أَلَمْ يَعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَعْلَمُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَاهُمْ وَأَنَّ اللّهَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ
E lem ya’lemû ennallâhe ya’lemu sırrahum ve necvâhum ve ennallâhe allâmul guyûb(guyûbi).
e lem ya’lemû | : bilmiyorlar mı |
enne allâhe | : Allah’ın ... olduğunu |
ya’lemu | : biliyor |
sırre-hum | : onların sırlarını |
ve necvâ-hum | : ve onların fısıldaşmalarını |
ve enne allâhe | : ve muhakkak ki Allah |
allâmu el guyûbi | : gayb bilgilerini, gaybte olanları çok iyi bilen |
Diyanet İşleri = Allah’ın, içlerinde gizlediklerini ve fısıltılarını bildiğini ve Allah’ın gaybleri çok iyi bilen olduğunu bilmediler mi?
Abdulbaki Gölpınarlı = Hâlâ da bilmezler mi ki Allah, şüphe yok ki onların gizlediklerini de bilir, fısıltıyla konuşup aralarında gizli kalan sözlerini de ve şüphe yok ki gizli şeyleri en iyi bilen, Allah'tır.
Abdullah Parlıyan = O münafıklar bilmiyorlar mı ki, onların bütün sırlarından, bütün gizli görüşmelerinden Allah'ın haberi var? Ve yine bilmiyorlar mı ki, Allah insan idrakini aşan şeyler hakkında da, eksiksiz bilgi sahibidir.
Adem Uğur = (Münafıklar), Allah'ın, onların sırrını da fısıltılarını da bildiğini ve gaybları (gizli şeyleri) çok iyi bilen olduğunu hâla anlamadılar mı?
Ahmed Hulusi = (Hâlâ) anlamadılar mı ki, Allâh, onların özlerindekini de, fısıldaşmalarını da bilir ve Allâh gaybları (derûnî boyutları, yaratanı olarak) en detaylı bilendir!
Ahmet Tekin = Allah’ın, onların sırlarını da ortalık bulandırmak için yaydıkları fısıltılarını da bileceğini; Allah’ın gayb âlemini, bütün bilinmeyenleri bildiğini halâ öğrenemediler mi?
Ahmet Varol = Bilmediler mi ki, Allah onların sırlarını ve fısıldaşmalarını bilmektedir ve Allah bütün gizlilikleri bilendir?
Ali Bulaç = Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah, gaybın bilgisine sahip olandır.
Ali Fikri Yavuz = Hâlâ (o münafıklar) bilmediler mi ki, Allah, onların gizledikleri sırları da bilir, fısıltılarını da... Allah, bütün gaibleri kemâliyle bilendir.
Ali Ünal = Bilmiyorlar mıydı ki hiç şüphesiz Allah, onların içlerinde saklı tuttuklarını da, gizli gizli fısıldaşmalarını da bilir ve yine hiç şüphesiz Allah, (insandan gizli ve beş duyusu itibariyle onun idrak sahasının dışında kalan her şey dahil) bütün gizlilikleri hakkıyla bilendir.
Bayraktar Bayraklı = Bilmediler mi ki Allah, onların sırlarını ve gizli konuşmalarını bilir ve Allah, gizlileri eksiksiz bilendir!
Bekir Sadak = Ikiyuzluler, Allah'in onlarin sirlarini ve gizli toplantilarini bildigini, Allah'in gorunmeyenleri bilen oldugunu bilmiyorlar miydi?
Celal Yıldırım = Bilmezler mi ki, Allah onların sırlarını da, gizli toplantı ve fısıltılarını da bilir. Allah gaybleri de yeterince bilendir.
Cemal Külünkoğlu = O münafıklar bilmiyorlar mı ki, onların bütün sırlarından, bütün gizli görüşmelerinden Allah'ın haberi var? Ve yine bilmiyorlar mı ki, Allah insan idrakini aşan şeyler hakkında da, eksiksiz bilgi sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) = İkiyüzlüler, Allah'ın onların sırlarını ve gizli toplantılarını bildiğini, Allah'ın görünmeyenleri bilen olduğunu bilmiyorlar mıydı?
Diyanet Vakfi = (Münafıklar), Allah'ın, onların sırrını da fısıltılarını da bildiğini ve gaybları (gizli şeyleri) çok iyi bilen olduğunu hâla anlamadılar mı?
Edip Yüksel = Bilmezler mi ki, ALLAH onların hem gizlediklerini hem açıkladıklarını bilir ve ALLAH tüm gizlileri Bilendir?
Elmalılı Hamdi Yazır = Henüz bilmediler mi ki Allah onların sirlerini de bilir fısıltılarını da; ve Allah «allâmülguyub» dur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar hala Allah'ın, sırlarını da fısıltılarını da bildiğini ve Allah'ın bütün gaipleri çok iyi bilen olduğunu bilmiyorlar mı?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hâlâ (o münafıklar) bilmediler mi ki, Allah, onların gizledikleri sırları da bilir, fısıltılarını da... Allah, bütün gaibleri kemâliyle bilendir.
Gültekin Onan = Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Tanrı, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Tanrı, gaybın bilgisine sahip olandır.
Harun Yıldırım = Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah bütün gaybları en iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay = (Münafıklar) halâ bitmediler mi ki Allah, şübhesiz onların içlerinde gizlediklerini de, fısıltılarını da biliyor ve muhakkak ki Allah, gayıbları çok iyi bilendir.
Hayrat Neşriyat = Bilmediler mi ki şübhesiz Allah, onların sırlarını ve fısıldaşmalarını bilir; çünki şübhesiz Allah, (bütün) gizlilikleri çok iyi bilendir!
İbni Kesir = Bilmezler mi ki; Allah, onların içlerinden gizlediklerini de, fısıltılarını da bilir. Ve Allah, gaybları çok iyi bilendir.
Kadri Çelik = İkiyüzlüler, Allah'ın onların gizli tuttuklarından ve fısıldattıklarından haberdar olduğunu ve Allah'ın görünmeyenleri çok iyi bilen olduğunu bilmiyorlar mıydı?
Muhammed Esed = Bilmiyorlar mı ki, onların (bütün o) sırlarından, (bütün o) gizli görüşmelerinden Allahın haberi var? (Ve yine bilmiyorlar mı ki,) Allah, insan idrakini aşan şeyler hakkında eksiksiz bilgi sahibidir?
Mustafa İslamoğlu = Bilmiyorlar mı ki Allah, onların sırlarından ve gizli görüşmelerinden çok iyi haberdardır; zira, iyi bilsinler ki Allah her türlü gizliliği tüm ayrıntılarıyla bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Daha bilmediler mi ki, Allah Teâlâ, onların sırlarını da fısıltılarını da muhakkak ki bilir. Ve şüphe yok ki, Allah Teâlâ gaybleri pek iyi bilendir.
Ömer Öngüt = Bilmezler mi ki Allah, onların sırlarını da gizli konuşmalarını da bilir. Ve Allah, gaybları çok iyi bilendir.
Şaban Piriş = Allah’ın onların sırlarını ve gizli toplantılarını bildiğini bilmiyorlar mı? Allah gaybları çok iyi bilendir.
Sadık Türkmen = Allah’ın, içlerinde gizlediklerini ve fısıltılarını bildiğini ve Allah’ın gaybleri çok iyi bilen olduğunu bilmediler mi?
Seyyid Kutub = Allah'ın onların sırlarını ve fısıltılarını bildiği, O'nun «gayb «leri çok iyi bildiğini halâ öğrenemediler mi?
Suat Yıldırım = O münafıklar hâlâ anlamadılar mı ki Allah onların sözlerini de, fısıldaşmalarını da bilir hem Allah bütün gaybleri tam tamına bilir.
Süleyman Ateş = Bilmediler mi ki Allâh, onların sırlarını ve gizli konuşmalarını bilir ve Allâh, gizlileri bilendir?
Tefhim-ul Kuran = Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah, gaybın bilgisine sahip olandır.
Ümit Şimşek = Allah’ın, içlerinde gizlediklerini ve fısıltılarını bildiğini ve Allah’ın gaybleri çok iyi bilen olduğunu bilmediler mi?
Yaşar Nuri Öztürk = Bilmediler mi ki, Allah onların sırrını da fısıldaşmalarını da bilir; Allah gaybları çok iyi bilendir.
İskender Ali Mihr = Allah’ın, onların sırlarını ve fısıldaşmalarını bildiğini bilmiyorlar mı? Ve muhakkak ki; Allah, gaybte olanları (gayb bilgilerini) çok iyi bilir.
İlyas Yorulmaz = Onlar bilmiyorlar mı ki? Allah gizledikleri sırların tümünü ve gizli gizli bir araya gelip hazırladıkları komploların hepsini da biliyor. Şüphesiz Allah bilinmeyenleri en iyi bilendir.