Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/9

 دُحُورًا وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ

  Duhûran ve lehum azâbun vâsibun.

Kelime Karşılaştırma
duhûran : kovularak, kovulmuş olarak
ve lehum : ve onlar için, onlar için vardır
azâbun : bir azap
vâsibun : kesilmeyen, sürekli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hor hakir bir halde ve onlar içindir ardı arası kesilmeyen azap.

 Abdullah Parlıyan = Kovulup atılırlar, onlar için ahirette ardı arkası kesilmeyen bir azap vardır.

 Adem Uğur = Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

 Ahmed Hulusi = Kovularak. . . Onlar için daimî bir azap vardır.

 Ahmet Tekin = Her taraftan uzaklaştırılırlar. Onlar ardı arkası kesilmeyen cezaları hak etmişlerdir.

 Ahmet Varol = Kovulurlar. Onlar için ayrıca kesintisiz bir azap vardır.

 Ali Bulaç = Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azab vardır.

 Ali Fikri Yavuz = Uzaklaştırılırlar. Onlara (ahirette) devamlı bir azap var.

 Ali Ünal = Ve kovulup atılırlar; devamlı bir azap altında tutulur onlar.

 Bayraktar Bayraklı = Kovulurlar ve onlar için yakalarını bırakmayan bir azap vardır.

 Bekir Sadak = (8-9) Onlar yuce alemi asla dinleyemezler. Her yonden kovularak atilirlar. Onlara surekli bir azap vardir.

 Celal Yıldırım = Onlar için devamlı azâb vardır.

 Cemal Külünkoğlu = (7-9) Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, Mele-i Ala'yı (yüce konseyi/ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. (Dinlemeye kalksalar) her taraftan taşlanarak kovulurlar ve onlar için kesintisiz bir azap vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = (8-9) Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.

 Diyanet Vakfi = Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

 Edip Yüksel = Kovulurlar; sürekli bir azabı hakketmişlerdir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlara ayrılmaz bir azâb vardır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (8-9) Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateşe, mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır.

 Gültekin Onan = Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azab vardır.

 Harun Yıldırım = Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

 Hasan Basri Çantay = (8-9) Ki onlar «Mele'-i a'lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.

 Hayrat Neşriyat = (8-9) (O şeytanlar, artık) mele-i a'lâyı (semâdaki melekleri) dinleyemezler ve her taraftan kovularak (alevli yıldızlarla) taşlanırlar ve onlar için devamlı bir azab vardır.

 İbni Kesir = Kovularak. Ve onlar için sürekli bir azab vardır.

 Kadri Çelik = Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için sürekli bir azap vardır.

 Muhammed Esed = (rahmetten) yoksun kalsınlar ve (öteki dünyada) kendilerini bekleyen ebedi azaba duçar olsunlar;

 Mustafa İslamoğlu = (dünyada) dışlansınlar ve (ahirette de) sürekli bir azaba mahkum olsunlar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için bir daimi azap da vardır.

 Ömer Öngüt = Kovularak onlara sürekli bir azap vardır.

 Şaban Piriş = Uzaklaştırılarak... Onlar için devamlı bir ceza vardır.

 Sadık Türkmen = Kovulurlar ve onlar için peşlerini bırakmayan bir azap vardır.

 Seyyid Kutub = Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli azap vardır.

 Suat Yıldırım = Dinlemeye kalksalar kovulup atılırlar. Hem onlar için devamlı bir azap vardır.

 Süleyman Ateş = Kovulurlar. Onlar için sürekli bir azâb vardır.

 Tefhim-ul Kuran = Uzaklaştırılırlar. Onlar için kesintisiz bir azab vardır.

 Ümit Şimşek = Semâdan kovulmuşlardır; onlar için bir de sürekli azap vardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.

 İskender Ali Mihr = Kovulmuş olarak, onlar için kesilmeyen sürekli azap vardır.

 İlyas Yorulmaz = Hiçbir şey elde edemeden azapla karşılaşırlar.