Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/83

 وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

  Ve eyyûbe iz nâdâ rabbehû ennî messeniyed durru ve ente erhamur râhimîn(râhimîne).

Kelime Karşılaştırma
ve eyyûbe : ve Eyüp
iz nâdâ : nida etmişti
rabbe-hû : onun Rabbi, kendi Rabbi
ennî : muhakkak, şüphesiz ben
messeniye : bana dokundu, isabet etti
ed durru : sıkıntı, zarar
ve ente : ve sen
erhamu er râhımîne : merhametlilerin en merhametlisi
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve Eyyub da hani Rabbine nidâ etmişti de gerçekten demişti, bana zarar dokundu ve sen, merhametlilerin en merhametlisisin.

 Abdullah Parlıyan = Eyyûb'u da an. Hani O Rabbine şöyle yakarmıştı: “Başıma bu dert geldi, sen merhametlilerin en merhametlisisin!”

 Adem Uğur = Eyyub'u da (an). Hani Rabbine: "Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin" diye niyaz etmişti.

 Ahmed Hulusi = Eyyub. . . Hani Rabbine: "Gerçekten hastalık beni yıprattı ve sen Erhamur Rahıymiynsin" diye nida etti.

 Ahmet Tekin = Eyyûb’u da hatırlayarak insanlara anlat. Hani Rabbine:'Bana bir dert, başıma uzun süren bir hastalık geldi. Sana sığındım. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.' diye niyaz etmişti.

 Ahmet Varol = Eyyub('u) da (an). Hani o Rabbine: 'Doğrusu bu dert bana dokundu ve sen merhametlilerin en merhametlisisin' diye yakarışta bulunmuştu.

 Ali Bulaç = Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın."

 Ali Fikri Yavuz = Eyyûb’u da hatırla, zira: “- Bana, gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.” diye Rabbine dua etmişti.

 Ali Ünal = Bu arada, önderler içinde Eyyûb’u da an: Hani O, “Rabbim, bu dert bana iyice dokundu (ve Sana gerektiği gibi ibadet edemez hale geldim). Sen, Merhametlilerin En Merhametlisisin!” diye yalvarmıştı.

 Bayraktar Bayraklı = Eyyûb'u da hatırla! Hani Rabbine, “Başıma bir belâ geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti.[332]

 Bekir Sadak = Eyyub da: «Basima bir bela geldi, (Sana sigindim), Sen merhametlilerin merhametlisisin» diye Rabbine nida etmisti.

 Celal Yıldırım = Eyyûb'u da an, hani bir vakit o, Rabbına şöyle (boyun eğip) seslenmişti : «Doğrusu dert ve maraz bana gelip sürtündü. Sen ise merhamet edenlerin en çok merhametlisisin.»

 Cemal Külünkoğlu = Ve Eyyub'u (da hatırla ki) o: “Ey Rabbim! Bir derde yakalandım. Sen merhametlilerin en merhametlisisin!” diye yalvarmıştı.

 Diyanet İşleri (eski) = Eyyub da: 'Başıma bir bela geldi, (Sana sığındım), Sen merhametlilerin merhametlisisin' diye Rabbine nida etmişti.

 Diyanet Vakfi = Ve eyyub’u da... (an ki); hani o, Rabbine şöyle dua etmişti: “Şüphesiz bu dert, bana dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin!”

 Edip Yüksel = Eyyub da... Rabbine şöyle yalvarmıştı: 'Bana felaket dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Eyyubu da, zira «enni messeniyed durru ve ente erhamur rahimîn» diye rabbına nidâ etti

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eyyub'u da hatırla ki, Rabbine, 'Bana zarar dokundu; Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin' diye dua etmişti.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eyyûb da: «Başıma bir bela geldi, (sana sığındım), sen merhametlilerin en merhametlisisin» diye Rabbine nida etti.

 Gültekin Onan = Eyüp de; hani o rabbine çağrıda bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın."

 Harun Yıldırım = Eyyub'u da (an). Hani Rabbine: "Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin" diye niyaz etmişti.

 Hasan Basri Çantay = Eyyubu da (hatırla.) Hani o, Rabbine: «Hakıykat, bana (bu) derd (gelib) çatdı. Sen esirgeyicilerin esirgeyicisisin» diye niyaz etmişdi.

 Hayrat Neşriyat = (Ey Habîbim!) Eyyûb’ü de (an)! Hani Rabbine: 'Zarar gerçekten bana dokundu; sen merhametlilerin en merhametlisisin' diye nidâ etmişti.

 İbni Kesir = Eyyub'a da. Hani Rabbına niyaz etmiş: Bu dert beni sarıverdi. Sen, merhametlilerin merhametlisisin, demişti.

 Kadri Çelik = Eyyub'u da (an). Hani o Rabbine, “Başıma bir bela geldi, (sana sığındım), sen merhametlilerin en merhametlisisin” diye seslenmişti.

 Muhammed Esed = Ve Eyyub'u (da an ki) o: "Ey Rabbim, dert beni buldu; ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye yakarmıştı.

 Mustafa İslamoğlu = Eyyub'u da (gündeme taşı)! Hani o bir zamanlar; "Bu dert gelip beni buldu, ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye Rabbine yalvarmıştı.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Eyyûb'u da (an) o vakit ki, Rabbine nidâ etti, (dedi ki:) «Şüphe yok, beni zarar kapladı, ve Sen (Yarabbi) rahmet edenlerin en merhametlisisin.»

 Ömer Öngüt = Eyyub'u da an! Hani Rabbine: “Bana bir dert gelip çattı. Sen merhametlilerin en merhametlisisin. ” diye niyaz etmişti.

 Şaban Piriş = Eyyûb da: - Başıma bir bela geldi, sen merhametlilerin en merhametlisisin, diye yalvardığı zaman...

 Sadık Türkmen = Ve eyyub’u da... (an ki); hani o, Rabbine şöyle dua etmişti: “Şüphesiz bu dert, bana dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin!”

 Seyyid Kutub = Eyyüb'e gelince hani O «Bir derde yakalandım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin» diye Rabb'ine seslenmişti.

 Suat Yıldırım = (83-84) Eyyûb’u da an. Hani o: "Ya Rabbî, bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın" diye niyaz etmiş, Biz de onun duasını kabul buyurup katımızdan bir lütuf ve ibadet edenlere bir ders olmak üzere, hastalığını iyileştirmiş, kendisine aile ve dostlarını bir misliyle beraber vermiştik.

 Süleyman Ateş = Eyyûb'u da an. O, Rabbine: "Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye du'â etmişti.

 Tefhim-ul Kuran = Eyup da; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: «Şüphe yok, bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın.»

 Ümit Şimşek = Eyyub'u da hatırla ki, Rabbine, 'Bana zarar dokundu; Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin' diye dua etmişti.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve Eyyûb... Rabbine şöyle yakarmıştı: "Dert gelip çattı bana; sen, rahmet edenlerin en merhametlisisin."

 İskender Ali Mihr = Ve Hz. Eyüp, Rabbine (şöyle) nida etmişti: “Muhakkak ki, bana bir zarar isabet etti (hastalık geldi). Ve Sen, rahmet edenlerin en çok rahmet edenisin.”

 İlyas Yorulmaz = Eyyüp de Rabbine yalvararak “Rabbim! Bana zarar veren bir şeyler dokundu. Ancak sen merhametlilerin en çok merhamet edenisin” diyerek seslenmişti.