وَنَجِّنَا بِرَحْمَتِكَ مِنَ الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
Ve neccinâ bi rahmetike minel kavmil kâfirîn(kâfirîne).
ve necci-nâ | : ve bizi kurtar |
bi rahmeti-ke | : senin rahmetin ile |
min el kavmi el kâfirîne | : kâfirler kavminden |
Diyanet İşleri = Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bizi, rahmetinle kurtar kâfirler topluluğundan.
Abdullah Parlıyan = “Senden gelen gerçekleri örtbas eden bu toplumun elinden rahmetinle kurtar bizi.”
Adem Uğur = Ve bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar!"
Ahmed Hulusi = "Rahmetini bizde açığa çıkararak, hakikat bilgisini inkâr edenler topluluğundan kurtar. "
Ahmet Tekin = 'Bizi, rahmetinle, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir bir kavimden, nankör bir toplumdan kurtar' dediler.
Ahmet Varol = Rahmetinle bizi kâfirler topluluğundan kurtar.'
Ali Bulaç = "Ve bizi, kâfirler topluluğundan rahmetinle kurtar."
Ali Fikri Yavuz = Ve bizi, rahmetinle o kâfir kavimden kurtar.”
Ali Ünal = “Bizi rahmetinle şu kâfirler güruhundan kurtar!”
Bayraktar Bayraklı = “Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar!”
Bekir Sadak = (85-86) «lllah'a guvendik; Ey Rabbimiz! Zalim bir millet ile bizi sinama, rahmetinle bizi kafirlerden kurtar» dediler.
Celal Yıldırım = Ve bizi kendi rahmetinle o kâfir kavimden kurtar.»
Cemal Külünkoğlu = (85-86) (Onlar da) şöyle dediler: “Biz yalnız Allah'a güvendik. Ey Rabbimiz! Zalim bir topluluğun zulmüne uğratmakla bizi imtihan etme! Bizi rahmetinle o inkârcılar topluluğundan kurtar!”
Diyanet İşleri (eski) = (85-86) 'Allah'a güvendik; Ey Rabbimiz! Zalim bir millet ile bizi sınama, rahmetinle bizi kafirlerden kurtar' dediler.
Diyanet Vakfi = Ve bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar!»
Edip Yüksel = 'Rahmetinle bizi inkarcı halktan kurtar.'
Elmalılı Hamdi Yazır = ve rahmetinle bizi o kâfir kavmden kurtar dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve rahmetinle bizi o kafir kavimden kurtar!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Bizi rahmetinle o kâfir kavmin elinden kurtar!»
Gültekin Onan = "Ve bizi, kafirler kavminden rahmetinle kurtar."
Harun Yıldırım = “Ve rahmetinle bizi o kâfirler topluluğundan kurtar.”
Hasan Basri Çantay = «Ve bizi rahmetinle o kâfirler güruhundan kurtar».
Hayrat Neşriyat = 'Ve bizi rahmetinle o kâfirler gürûhundan kurtar!'
İbni Kesir = Merhametinle o kafirler güruhundan bizi kurtar.
Kadri Çelik = “Rahmetinle bizi kâfirler topluluğundan kurtar”
Muhammed Esed = "Hakkı inkar eden bu toplumun elinden lütfunla kurtar bizi".
Mustafa İslamoğlu = Ve bizi inkarda ısrar eden toplumun elinden lutfu kereminle kurtar!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve rahmetin ile bizi kâfirler olan kavimden kurtar.»
Ömer Öngüt = “Ve bizi rahmetinle kâfirler gürûhundan kurtar!”
Şaban Piriş = Rahmetinle bizi kafirlerden kurtar, dediler.
Sadık Türkmen = Bizi inkârcı kavimden rahmetinle kurtar!”
Seyyid Kutub = Rahmetinle bizi kâfirler güruhundan kurtar.
Suat Yıldırım = (85-86) Onlar da şöyle cevap verdiler: "Biz de Allah’a dayanıp güvendik. Ey Rabbimiz! Bizi o zalim kimselerin işkenceleri ile imtihan etme ve rahmetinle bizi o kâfirler güruhundan kurtar!"
Süleyman Ateş = "Acımanla bizi o inkârcı toplumdan kurtar."
Tefhim-ul Kuran = «Ve bizi, kâfirler topluluğundan rahmetinle kurtar.»
Ümit Şimşek = 'Rahmetinle bizi o kâfirler güruhundan kurtar.'
Yaşar Nuri Öztürk = "O küfre sapmış toplumdan rahmetinle bizi kurtar!"
İskender Ali Mihr = Ve bizi, Senin rahmetinle kâfirler kavminden kurtar.
İlyas Yorulmaz = “Rahmetinle bizi, inkârcı toplumdan kurtar” dediler.