وَمَا أَعْجَلَكَ عَن قَوْمِكَ يَا مُوسَى
Ve mâ a’celeke an kavmike yâ mûsâ.
ve mâ a’cele-ke | : ve sana acele ettiren nedir |
an kavmi-ke | : seni kavminden |
yâ mûsâ | : ey Musa |
Diyanet İşleri = (Mûsâ, Tûr’a varınca): “Seni, acele ile kavminden uzaklaştıran nedir, ey Mûsâ?” (dedik.)
Abdulbaki Gölpınarlı = Neden acele ettin, kavminden ayrıldın da geldin ey Mûsâ?
Abdullah Parlıyan = Ve Allah Musa'ya: “Ya Musa! Sen neden kavminden önce acele ederek, koşa koşa geldin?” buyurdu da.
Adem Uğur = Seni acele ile kavminden ayrılmaya sevkeden nedir, ey Musa!
Ahmed Hulusi = "Seni halkından acele ile uzaklaştıran nedir, yâ Musa?"
Ahmet Tekin = 'Ey Mûsâ, seni acele ile kavminden ayrılıp buraya gelmeye sevkeden sebep nedir?' diye sorduk.
Ahmet Varol = 'Seni kavminden çabucak ayrılmaya yönelten sebep nedir, ey Musa?'
Ali Bulaç = "Seni kavminden 'çarçabuk ayrılmaya iten' nedir ey Musa?"
Ali Fikri Yavuz = Ey Mûsa! (Tür dağında Tevrat’ı almak için yola çıktığın yetmiş kişilik) kavminden seni acele ile (ayırıp ileri) geçiren ne?”
Ali Ünal = (Musa, sözleşmemiz gereği Tevrat’ı almak için dağa geldiğinde), “Ey Musa,” dedik, “seni böyle aceleyle kavminden ayrılıp, buraya gelmeye sevkeden nedir?”
Bayraktar Bayraklı = Allah, “Kavmini geride yalnız bırakacak kadar seni acele ettiren nedir ey Mûsâ?” dedi.
Bekir Sadak = «usa! Seni milletinden daha cabuk gelmeye sevkeden nedir?» dedik.
Celal Yıldırım = Ey Musâ ! Seni kavminden önce acele ettirip getiren nedir ?
Cemal Külünkoğlu = (Ve Allah Musa'ya:) “Seni alelacele (Tür dağında Tevrat'ı almak için yola çıktığında) kavminden öne geçiren nedir?” diye sordu.
Diyanet İşleri (eski) = 'Musa! Seni milletinden daha çabuk gelmeye sevkeden nedir?' dedik.
Diyanet Vakfi = Seni acele ile kavminden ayrılmaya sevkeden nedir, ey Musa!
Edip Yüksel = 'Niçin halkını bırakmakta acele ettin, Musa?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem seni acele ile kavminden geçiren, ne ya Musâ?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hem seni kavminden daha çabuk gelmeye sevkeden nedir, ey Musa?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ey Musa! Seni kavminden (ayırıp) daha çabuk (gelmeye) sevkeden nedir?» (dedik.)
Gültekin Onan = "Seni kavminden 'çarçabuk ayrılmaya iten' nedir ey Musa?"
Harun Yıldırım = Seni acele ile kavminden ayrılmaya sevkeden nedir, ey Musa!
Hasan Basri Çantay = Ey Musa, seni kavminden (ayırıb böyle) acele etdiren (sebeb) nedir?
Hayrat Neşriyat = Ve (Allah buyurdu ki:) 'Seni kavminden (ayırıp) acele ettiren nedir, ey Mûsâ!'
İbni Kesir = Ey Musa; seni, kavminden daha çabuk gelmeye sevk eden nedir?
Kadri Çelik = “Ey Musa! Seni kavminden (daha çabuk gelmek için) aceleye düşüren nedir?”
Muhammed Esed = (Ve Allah Musa'ya:) "Kavmini geride yalnız bırakacak kadar seni tez canlı kılan nedir, ey Musa?" dedi.
Mustafa İslamoğlu = Ve (Allah şöyle dedi:) "Ey Musa, seni halkını terk etme pahasına böylesine tez canlı kılan nedir?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ya Mûsa! Seni kavminden (ayırıp) aceleye düşüren nedir?
Ömer Öngüt = “Seni kavminden daha çabuk gelmeye sevkeden nedir ey Musa?”
Şaban Piriş = Allah: -Ey Musa seni kavminden daha önce gelmeye sevk eden nedir?
Sadık Türkmen = “seni kavminden çabucak ayırıp getiren nedir Ey Musa?”
Seyyid Kutub = Ey Musa, «soydaşlarının önünden koşup gelmenin sebebi nedir?»
Suat Yıldırım = Hem seni halkından çabucak ayrılıp gelmeye sevkeden sebep ne ey Mûsâ?
Süleyman Ateş = "Seni kavminden çabucak ayrıl(ıp gel)meğe sevk eden nedir? (Niçin onları hemen bırakıp geldin) ey Mûsâ?" (dedik).
Tefhim-ul Kuran = «Ey Musa, seni kavminden çabucak ayrılıp gelmeye sevk eden nedir?»
Ümit Şimşek = 'Ey Musa, seni kavminden ayrılmakta acele ettiren ne?'
Yaşar Nuri Öztürk = Seni toplumundan çabucak uzaklaştıran neydi, ey Mûsa?
İskender Ali Mihr = Ey Musa! Seni, kavminden (ayırıp) sana acele ettiren nedir?
İlyas Yorulmaz = “Ey Musa! Seni, kavmin hakkında acele etmeye sevk eden sebep nedir?”