قُلْ مَن بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيْهِ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Kul men bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve huve yucîru ve lâ yucâru aleyhi in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).
kul | : de |
men | : kim |
bi yedi-hi | : onun elinde |
melekûtu | : mülk, yönetim, idare |
kulli şey’in | : herşey |
ve huve | : ve o |
yucîru | : korur, himaye eder |
ve lâ yucâru | : ve korunmaz, korunmaya ihtiyacı olmaz |
aleyhi | : onun üzerine, ona |
in kuntum | : eğer siz oldu iseniz |
ta’lemûne | : siz biliyorsunuz |
Diyanet İşleri = De ki: “Eğer biliyorsanız söyleyin: Her şeyin hükümranlığı elinde olan, kendisi koruyan, kendisine karşı korunulamaz olan kimdir?”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Kimdir her şeyin saltanat ve tasarrufu elinde olan ve odur koruyan, oysa korunmaya muhtaç değil; biliyorsanız eğer?
Abdullah Parlıyan = De ki: Herşeyin yönetimini elinde tutan, koruyup kollayan, fakat kendisine yardım olunmayan kimdir? Biliyorsanız eğer, söyleyin bana.
Adem Uğur = Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir? diye sor.
Ahmed Hulusi = De ki: "Her şeyin melekûtu (derûnu - içselliği), (ilim - kudret) elinde olan, (varlığıyla bizâtihi her şeyi) himaye edip koruyan, fakat kendisi korunmayan kimdir? Varsa ilminiz konuşun!"
Ahmet Tekin = 'Her şeyin işleyiş disiplini ve aslî düzeni kimin elinde? Koruyup kollayan, sorgulamasına ve cezalandırmasına karşı kendisinden korunulamayan kim? Eğer biliyorsanız söyleyin!' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Eğer biliyorsanız (söyleyin): Her şeyin hükümranlığı elinde olan, koruyup kollayan ama kendisi korunmaya (muhtaç olmaya)n kimdir?'
Ali Bulaç = De ki: "Eğer biliyorsanız (söyleyin:) Her şeyin melekutu (mülk ve yönetimi) kimin elindedir? Ki O, koruyup kolluyorken kendisi korunmuyor."
Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Her şeyin mülkiyet ve hazineleri elinde olan kimdir ki, daima O koruyub hükmediyor, kendisi asla korunmaya muhtaç olmuyor? Eğer biliyorsanız, cevab verin.”
Ali Ünal = De ki: “Her şeyin dizginini elinde tutan ve Kendisi her şeyi koruyup gözeten, herkesin O’na sığındığı bir merci olmasına mukabil asla korunmaya muhtaç olmadığı gibi, O’na rağmen bir başka sığınma mercii de bulunmayan kimdir? Haydi, biliyorsanız buna da cevap verin!”
Bayraktar Bayraklı = “Biliyorsanız, her şeyin sahipliği ve idaresi elinde olan, koruyup kollayan fakat kendisi korunup kollanmayan kimdir?” de!
Bekir Sadak = «iliyorsaniz soyleyin her seyin hukumranligi elinde olan, barindiran fakat himayeye muhtac olmayan kimdir?»
Celal Yıldırım = De ki: Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin mülkü ve tasarrufu kimin elindedir? O, güven verip korur, kendisi korunmaya muhtaç değildir.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Her şeyin yönetimini elinde tutan, koruyup kollayan ama kendisine karşı (kimsenin) korunup kollanamayacağı kimdir? Biliyorsanız, (söyleyin)!”
Diyanet İşleri (eski) = 'Biliyorsanız söyleyin her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir?'
Diyanet Vakfi = Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir? diye sor.
Edip Yüksel = De ki, 'Biliyorsanız, koruyup kollayan, fakat kendisi korunup kollanmayan; her şeyin egemenliğini elinde bulunduran kimdir?'
Elmalılı Hamdi Yazır = «Kim o her şeyin melekûtü yedinde ve o kayırır da ona karşı kayırılmaz olan eğer ılminiz varsa?» de!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sor onlara ki: «Kimdir herşeyin mülkiyeti ve yönetimi kudret elinde olan, kayırıp da kendisine kayırılmaz olan; söyleyin, biliyorsanız?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan; fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir?» diye sor.
Gültekin Onan = De ki: "Eğer biliyorsanız (söyleyin:) Her şeyin melekutu (mülk ve yönetimi) kimin elindedir? Ki O, koruyup kolluyorken kendisi korunmuyor."
Harun Yıldırım = Eğer biliyorsanız, her şeyin melekûtu kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan kimdir? diye sor.
Hasan Basri Çantay = De ki: «Her şey'in mülk (-ü tasarruf) u elinde bulunan kimdir, ki dâima O himaaye ediyor, kendisi asla himayeye muhtâc olmuyor? (Haydi söyleyin) biliyorsanız».
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Eğer biliyorsanız (söyleyin bakalım), herşeyin melekûtu (içyüzü ve idâresi) elinde olan ve kendisi himâye eden, fakat ona karşı (kimsenin) himâye olunması(mümkün) olmayan kimdir?'
İbni Kesir = De ki: Her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran, ama barındırılmaya asla muhtaç olmayan kimdir?
Kadri Çelik = De ki: “Eğer biliyorsanız (söyleyin bakayım), “Her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir?”
Muhammed Esed = De ki: "Her şeyin yönetimini elinde tutan; koruyup kollayan ama kendisine karşı (kimsenin) korunup kollanamayacağı kimdir? Biliyorsanız, (hadi, söyleyin bana)!"
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Her şeyin hakimiyetini elinde tutan, (her varlığı) kollayıp kayırdığı halde kendisi kimsenin koruyup kollamasına muhtaç olmayan kimdir, biliyorsanız (söylesenize)?"
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Her şeyin melekûtu elinde (yed-i kudretinde) olan kimdir ki, o himaye eder ve kendisine karşı kimse himaye edilemez. Eğer siz bilir kimseler oldunuz iseniz (söyleyin bakalım).»
Ömer Öngüt = De ki: “Her şeyin melekûtu (mülkiyeti ve idaresi) elinde olan, himaye eden, fakat himaye edilmeye muhtaç olmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin!”
Şaban Piriş = De ki: "Eğer biliyorsanız (söyleyin:) Her şeyin melekutu (mülk ve yönetimi) kimin elindedir? Ki O, koruyup kolluyorken kendisi korunmuyor."
Sadık Türkmen = Şunu da sor: “Herşeyin mülk ve idaresi elinde olan, koruyup kollayan ve kendisi korunmaya muhtaç olmayan kimdir? Eğer biliyorsanız!..”
Seyyid Kutub = Onlara de ki; «Eğer biliyorsanız, söyleyiniz; tüm varlıkların egemenliği, elinde olan, her şeyi koruyup gözeten, Fakat koruyanı ve işine karışanı olmayan kimdir?»
Suat Yıldırım = De ki: "Peki her şeyin gerçek yönetimini elinde tutan, Kendisi her şeyi koruyup gözeten, ama Kendisi himaye altında olmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin bakalım!"
Süleyman Ateş = "Biliyorsanız (söyleyin) her şeyin melekûtu (mülkü ve yönetimi) elinde olan, koruyup kollayan, fakat kendisi korunup kollan(maya muhtaç ol)mayan kimdir?" de.
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Eğer biliyorsanız (söyleyin:) Her şeyin melekûtu (mülk ve yönetimi) kimin elindedir? Ki O, koruyup kolluyorken kendisi korunmuyor.»
Ümit Şimşek = De ki: 'Kimdir herşeyin hüküm ve tasarrufunu elinde tutan, herşeyi koruyup kolladığı halde korunmaya muhtaç olmayan? Biliyorsanız söyleyin.'
Yaşar Nuri Öztürk = Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir o, her şeyin melekûtu / aslı esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup gözetilmeyen?"
İskender Ali Mihr = De ki: “Şâyet biliyorsanız (söyleyin) herşeyin mülkü (yönetimi, idaresi) elinde olan ve koruyan (himaye eden) ve Kendisi korunmaya ihtiyacı olmayan kimdir?”
İlyas Yorulmaz = Onlara sor “Her şeyin yönetimi elinde olan ve her şeyi çekip çeviren ve asla yönetimine müdahale edilemeyen kimdir? Biliyorsanız söyleyin?