وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَمَا أُوتِيتُم مِّن الْعِلْمِ إِلاَّ قَلِيلاً
Ve yes’elûneke anir rûhı, kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâ(kalîlen).
ve yes’elûne-ke | : ve sana sorarlar |
anir rûhı (an er rûhi) | : ruhtan |
kulir rûhu (kul er rûhu) | : de ki ruh |
min emri rabbî | : Rabbimin emrinden |
ve mâ ûtîtum | : ve size verilmedi |
min el ilmi | : ilimden (onun ilminden) |
illâ | : ancak, den başka, sadece |
kalîlen | : az, pek az |
Diyanet İşleri = Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve sana rûhu soruyorlar; de ki: Ruh, Rabbimin işindendir ve zâten size pek az bir bilgiden başka bir şey de verilmemiştir.
Abdullah Parlıyan = Sana ruhtan yani insanın ruhu, Cebrâil, vahyin gelişi ve Kur'ân'ın Allah'tan gelişi hakkında soruyorlar, de ki: “Ruh, Rabbimin emrindedir. Bu konuda size pek az bilgi verilmiştir.”
Adem Uğur = Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.
Ahmed Hulusi = (Yahudiler) sana Ruh'tan soruyorlar. . . De ki: "Ruh, Rabbimin hükmündendir. İlimden size pek az verilmiştir (bu soruyu soran Yahudilere cevaptır bu)!"
Ahmet Tekin = Sana ruh ile, ilgili sorular soruyorlar.'Ruh Rabbimin varettiği, koruduğu aslî düzenin bir bölümüdür. Size verilen azıcık ilimle çok az şeyi kavrayabilirsiniz.' de.
Ahmet Varol = Sana ruhtan soruyorlar. De ki: 'Ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.'
Ali Bulaç = Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir."
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm) bir de sana rûh’dan, (Rûh’un hakîkatından) soruyorlar. De ki; rûh Rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.
Ali Ünal = Bu arada, sana bir de ruhtan soruyorlar. Onlara de ki: “Ruh, Rabbimin bir emri, emir âleminden bir tecellisidir ve bu konuda size pek sınırlı bir bilgi edinme imkânı verilmiştir.”
Bayraktar Bayraklı = Sana rûh hakkında soru sorarlar. De ki: “Rûh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.”[295]
Bekir Sadak = Sana ruhun ne oldugunu soruyorlar, de ki: «Ruh, Rabbimin emrinden ibarettir. Bu hususta size pek az bilgi verilmistir.»
Celal Yıldırım = Sana ruhtan soruyorlar, de ki: Ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden az bir şey verilmiştir.
Cemal Külünkoğlu = Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir, onun hakkında size çok az bilgi verilmiştir.”
Diyanet İşleri (eski) = Sana ruhun ne olduğunu soruyorlar, de ki: 'Ruh, Rabbimin emrinden ibarettir. Bu hususta size pek az bilgi verilmiştir.'
Diyanet Vakfi = Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.
Edip Yüksel = Sana ruhtan (vahiyden) sorarlar. De ki: 'Vahiy Rabbimden gelir. Size verilen bilgi ise pek azdır.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de sana ruhtan soruyorlar, de ki: ruh rabbımın emrindendir ve size ılimden ancak az bir şey verilmiştir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de sana ruhtan soruyorlar. De ki: «Ruh Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar. De ki: «Ruh Rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.»
Gültekin Onan = Sana ruhtan sorarlar; de ki: "Ruh, rabbimin buyruğundandır, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir."
Harun Yıldırım = Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.
Hasan Basri Çantay = Sana «ruuh» u sorarlar. De ki: «Ruuh, Rabbimin emri (cümlesi) ndendir. (Zâten) size az bir ilimden başkası verilmemişdir».
Hayrat Neşriyat = Hem sana ruhdan soruyorlar. De ki: 'Ruh Rabbimin emrindendir; size ise ilimden ancak pek az bir şey verilmiştir.'
İbni Kesir = Sana ruhdan sorarlar. De ki: Ruh, Rabbımın emrindedir. Ve size bilgiden ancak, çok azı verilmiştir.
Kadri Çelik = Sana ruh hakkında sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir ve size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir.”
Muhammed Esed = Bir de, sana ilahi esinlenme(nin mahiyeti) hakkında soru soruyorlar. De ki: "Bu esinlenme Rabbimin buyruğuyla (cereyan etmekte)dir; ve (ey insanlar, siz bunun mahiyetini anlıyamazsınız, çünkü) bu konuda size pek az bilgi verilmiştir".
Mustafa İslamoğlu = Sana ruh hakkında soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin (akıl sır ermez) işlerindendir ve size bu konuda çok sınırlı bir bilgi verilmiştir."
Ömer Nasuhi Bilmen = Sana ruhtan sual ederler. De ki: «Ruh Rabbimin emrindendir. Size ise ilimden ancak az birşey verilmiştir.»
Ömer Öngüt = Resülüm! Sana ruhtan sorarlar. Onlara de ki: “Ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden pek az bir şey verilmiştir. ”
Şaban Piriş = Sana ruhtan soruyorlar. De ki: -Ruh, Rabbimin emrindendir. Onun hakkında size çok az bilgi verilmiştir.
Sadık Türkmen = Bir de sana (Ey Muhammed) ruh hakkında soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir.”
Seyyid Kutub = Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki; «Ruh Rabbimin tekelinde olan bir olgudur. Size bilginin çok az bir bölümü verilmiştir. (Tercih edilen görüşe göre bu soruyu kitap ehli sormuştu. Bu ayet ve ondan sonraki yedi ayet yine bu görüşe göre Medine'de inmişlerdi.)
Suat Yıldırım = Bir de sana "rûh" hakkında soru sorarlar. De ki: "Rûh Rabbimin emrindedir, O’nun bileceği işlerdendir. Size sadece az bir ilim verilmiştir."
Süleyman Ateş = Sana ruhtan sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ilimden pek az bir şey verilmiştir."
Tefhim-ul Kuran = Sana ruh'tan sorarlar; de ki: «Ruh, Rabbimin emrindedir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir.»
Ümit Şimşek = Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir. Bu konuda size pek az bilgi verilmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir."
İskender Ali Mihr = Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir.” Ve size, (ruha ait) ilimden sadece az bir şey verildi.
İlyas Yorulmaz = Sana Ruh hakkında soru soruyorlar. Deki “Ruh (vahy edilen Kur’an)[1] Rabbimin emrinden (vahy etmesiyle) meydana gelmektedir. (Vahyin indirilişi hakkında) Size az bir bilgi verilmiştir.