)kılardık, doğrusu onları, karıştırmakta oldukları şeyde yine şübheye düşürürdük.
İbni Kesir = Eğer Biz, onu bir melek kılsaydık; onu bir erkek yapardık da düştükleri şüpheye onları yine düşürürdük.
Kadri Çelik = Biz onu melek kılsaydık, bir adam (insan suretinde) yapardık da düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.
Muhammed Esed = Ve Biz, bir meleği elçimiz olarak tayin etmiş olsaydık (bile) onun kesinlikle bir adam olarak (görünmesini) sağlardık ve böylece onları, şimdi içinde bulundukları şaşkınlığa yine düşürürdük.
Mustafa İslamoğlu = Ama Biz bir melek göndermiş olsaydık, yine de onu insan kılığında gönderirdik; böylece şimdi içine düştükleri şaşkınlığa onları yine düşürürdük.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer O'nu (peygamberi) bir melek kılsaydık, elbette O'nu yine bir erkek (suretinde) kılardık ve onları yine düşmüş oldukları şüpheye düşürürdük.
Ömer Öngüt = Eğer peygamberi melekten gönderseydik, insan şeklinde gönderirdik de, onları içine düştükleri şüpheye yine düşürürdük.
Şaban Piriş = Eğer (Resûlü) melek de yapsaydık, yine onu bir adam şeklinde yapardık ve onları düşürdüğümüz şüpheye düşürürdük.
Sadık Türkmen = Eğer elçiyi bir melek yapsaydık; yine de onu bir adam/insan şeklinde yapardık. Onlar (akıllarını kullanmayanlar), yine düştükleri kuşkuya düşerlerdi.
Seyyid Kutub = Eğer meleklerden bir peygamber gönderseydik onu insan kılığında gönderecektik. O zaman da kâfirleri şimdiki yanılgılarının aynısına düşürmüş olurduk.
Suat Yıldırım = Şayet o elçiyi melek kılsaydık, yine onu bir adam şeklinde gösterir de düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.
Süleyman Ateş = Eğer O(Hak Elçisi)ni melek yapsaydık, yine bir adam (şeklinde) yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.
Tefhim-ul Kuran = Onu eğer bir melek kılsaydık, elbette erkek (suretinde bir melek) kılardık ve mutlaka katmakta oldukları (şüpheleri) yine katardık.
Ümit Şimşek = Eğer Peygamberi, biz bir melek yapsaydık, yine de onu bir adam şeklinde yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer o peygamberi bir melek kılsaydık kuşkusuz onu bir er kişi yapacaktık ve içine yuvalandıkları kuşku ve karmaşayı onların üzerlerine giydirmiş olacaktık.
İskender Ali Mihr = Ve şâyet onu melek yapsaydık, onu mutlaka erkek olarak (erkek suretinde) yapardık. Şüphe ettikleri şeyi, mutlaka onlara (gene) şüphe ettirirdik.
İlyas Yorulmaz = Biz elçiyi meleklerden yapsaydık, onu yine bir adam (suretinde) yapardık ve elçi meleğe, onların üzerlerine giydiği kıyafetlerinden giydirirdik.