Önceki Ayet Sonraki Ayet  
6. Sûre En’âm/88

 ذَلِكَ هُدَى اللّهِ يَهْدِي بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَلَوْ أَشْرَكُواْ لَحَبِطَ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ

  Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu min ibâdihî, ve lev eşrakû le habita anhum mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Kelime Karşılaştırma
zâlike : işte bu
hudâ allâhi : Allah’ın hidayeti
yehdî : hidayete erdirir
bi-hi : onunla
men yeşâu : kimi dilerse, dilediğini
min ibâdi-hi : kullarından
ve lev : ve eğer, ...olsa
eşrakû : şirk koştular
le habita : elbette boşa gitti, heba oldu
an-hum : onlardan
mâ kânû : oldukları şey(ler)
ya’melûne : yapıyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İşte bu, Allah’ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini buna iletip yöneltir. Eğer onlar da Allah’a ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmişti.

 Abdulbaki Gölpınarlı = İşte Allah'ın doğru yolu budur, kullarından dilediğini o yola sevk eder. Onlar da şirk koşsalardı bütün yaptıkları boşa giderdi.

 Abdullah Parlıyan = İşte bu Allah'ın rehberliğidir. O, bu Kur'ân'la kullarından isteyen kimseleri dilediği şekilde doğru yola ulaştırır. Onlar Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştırmış olsalardı, o ana kadar yaptıkları bütün iyi şeyler gerçekten boşa gitmiş olurdu.

 Adem Uğur = İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.

 Ahmed Hulusi = Bu, Allâh hidâyetidir. . . Kullarından dilediğine, onunla hidâyet eder. . . Eğer Onlar dahi şirk koşsalardı, elbette yaptıkları tüm yararlı çalışmalar hiç olur, boşa giderdi.

 Ahmet Tekin = İşte bu, Allah’tan gelen, Allah’ın hidâyet rehberiyle öğrettiği dindir. Kullarından sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri hak yola iletir.Eğer onlar da, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşsalardı, işlemeye devam ettikleri bilinçli amelleri elbette boşa giderdi.

 Ahmet Varol = Bu, Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini bu hidayete eriştirir. Eğer onlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı yapageldiklerinin tümü boşa giderdi.

 Ali Bulaç = Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.

 Ali Fikri Yavuz = İşte o yol, Allah’ın hidâyet yoludur ki, O, bunu kullarından dilediğine nasîb eder. Eğer onlar da (peygamberler) Allah’a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün (hayırlı) ameller elbette boşa çıkmış gitmişti.

 Ali Ünal = Bu, Allah’ın takdir ve vaz buyurduğu hidayet (gerçek doğru yoldur) ki, Allah ona kullarından kimi dilerse onu iletir. Eğer onlar da Allah’a şirk koşmuş olsalardı, bu takdirde, işledikleri onca güzel amel, elde ettikleri onca kazanç heder olup gitmişti.

 Bayraktar Bayraklı = İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dileyeni ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı, yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.

 Bekir Sadak = Bu, Alah'in kullarindan diledigini eristirdigi yoludur. Puta taparlarsa amelleri bosa cikar.

 Celal Yıldırım = İşte bu, Allah'ın yoludur ki kullarından dilediğini ona eriştirir. Onlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı. İşledikleri amelleri boşa çıkardı.

 Cemal Külünkoğlu = İşte bu, Allah'ın hidayetidir ki, O, kullarından dilediğini ona eriştirir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa gidecekti.

 Diyanet İşleri (eski) = Bu, Allah'ın kullarından dilediğini eriştirdiği yoludur. Eğer ortak koşsalarda amelleri boşa çıkardı.

 Diyanet Vakfi = İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.

 Edip Yüksel = ALLAH'ın hidayeti böyledir. Kullarından dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. Ortak koşsalardı yaptıkları boşa çıkardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = İşte o yol Allah hüdasıdır, o bunu kullarından dilediğine hidayet eyler, ve eğer bunlar şirketmiş olaydılar bütün mesaîleri heder olmuş gitmişti

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bu yol Allah yoludur. O, kullarından dilediğine hidayet eyler. Eğer bunlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmiş olurdu.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bu, Allah'ın doğru yoludur. Kullarından dilediğini o doğru yola iletir. Eğer onlar Allah'a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün amelleri boşa giderdi.

 Gültekin Onan = Bu, Tanrı'nın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.

 Harun Yıldırım = Bu, Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Eğer onlar da şirk koşsalardı yaptıkları boşa giderdi.

 Hasan Basri Çantay = İşte o (yol), Allahın hidâyet yoludur ki O, bunu kullarından kime dilerse ona nasıyb eder. Eğer onlar da (Allaha) eş koşsalardı yapageldikleri her şey kendi hesâblarına elbette boşa gitmişdi.

 Hayrat Neşriyat = İşte bu (yol), Allah’ın hidâyetidir; kullarından kimi dilerse (hikmetine binâen, kendi lütfundan) onunla hidâyete erdirir. Fakat şirk koşsalardı, elbette yapmakta oldukları şeyler (ameller) kendilerinden (kabûl edilmez) boşa giderdi.

 İbni Kesir = İşte bu; Allah'ın, hidayetidir ki kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Eğer onlar da şirk koşsalardı yapageldikleri şeyler boşa çıkardı.

 Kadri Çelik = Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete eriştirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri kendilerinden boşa çıkmış olurdu.

 Muhammed Esed = Bu, Allahın rehberliğidir: O, bununla kullarından kimi dilerse onu doğru yola ulaştırır. Onlar, Allahtan başka şeylere ilahlık yakıştırmış olsalardı, o ana kadar yaptıkları bütün (iyi) şeyler gerçekten boşa gitmiş olurdu:

 Mustafa İslamoğlu = Bu Allah'ın rehberliğidir: O bununla kullarından dilediğini doğru yola ulaştırır. Eğer onlar şirk koşmuş olsalardı, yapmış oldukları her şey kesinlikle boşa gitmiş olurdu.

 Ömer Nasuhi Bilmen = İşte bu, Allah Teâlâ'nın hidâyetidir, onunla kullarından dilediğine hidâyet eder. Ve eğer onlar şirk etmiş olsalardı, elbette yapmış oldukları amelleri kendilerinden sükut edip gitmiş olurdu.

 Ömer Öngüt = İşte bu yol Allah'ın hidayet yoludur. Allah kullarından dilediğini bu yola eriştirir. (Kime dilerse ona nasip eder). Eğer onlar da şirk koşsalardı, elbette yapageldikleri şeyler boşa çıkardı.

 Şaban Piriş = İşte bu, Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediği kimseyi bununla hidayete ulaştırır. Eğer Allah’a şirk koşsalardı, yapmış oldukları şeyler, boşa giderdi.

 Sadık Türkmen = Işte bu yol, Allah’ın rehberlik/hidayet yoludur. O bununla, kullarından dilediğini (seçtiği elçisini) hidayete iletir. Ama, eğer onlar ortak koşsalardı; yapmış oldukları şeyler bir hiç olup boşa giderdi.

 Seyyid Kutub = İşte bu Allah'ın doğru yoludur, dilediği kullarını ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı, yapmış oldukları bütün iyilikler boşa giderdi.

 Suat Yıldırım = İşte bu yol Allah’ın hidâyet yoludur ki kullarından dilediğini ona götürür. Eğer onlar Allah’a ortak tanısalardı, bütün yaptıkları, elde ettikleri bütün kazançları heder olmuş gitmişti.

 Süleyman Ateş = İşte bu, Allâh'ın hidâyetidir, kullarından dilediğini bununla doğru yola iletir. Eğer (onlar Allah'a) ortak koşsalardı, yaptıkları (güzel) şeyler hiç olur, giderdi.

 Tefhim-ul Kuran = Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete eriştirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.

 Ümit Şimşek = Bu Allah'ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini ona eriştirir. Eğer onlar Allah'a ortak koşmuş olsaydı, bütün yaptıkları boşa çıkardı.

 Yaşar Nuri Öztürk = Allah'ın yol göstermesidir bu. Kullarından dilediğini bununla iletir iyiye ve güzele. Eğer onlar şirke bulaşsalardı yapıp ettikleri kendilerine yararsız hale gelirdi.

 İskender Ali Mihr = İşte bu Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve eğer şirk koşsalardı, elbette yapmış oldukları şeyler heba olurdu (boşa giderdi).

 İlyas Yorulmaz = Allah’ın dosdoğru yolu budur, kullarından dileyenleri bu yola iletir. Eğer onlar Rablerine ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa giderdi.