بَلْ قَالُوا مِثْلَ مَا قَالَ الْأَوَّلُونَ
Bel kâlû misle mâ kâlel evvelûn(evvelûne).
bel | : hayır |
kâlû | : dediler |
misle | : misli, aynısı, benzeri |
mâ kâle | : dedikleri şeyler, söyledikleri |
el evvelûne | : evvelkiler |
Diyanet İşleri = Hayır onlar, öncekilerin söyledikleri sözler gibi sözler ettiler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hayır, onlar, hep evvelkilerin dedikleri gibi demedeler.
Abdullah Parlıyan = Hayır, onlar daha evvel gelip geçenlerin dediklerini diyerek,
Adem Uğur = Buna rağmen onlar, öncekilerin dedikleri gibi dediler.
Ahmed Hulusi = Ne var ki, onlar da öncekilerin söylediğinin benzerini söylediler.
Ahmet Tekin = Akıllarını başlarına almak bir yana, onlar, öncekilerin dedikleri gibi dediler.
Ahmet Varol = Hayır onlar öncekilerin dedikleri gibisini dediler.
Ali Bulaç = Hayır; onlar, geçmiştekilerin söylediklerinin benzerini söylediler.
Ali Fikri Yavuz = Hayır, o Mekke kâfirleri, evvelkilerin dediği gibi dediler.
Ali Ünal = (Düşünüp akletmek yerine,) kalkıp kendilerinden önceki inkârcıların söylediklerini tekrarlıyorlar.
Bayraktar Bayraklı = “Hayır; yine de öncekilerin dediklerini derler.”
Bekir Sadak = Hayir; yine de oncekilerin dediklerini derler.
Celal Yıldırım = Bilâkis öncekilerin dedikleri gibi dediler.
Cemal Külünkoğlu = Hayır, onlar öncekilerin söyledikleri gibi sözler ettiler.
Diyanet İşleri (eski) = Hayır; yine de öncekilerin dediklerini derler.
Diyanet Vakfi = Buna rağmen onlar, öncekilerin dedikleri gibi dediler.
Edip Yüksel = Ancak onlar, öncekilerin dediklerini tekrarladılar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır, evvelkilerin dedikleri gibi dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, öncekilerin dediği gibi dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır, öncekilerin söylediklerinin benzerini söylediler.
Gültekin Onan = Hayır; onlar geçmiştekilerin söylediklerinin benzerini söylediler.
Harun Yıldırım = Buna rağmen onlar, öncekilerin dedikleri gibi dediler.
Hasan Basri Çantay = Hayır, onlar evvelkilerin dediği gibi dediler.
Hayrat Neşriyat = Hayır! (Onlar da) öncekilerin dediği gibi dediler.
İbni Kesir = Hayır, onlar yine de öncekilerin dediklerini derler.
Kadri Çelik = Hayır! Onlar, geçmiştekilerin söylediklerinin benzerini söylediler.
Muhammed Esed = Hayır, onlar sadece geçip gitmiş insanların söylediği şeyi söylerler:
Mustafa İslamoğlu = Aksine, öncekiler ne dediyse onlar da aynısını söylediler:
Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır. Evvelkilerin dedikleri gibi dediler.
Ömer Öngüt = Hayır! Onlar öncekilerin dedikleri gibi dediler.
Şaban Piriş = Aksine, evvelkilerin dedikleri gibi dediler:
Sadık Türkmen = Aksine, öncekilerin söylediklerinin benzerini söylediler!
Seyyid Kutub = Tersine onlar daha önceki sapıkların dediklerini söylediler.
Suat Yıldırım = Ama böyle yapmak yerine, kendilerinden önceki münkirlerin dediklerini dediler.
Süleyman Ateş = Hayır, onlar da evvelkilerin dedikleri gibi dediler:
Tefhim-ul Kuran = Hayır; onlar, geçmiştekilerin söylediklerinin benzerini söylediler.
Ümit Şimşek = Onlar da daha öncekilerin söylediklerine benzer şeyler söylediler.
Yaşar Nuri Öztürk = İşin doğrusu şu: Onlar da öncekilerin söylediği gibi söylediler.
İskender Ali Mihr = Hayır, onlar, evvelkilerin söylediklerinin aynısını söylediler.
İlyas Yorulmaz = Hayır, daha öncekilerin söylediklerinin aynısını söylediler.