قَالَ إِنَّمَا أَشْكُو بَثِّي وَحُزْنِي إِلَى اللّهِ وَأَعْلَمُ مِنَ اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Kâle innemâ eşkû bessî ve huznî ilâllâhi ve a’lemu minallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).
kâle | : dedi |
innemâ | : sadece |
eşkû | : şikâyet ederim (arz ederim) |
bessî | : derin üzüntüm, kederim |
ve huznî | : ve hüznüm |
ilâllâhi (ilâ allâhi) | : Allah’a |
ve a’lemu | : ve biliyorum |
min allâhi | : Allah’tan |
mâ lâ ta’lemûne | : sizin bilmediğiniz şeyi (şeyleri) |
Diyanet İşleri = Yakub, “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim. Ben, Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ben dedi, taşan derdimi, kederimi ancak Allah'a arzetmedeyim ve Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum ben.
Abdullah Parlıyan = Ya'kub: “Ben tasamı ve üzüntümü ancak Allah'a havale ederim. Çünkü ben sizin bilemeyeceğiniz şeyleri, Allah tarafından vahiy ile biliyorum” dedi.
Adem Uğur = (Ya'kub:) Ben sadece gam ve kederimi Allah'a arzediyorum. Ve ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi.
Ahmed Hulusi = (Yakup) dedi ki: "Kederimi ve hüznümü ancak Allâh'a havale ediyorum. . . Allâh hakkında sizin bilmediklerinizi biliyorum. "
Ahmet Tekin = 'Ben gamımı, kederimi sadece Allah’a arzediyorum, şikâyet arzedilecek merci olarak sadece Allah’ı tanıyorum. Ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri, Allah tarafından gelen vahy ile biliyorum.' dedi.
Ahmet Varol = O da şöyle dedi: 'Ben keder ve üzüntümü yalnız Allah'a açarım ve Allah katından sizin bilmediğinizi bilirim.
Ali Bulaç = Dedi ki: "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum. Ben Allah'tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum."
Ali Fikri Yavuz = O (Yâkup A.S.) dedi ki: “- Ben, büyük kederimi ve hüznümü ancak Allah’a şikâyet ediyorum ve Allah katından (vahy ile), sizin bilemiyeceğiniz şeyleri de biliyorum.
Ali Ünal = Yakup, “Ben, bütün dertlerimi, keder ve hüznümü Allah’a arz ediyor, O’na şikâyette bulunuyorum. Hem, Allah’ın bana öğretip de bildiğim öyle şeyler var ki, siz onları bilmiyorsunuz.” diye cevap verdi.
Bayraktar Bayraklı = Ya‘kûb, “Ben, sadece gam ve kederimi Allah'a arz ediyorum. Ben sizin bilmeyeceğiniz şeyleri Allah tarafından vahiy ile biliyorum” dedi.
Bekir Sadak = Yakup: «Ben uzuntu ve tasami yalniz Allah'a acarim. Allah katindan, sizin bilmediklerinizi bilirim» dedi.
Celal Yıldırım = O da, «Ben keder ve üzüntümü ancak Allah'a şikâyet ederim. Ben, Allah'tan sizin bilmediğiniz (çok) şeyleri bilmekteyim» dedi.
Cemal Külünkoğlu = (Yakup) oğullarına dedi ki: “Ben acımı ve ızdırabımı yalnız Allah'a arz ediyorum ve ben Allah'tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum.”
Diyanet İşleri (eski) = Yakup: 'Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah katından, sizin bilmediklerinizi bilirim' dedi.
Diyanet Vakfi = (Ya'kub:) Ben gam ve kederimi sadece Allah'a arzediyorum. Ve ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi.
Edip Yüksel = 'Ben kahrımı ve tasamı ancak ALLAH'a şikayet ederim, sizin bilmediğinizi ALLAH'tan biliyorum,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ben, dedi, dolgunluğumu, huznümü ancak Allaha şikayet ederim ve Allahdan sizin bilemeyeceğiniz şeyler bilirim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dedi ki: «Ben dolgunluğumu ve üzüntümü ancak Allah'a şikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dedi ki: «Ben hüznümü, kederimi ancak Allah'a şikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri de bilirim.»
Gültekin Onan = Dedi ki: "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Tanrı'ya şikayet ediyorum. Ben Tanrı'dan (bir bilgi olarak) sizin bilmediklerinizi de biliyorum."
Harun Yıldırım = Dedi ki: “Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah’a şikayet ediyorum. Ben Allah’tan sizin bilmediğinizi de biliyorum.”
Hasan Basri Çantay = (Ya'kub da): «Ben (taşan) kedirimi, mahzunluğumu yalınız Allaha şikâyet ediyorum. Ben Allah tarafından sizin bilmeyeceğiniz (nice) şeyleri de biliyorum» dedi.
Hayrat Neşriyat = (Ya'kub) dedi ki: '(Ben) gam ve kederimi ancak Allah’a şikâyet ediyorum.Çünki Allah tarafından, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum.'
İbni Kesir = Dedi ki: Ben, üzüntümü ve kederimi yalnız Allah'a açarım. Ve ben, Allah katından sizin bilmediğinizi biliyorum.
Kadri Çelik = (Yakup,) “Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah katından, sizin bilemeyeceklerinizi bilirim” dedi.
Muhammed Esed = "Ben" dedi, "tasamı ve üzüntümü yalnızca Allah'a havale ediyorum; çünkü Allah katından sizin bilmediğinizi biliyorum ben.
Mustafa İslamoğlu = "Ben derdimi ve hüznümü sadece Allah'a arz ediyorum!" dedi (ve ekledi): "Üstelik Allah sayesinde, sizin bilmediklerinizi biliyorum!
Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Ben derdimi ve hüznümü ancak Allah Teâlâ'ya arzederim, ve ben Allah Teâlâ'dan sizin bilmeyeceğiniz şeyi bilirim.»
Ömer Öngüt = Dedi ki: “Ben üzüntümü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah tarafından, ben sizin bilmediklerinizi bilirim. ”
Şaban Piriş = -Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah’a açarım. Allah tarafından, sizin bilmediklerinizi bilirim, dedi.
Sadık Türkmen = Dedi ki: “Kahrımı ve hüznümü sadece Allah’a arzederim. Ben, Allah’tan (bir bilgi ile) sizin bilmediklerinizi bilirim!
Seyyid Kutub = Hz. Yakub, oğullarına dedi ki; «Ben acımı ve ızdırabımı yalnız Allah'a şikayet ediyorum ve ben Allah hakkında sizin bilmediklerinizi biliyorum.»
Suat Yıldırım = "Ben" dedi, "sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum. Hem sizin bilemediğiniz birçok şeyi Allah tarafından vahiy yolu ile biliyorum."
Süleyman Ateş = "Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a arz ederim ve Allâh tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." dedi.
Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikâyet ediyorum. Ben Allah'tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum.»
Ümit Şimşek = Yakub 'Ben derdimi ve üzüntümü Allah'a şikâyet ediyorum,' dedi. 'Ve, Allah'ın lütfuyla, sizin bilmediğinizi biliyorum.
Yaşar Nuri Öztürk = Dedi ki: "Ben, içimi doldurup taşan özlemimi, kederimi Allah'a arz ederim. Ve Allah'ın yardımıyla sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim."
İskender Ali Mihr = (Yâkub a.s) şöyle dedi: “Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah’a arz ederim (şikâyet ederim). Ve sizin bilmediğiniz şey(ler)i ben Allah’tan (Allah’ın bildirmesi ile) bilirim.”
İlyas Yorulmaz = Babaları “Ben endişelerimi ve üzüntümü Allah’a şikayet ediyorum. Sonra ben sizin bilmediklerinizi Allah tarafından (bana vahyediyor) biliyorum” dedi.