Önceki Ayet Sonraki Ayet  
44. Sûre Duhân/9

 بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ يَلْعَبُونَ

  Bel hum fî şekkin yel’abûn(yel’abûne).

Kelime Karşılaştırma
bel : hayır
hum : onlar
fî şekkin : şüphe içinde
yel’abûne : oynuyorlar, oyalanıyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hayır, onlar şüphe içindedir, alay edip dururlar.

 Abdullah Parlıyan = Evet ama o inanmayanlar, kendi şüpheleriyle oyalanıp, oynayıp duruyorlar.

 Adem Uğur = Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

 Ahmed Hulusi = Hayır, onlar kuşkulu yaşam içinde, (dünya hayatıyla) eğlenip duruyorlar.

 Ahmet Tekin = Fakat kâfirler, bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar.

 Ahmet Varol = Hayır, onlar şüphe içinde oynuyorlar.

 Ali Bulaç = Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp oyalanıyorlar.

 Ali Fikri Yavuz = Fakat onlar, bir şüphe içinde oynuyorlar, (yakînen Allah’a ve Peygambere inanmıyorlar, eğleniyorlar).

 Ali Ünal = Fakat onlar, onulmaz bir şüphe içinde boğulmakta, oyun ve eğlence ile vakit geçirmektedirler.

 Bayraktar Bayraklı = Doğrusu onlar şüphe içerisinde oynamaktadırlar.

 Bekir Sadak = Ama inkarcilar, dirilmekten suphededirler, bunu eglenceye alirlar.

 Celal Yıldırım = Fakat onlar (o inkarcı sapıklar) şüphe içinde (Kur'ân'ı) alaya alıp (Onunla) eğlenmekteler.

 Cemal Külünkoğlu = Fakat onlar, (ahireti umursamadan) şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Ama inkarcılar, dirilmekten şüphededirler, bunu eğlenceye alırlar.

 Diyanet Vakfi = Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

 Edip Yüksel = Doğrusu, onlar bir kuşku içinde oynamaktadırlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat onlar şekk içinde oynuyorlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat onlar şüphe içinde oynuyorlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar.

 Gültekin Onan = Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp yalanlıyorlar.

 Harun Yıldırım = Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıpoyalanıyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Hayır, onlar (tekrar dirilmekden) şübhe içindedirler. (Bununla} eğlenirler.

 Hayrat Neşriyat = Hayır! Onlar, şübhe içinde (eğlenip) oynuyorlar.

 İbni Kesir = Hayır, onlar şüphe içinde oynayıp dururlar.

 Kadri Çelik = Hayır, onlar bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar.

 Muhammed Esed = Evet, ama onlar, (bütün kalpleriyle inanıp bağlanmaktan uzak olanlar), yalnızca kendi şüpheleriyle oyalanıp duruyorlar.

 Mustafa İslamoğlu = Ama nerde! Onlar, şüphe bataklığında oyalanıp duruyorlar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.

 Ömer Öngüt = Hayır! Onlar bir şüphe içindedirler ve eğlenip duruyorlar.

 Şaban Piriş = Fakat, onlar şüphe içinde eğlenirler.

 Sadık Türkmen = Aksine, onlar şüphe içinde oynayıp duruyorlar!

 Seyyid Kutub = Fakat onlar şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

 Suat Yıldırım = Fakat onlar şüphe içindedirler. Din gerçekleriyle alay edip eğlenirler.

 Süleyman Ateş = Ama onlar, şüphe içinde oynuyorlar.

 Tefhim-ul Kuran = Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp oyalanıyorlar.

 Ümit Şimşek = Fakat onlar şüphe içinde, eğleniyorlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = İş, onların sandığı gibi değil! Bir kuşku içinde oynayıp oyalanmaktadırlar.

 İskender Ali Mihr = Hayır, onlar şüphe içinde oynuyorlar (oyalanıyorlar).

 İlyas Yorulmaz = Hayır, onlar şüphe içerisinde oynayıp duruyorlar.