وَعَدَ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ
Vaadellâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiratun ve ecrun azîm(azîmun).
vaade allahu | : Allâh (cc). vaad etti |
ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, yaşarken Allâh’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler |
ve amilû es sâlihâti | : ve ıslah edici amel yapanlar, nefs tezkiyesi yapanlar |
lehum magfiratun | : onlar için bir mağfiret vardır. (günahları sevaba çevrilir) |
ve ecrun azîmun | : ve en büyük ecir, karşılık, mükâfat |
Diyanet İşleri = Allah, iman edip salih ameller işleyenler hakkında, "Onlar için bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır" diye vaatte bulunmuştur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah, inanıp iyi işlerde bulunanlara vaat etti, onlarındır yarlıganma ve pek büyük mükafat.
Abdullah Parlıyan = Allah iman edip, iyi ve yararlı işler yapanlara, günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir mükâfâtın onların olacağını vad etmiştir.
Adem Uğur = Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır.
Ahmed Hulusi = Allâh, iman edip imanının gereği fiilleri ortaya koyanlara (şöyle) vadetmiştir: "Onlar için mağfiret ve aziym bir mükâfat vardır. "
Ahmet Tekin = Allah, iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, af, koruma kalkanı ve büyük mükâfatlar va’detmiştir.
Ahmet Varol = Allah iman edip salih amel işleyenlere; onlar için bağışlama ve büyük bir ecir olduğunu vaadetmiştir.
Ali Bulaç = Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Ali Fikri Yavuz = Allah, iman edip sâlih amel işleyenlere vaad etti ki, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Ali Ünal = Allah, iman edip, imanlarının gerektirdiği istikamette sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlara va’detti ki, onlar için (önemli neticelerle yüklü) bir mağfiret ve çok büyük bir mükâfat vardır.
Bayraktar Bayraklı = Allah, iman eden ve iyi işler yapanlara günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir ödülün onların olacağını vaat etmiştir.
Bekir Sadak = Allah, inananlara ve yararli isler isleyenlere magfiret ve buyuk ecir oldugunu vadetmistir.
Celal Yıldırım = Allah, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara va'detti: Onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.
Cemal Külünkoğlu = Allah, inandıktan sonra iyi işler yapanlara günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir mükâfatın onların olacağını vaat etmiştir.
Diyanet İşleri (eski) = Allah, inananlara ve yararlı işler işleyenlere mağfiret ve büyük ecir olduğunu vadetmiştir.
Diyanet Vakfi = Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır.
Edip Yüksel = ALLAH, inanıp iyi işler yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödülü söz verdi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allah o iyman edib salih amelleri yapan kullarına şöyle va'd buyurdu; Hem mağfiret var onlara hem ecri azîm
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah, iman edip güzel işler yapanlara, kendilerine hem bağışlanma hem de büyük mükafat olduğuna dair söz verdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah, iman edenlere ve salih amel işleyenlere şöyle vaad etmiştir: Onlar için mağfiret ve büyük bir mükafat vardır.
Gültekin Onan = Tanrı, inananlara ve salih amellerde bulunanlara vaadetmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Harun Yıldırım = Allah, iman eden ve salih amel işleyenlere vaad etti ki onlar için bağışlanma ve çok büyük bir ecir vardır.
Hasan Basri Çantay = Allah îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlara va'd etdi: Onlar için bir mağfiret ve çok büyük bir mükâfat vardır.
Hayrat Neşriyat = Allah, îmân edip sâlih ameller işleyenlere, kendileri için bir mağfiret ve(pek) büyük bir mükâfât olduğunu va'd etti.
İbni Kesir = Allah; iman edenlere ve salih amel işleyenlere, mağfiret ve büyük bir ecir vaadetmiştir.
Kadri Çelik = Allah, iman edenlere ve salih amelde bulunanlara mağfiret ve büyük ecir olduğunu vaat etmiştir.
Muhammed Esed = Allah, imana eren ve iyi işler yapanlara günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir mükafatın onların olacağ(ını) vaat etmiştir:
Mustafa İslamoğlu = Allah, inanan ve ıslah edici iyi işler yapanlara günahlarının affedileceğini ve muhteşem bir ödüle kavuşacaklarını vaad etmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ, imân edip sâlih amellerde bulunanlara vaad buyurmuştur ki, onlar için mağfiret ve azim bir mükâfaat vardır.
Ömer Öngüt = Allah, iman edenlere ve sâlih amel işleyenlere vâdetmiştir; onlara bir mağfiret ve büyük mükâfat vardır.
Şaban Piriş = Allah, iman edip doğruyu yapanlara mağfiret ve büyük bir mükafat olduğunu vaat etmiştir.
Sadık Türkmen = Allah iman edip faydalı işi en iyi şekilde yapanlar hakkında; “Onlar için bir bağışlama ve büyük bir ödül vardır” diye vaatte bulunmuştur.
Seyyid Kutub = Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri bağışlayacağını ve kendilerine büyük mükafat vereceğini vaad etmiştir.
Suat Yıldırım = Allah iman edip makbul ve güzel işler yapanları affedip kendilerine büyük mükâfat vermeyi vâd etmiştir.
Süleyman Ateş = Allâh, inanıp iyi işler yapanlara va'detmiştir: Bağışlama ve büyük mükâfât onlarındır.
Tefhim-ul Kuran = Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Ümit Şimşek = İman eden ve güzel işler yapanlara, Allah bağışlanma ve büyük bir ödül vaad etmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah, inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
İskender Ali Mihr = Allah, âmenû olup, ıslah edici ameller (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi) yapanlara vaad etti, onlar için mağfiret ve “Ecrun Âzim (en büyük mükâfat)” vardır.
İlyas Yorulmaz = Allah, iman edenleri ve emrettiği doğru şeyleri yapanları, bağışlamayı ve büyük mükafaatlar vermeyi vaat etmiştir.