وَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ عَتَتْ عَنْ أَمْرِ رَبِّهَا وَرُسُلِهِ فَحَاسَبْنَاهَا حِسَابًا شَدِيدًا وَعَذَّبْنَاهَا عَذَابًا نُّكْرًا
Ve keeyyin min karyetin atet an emri rabbihâ ve rusulihî fe hâsebnâhâ hisâben şedîden ve azzebnâhâ azâben nukrâ(nukren).
ve keeyyin | : ve nice, kaç tane |
min karyetin | : ülkelerden, ülkeler, beldeler |
atet | : emre itaatten çıkma, itaat etmedi |
an emri | : emrinden |
rabbi-hâ | : Rab’leri |
ve rusuli-hî | : ve onun resûlleri |
fe hâsebnâ-hâ | : bu sebeple onları hesaba çektik |
hisâben | : hesap |
şedîden | : şiddetli, çetin |
ve azzebnâ-hâ | : ve ona azap ettik, onu (beldeyi, beldede olanları) azaplandırdık |
azâben | : azap |
nukren | : dehşetli, çok korkunç |
Diyanet İşleri = Nice kentlerin halkı Rablerinin ve O’nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Nice şehirler var ki halkı, Rablerinin ve onun peygamberlerinin emirlerine karşı gelmiştir de onları, çetin bir sûrette hesâba çekmişizdir ve onları helâk ederek azaplandırmışızdır.
Abdullah Parlıyan = Nice şehirler var ki halkı Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin emrine karşı gelmiştir de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları dehşetli bir azaba çarptırmışızdır.
Adem Uğur = Rabbinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır.
Ahmed Hulusi = Rabbinin ve O'nun Rasûllerinin emrinde haddi aşan nice ülke halkı vardır ki, biz onu şiddetli bir hesaba çektik ve onu alışılmadık bir azapla azaplandırdık.
Ahmet Tekin = Allah’ın ve Rasullerinin koyduğu düzene, şeriata başkaldıran nice memleketleri, biz zorlu, ağır, çetin bir hesaba çektik. Onları görülmemiş bir ceza ile cezalandırdık.
Ahmet Varol = Nice kasaba vardır ki, Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin emirlerine başkaldırdı. Biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onları görülmemiş bir azapla azaplandırdık.
Ali Bulaç = Ülkelerden niceleri vardır ki, Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine karşı gelip azmışlar, böylece biz de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları benzeri görülmedik bir azabla azablandırmışız.
Ali Fikri Yavuz = Nice memleket (halkı) Rabbinin ve peygamberlerinin emrinden çıkıb azdı da, biz onları şiddetli bir hesaba çektik ve görülmedik bir azabla kendilerini azablandırdık.
Ali Ünal = Nice ülkelerin halkları taşkınlık ederek Rabbilerinin ve O’nun rasûllerinin emrinin dışına çıktı da, Biz onları şiddetli bir hesaba çektik ve kendilerini görülmemiş şekilde cezalandırdık.
Bayraktar Bayraklı = Nice ülkeler vardır ki, Rablerinin buyruklarına ve peygamberine küstahça karşı çıkmışlardır. Bunun üzerine biz hepsini çetin bir hesaba çektik ve görülmemiş bir cezaya çarptırdık.
Bekir Sadak = Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin buyrugundan cikan nice kasabalar halkini Biz, cetin bir hesaba cekmis, onlari, gorulmedik bir azaba ugratmisizdir.
Celal Yıldırım = Nice kasaba (halkı) Rabbının ve Peygamberlerinin buyruğu dışına çıkıp azgınlık gösterdi de biz onları çetin bir hesaba tabi tuttuk ve bilinmedik bir azaba uğrattık.
Cemal Külünkoğlu = Nice memleket (halkı) vardır ki, Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin emrine karşı gelip azdılar, böylece biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onları (yaptıkları yüzünden) benzeri görülmedik bir azapla cezalandırdık.
Diyanet İşleri (eski) = Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin buyruğundan çıkan nice kasabalar halkını Biz, çetin bir hesaba çekmiş, onları, görülmedik bir azaba uğratmışızdır.
Diyanet Vakfi = Rabbinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır.
Edip Yüksel = Nice kentler, Rab'lerinin ve O'nun gönderdiği elçilerin emirlerine baş kaldırdı. Sonunda biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onları görülmemiş biçimde cezalandırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır = Nice memleket (nice şenlik) Rabbının ve rasullerinin emrinden çıkıp azdı da biz onu şiddetli bir hisaba çektik ve görülmedik bir azâba giriftar eyledik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Nice memleket (halkı), Rabbinin ve peygamberlerinin emrinden çıkıp azdı da Biz onu çetin bir hesaba çektik ve görülmemiş bir azaba çarptırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nice kent var ki Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine başkaldırdı, biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onlara görülmemiş şekilde azab ettik.
Gültekin Onan = Ülkelerden niceleri vardır ki, rablerinin ve O'nun elçilerinin buyruğuna karşı gelip azmışlar, böylece biz de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları benzeri görülmedik (nükra) bir azabla azablandırmışız.
Harun Yıldırım = Rabbinin ve rasullerinin emrine başkaldıran nice ülke vardır ki biz, onları en şiddetli bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş bir azabla azablandırmışızdır.
Hasan Basri Çantay = Rabbinin ve Onun peygamberlerinin emrinden uzaklaşıb azmış olan nice memleket vardır ki biz onları en çetin bir hisâba çekmiş, onları akıllara şaşkınlık verecek bir azaba dûçâr etmişizdir.
Hayrat Neşriyat = Nice şehirler (halkı) vardır ki, Rablerinin ve O’nun peygamberlerinin emrine isyân ettiler de onları şiddetli bir hesâb ile hesâba çektik ve onları görülmemiş bir azabla cezâlandırdık.
İbni Kesir = Rabbının ve onun peygamberlerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice kasabalar halkı vardır ki; Biz onları şiddetli bir hesaba çekmiş ve görülmemiş azaba çarptırmışızdır.
Kadri Çelik = Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin buyruğundan çıkan nice ülkeler halkını biz, çetin bir hesaba çektik ve onları görülmedik bir azaba uğrattık
Muhammed Esed = Nice topluluk var ki Rablerinin ve Elçilerinin emirlerine küstahça karşı çıkmışlardır! Bunun üzerine Biz tümünü çetin bir hesaba çektik ve görülmemiş bir azaba çarptırdık.
Mustafa İslamoğlu = İmdi, Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrini dinlemeyen nice topluluklar gelip geçmiştir; sonunda Biz hepsiyle pek çetin bir biçimde hesaplaşmış, inanılmaz bir azaba çarptırmışızdır:
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve nice şehir (ahalisi) Rabbinin ve O'nun peygamberlerinin emrinden böbürlendi, artık onu bir şiddetli hesap ile hesaba çektik ve onu pek münker bir azap ile muazzeb kıldık.
Ömer Öngüt = Nice memleketler vardır ki, Rablerinin ve peygamberlerinin emrinden uzaklaşıp azmıştır. Biz de onları çetin bir hesaba çekmiş ve onları şiddetli bir azaba uğratmışızdır.
Şaban Piriş = Rabbinin ve onun elçisinin emrine karşı gelen nice ülkeler vardır ki biz onları çetin bir hesaba çektik ve onları görülmemiş bir şekilde cezalandırdık.
Sadık Türkmen = Nice kentlerin halkı Rablerinin ve O’nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık.
Seyyid Kutub = Nice şehirler var ki Rabbinin ve elçilerinin emirlerine baş kaldırdı, biz de onu çetin bir hesaba çektik ve ona görülmemiş şekilde azab ettik.
Suat Yıldırım = Rab’lerinin emrinden ve O’nun resullerinin talimatlarından taşkınlık ederek azan nice ülkelerin halkları var ki, Biz onları şiddetli bir şekilde hesaba çektik ve eşi benzeri görülmemiş şekilde cezalandırdık.
Süleyman Ateş = Nice kent var ki Rabbinin ve elçilerinin buyruğuna baş kaldırdı, biz de onu çetin bir hesaba çektik ve ona görülmemiş biçimde azâbettik.
Tefhim-ul Kuran = Ülkelerden niceleri vardır ki, Rablerinin ve O'nun peygamberinin emrine karşı gelip azmışlar, böylece biz de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları benzeri görülmedik bir azabla azablandırmışız.
Ümit Şimşek = Allah'ın ve Resulünün buyruğundan çıkarak azan nice beldeler var ki, Biz onları çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba uğrattık.
Yaşar Nuri Öztürk = Nice kentler vardı ki, azgınlık edip Rabbinin ve onun resullerinin emrinden çıktılar da biz onları çok zorlu bir hesaba çektik ve onlara, görülmemiş bir azapla azap ettik.
İskender Ali Mihr = Ve nice ülkeler Rab’lerinin ve O’nun Resûlleri’nin emrine itaat etmediler (haddi aştılar). Bu sebeple onları şiddetli bir hesaba çektik. Ve onları çok korkunç azapla azaplandırdık.
İlyas Yorulmaz = Rablerinin ve O nun elçisinin emrinden çıkmış nice kasabalar var. Biz onlara çok şiddetli hesaplar yaptık ve inkâr edip kaçamayacakları bir azapla onları yakaladık.