وَتِلْكَ حُجَّتُنَا آتَيْنَاهَا إِبْرَاهِيمَ عَلَى قَوْمِهِ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَّن نَّشَاء إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ
Ve tilke huccetunâ âteynâhâ ibrâhîme alâ kavmihî, nerfeu deracâtin men neşâu, inne rabbeke hakîmun alîm(alîmun).
ve tilke | : ve işte bu, bunlar |
huccetu-nâ | : bizim delilimiz, delillerimiz |
âteynâ-hâ | : ona verdik |
ibrâhîme | : İbrâhîm |
alâ kavmi-hî | : onun kavmine karşı |
nerfeu | : yükseltiriz, arttırırız |
deracâtin | : dereceler |
men neşâu | : dilediğimiz kimse(ler) |
inne | : muhakkak ki |
rabbe-ke | : senin Rabbin |
hakîmun | : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |
alîmun | : en iyi bilen |
Diyanet İşleri = İşte kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delillerimiz.. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = İşte, İbrahîm'e, kavmine serdetmek için verdiğimiz kesin deliller bunlardı, dilediğimiz kişinin derecesini kat-kat yüceltiriz biz. Şüphe yok ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi bilir.
Abdullah Parlıyan = Bunlar, halkına karşı kullanması için İbrahim'e verdiğimiz tartışma yöntemidir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Rabbin Bilgedir, Bilendir.
Adem Uğur = Bu işte bizim o huccetimiz ki kavmine karşı İbrahime vermişdik, biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz, şüphesiz ki rabbın hakîm, alîmdir
Ahmed Hulusi = İşte bu, İbrahim'e halkına karşı verdiğimiz kesin kanıtımızdır. Kimi dilersek yüce mertebeler veririz! Muhakkak ki Rabbin Hakiym'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin = İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim’e verdiğimiz delillerimizdir. Sünnetimize, düzenimizin yasalarına uygun olarak, irademizin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri dünyada yüksek makamlara getiririz. Senin Rabbin hikmet sahibi ve hükümrandır, ilmi her şeyi kuşatır.
Ahmet Varol = Bu, İbrahim'e kavmine karşı verdiğimiz hüccetimizdir. İstediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin hakimdir, bilendir.
Ali Bulaç = Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz = İşte bu (yıldızların batışında Allah’ın birliğine yapılan istidlâller), bizim hüccetimizdir ki, onları kavmine karşı İbrahime verdik. Biz dilediğimiz kimseyi derecelerle yükseltiriz. Muhakkak ki Rabbin tam hikmet sahibidir, (her şeyi) kemâliyle bilendir.
Ali Ünal = Bütün bunlar, halkı karşısında İbrahim’e verdiğimiz delillerdi. Kimi dilersek onu mertebe mertebe yükseltiriz. Muhakkak ki senin Rabbin, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır; her şeyi (ve elbette kimin neye liyakati olduğunu) hakkıyla bilendir.
Bayraktar Bayraklı = İşte bu, kavmine karşı İbrâhim'e verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir; hakkıyla bilendir.
Bekir Sadak = Bu, Ibrahim'e, milletine karsi verdigimiz huccetimizdir. Diledigimizi derecelerle yukseltiriz. Dogrusu Rabbin hakim'dir, bilendir.
Celal Yıldırım = İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz kanıt ve belgelerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki, Rabbin hikmet sahibidir ve (her şeyi) bilendir.
Cemal Külünkoğlu = İşte bu (şekilde Allah'ı arayıp bulması), kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. (Amellerine göre ) dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki, Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir ve her şeyi hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) = Bu, İbrahim'e, milletine karşı verdiğimiz hüccetimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Doğrusu Rabbin Hakim'dir, Bilen'dir.
Diyanet Vakfi = İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir.
Edip Yüksel = Bunlar, halkına karşı kullanması için İbrahim'e verdiğimiz tartışma yöntemidir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Rabbin Bilgedir, Bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu işte bizim o huccetimiz ki kavmine karşı İbrahime vermişdik, biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz, şüphesiz ki rabbın hakîm, alîmdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu, kavmine karşı Bizim İbrahim'e vermiş olduğumuz hüccetimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Muhakkak Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.
Gültekin Onan = Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz ayetimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Kuşkusuz senin rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Harun Yıldırım = İşte bu kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz hüccetimizdir. Biz dilediğimizi derece derece yükseltiriz. Muhakkak Rabbin Hakîm’dir, Alîm’dir.
Hasan Basri Çantay = İşte bunlar kavmine karşı İbrâhîme ver (ib öğret) diğimiz hüccetlerdi. Biz kimi dilersek onu derece derece yükseltiriz. Şübhe yok ki Rabbin tam hikmet saahibidir, hakkıyle bilendir.
Hayrat Neşriyat = Ve işte bunlar (bizim) delillerimizdir ki, onları kavmine karşı İbrâhîm’e verdik.(Biz) dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şübhesiz ki Rabbin, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir.
İbni Kesir = İşte bu, bizim hüccetimizdir. Onu kavmine karşı İbrahim'e verdik. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve muhakkak ki Rabbın; Hakim, Alim'dir.
Kadri Çelik = Bu (üstünlük sağlayan sözler), İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Doğrusu Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.
Muhammed Esed = İşte bu, halkına karşı (kullanmak üzere) İbrahime verdiğimiz muhakeme tarzımızdı: (çünkü) dilediğimiz kimseyi derecelerle yüceltiriz. Şüphe yok ki Rabbiniz hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
Mustafa İslamoğlu = İşte bu, toplumuna karşı kullanması için İbrahim'e verdiğimiz isbat yöntemimizdi. Biz, dilediğimiz kimseyi derece derece (hakikate) yüceltiriz. Hiç şüphesiz senin Rabbin her hükmünde tam isabet edendir, her şeyi tarifsiz bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve işte o, Bizim hüccetimizdir ki, onu kavmine karşı İbrahim'e vermiştik. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphe yok ki, Rabbin hakîmdir, alîmdir.
Ömer Öngüt = İşte bunlar, kavmine karşı bizim İbrahim'e verdiğimiz hüccetlerimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.
Şaban Piriş = Bu, kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delilimizdir. Dilediğimiz kimseleri derece derece yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hakimdir, alimdir.
Sadık Türkmen = Işte bunlar, kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz kanıtlarımızdır. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin; bilir ve doğru hüküm/karar verendir.
Seyyid Kutub = Bu bizim kesin kanıtımızdır, onu kavmine karşı İbrahim'e verdik. Biz dilediğimizin derecesini kat kat yükseltiriz. Hiç kuşkusuz Rabbin hikmet sahibi ve her şeyi bilendir.
Suat Yıldırım = İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim’e verdiğimiz delillerdi. Dilediğimiz kimselerin derecelerini kat kat yükseltiriz. Muhakkak ki senin Rabbin tam hüküm ve hikmet sahibidir ve O her şeyi hakkıyla bilir.
Süleyman Ateş = İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim'e verdiğimiz hüccet(kanıt)lerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sâhibidir, bilendir.
Tefhim-ul Kuran = Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz ispatlı delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Ümit Şimşek = İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delilimizdir. Biz dilediğimizin mertebesini yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin her işi hikmetle yapan, herşeyi hakkıyla bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk = İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz kanıtlardır. Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz. Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir.
İskender Ali Mihr = Ve işte bunlar, İbrâhîm’e, kavmine karşı verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini artırırız. Muhakkak ki; senin Rabbin hakîmdir (hükmün ve hikmetin sahibidir), alîmdir (en iyi bilendir).
İlyas Yorulmaz = Kavmine karşılık, İbrahim’e verdiğimiz güçlü delillerimizdir bunlar. Biz dilediğimiz kimseye farklı farklı üstünlükler veririz. Senin Rabbin her şeyin hükmünü veren ve her şeyi bilendir.