وَإِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِي إِلَى يَوْمِ الدِّينِ
Ve inne aleyke la'netî ilâ yevmid dîn(dîni).
ve inne | : ve muhakkak |
aley-ke | : senin üzerine |
la’netî | : benim lânetim |
ilâ | : ... a |
yevmi ed dîni | : dîn günü |
Diyanet İşleri = “Şüphesiz benim lânetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki cezâ gününe dek benden lânet sana.
Abdullah Parlıyan = Ve sen hesap gününe kadar, Rahmetimden uzaklaştırıldın!”
Adem Uğur = Ve ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.
Ahmed Hulusi = "Muhakkak ki, hüküm sürecine kadar lânetim (benden uzaklık) senin üstündedir!"
Ahmet Tekin = 'Elbette lânetim, herkesin vahyedilen dininin, şeriatın, İslâmî sorumluluğun hesabını vereceği, yalnız ilâhi mevzûatın yürürlükte olacağı güne kadar senin üzerinedir.'
Ahmet Varol = Ceza gününe kadar lanetim senin üzerinedir'.
Ali Bulaç = "Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar benim lanetim senin üzerinedir."
Ali Fikri Yavuz = Ve muhakkak surette hesab gününe kadar lânetim senin üzerindedir.”
Ali Ünal = “Hesap Günü’ne kadar lânetim hep üzerinde olacaktır.”
Bayraktar Bayraklı = “Ceza gününe kadar lanetim senin üzerine olsun” dedi.
Bekir Sadak = (77-78) Allah: «Defol oradan, sen artik kovulmus birisin. Din gunune kadar lanetim senin uzerinedir» dedi.
Celal Yıldırım = Ve artık ceza gününe kadar lanetim üzerindedir senin, dedi.
Cemal Külünkoğlu = “Hesap gününe kadar lanetim senin üzerinde olacaktır!”
Diyanet İşleri (eski) = (77-78) Allah: 'Defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Din (kıyamet/ceza) gününe kadar lanetim senin üzerinedir' dedi.
Diyanet Vakfi = (77-78) Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin, ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.
Edip Yüksel = 'Yargı Gününe kadar lanetimi hakettin.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve her halde üzerindedir lâ'netim ceza gününe kadar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve elbette lanetim ceza gününe kadar senin üzerindedir.» buyurdu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ve elbette lanetim ceza gününe kadar senin üzerindedir.» buyurdu.
Gültekin Onan = "Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar benim lanetim senin üzerinedir."
Harun Yıldırım = Ve ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.
Hasan Basri Çantay = «Ve şübhesiz ki ceza gününe kadar lâ'netim senin üstünedir».
Hayrat Neşriyat = 'Muhakkak ki cezâ gününe kadar lâ'netim senin üzerinedir!'
İbni Kesir = Ve muhakkak ki din gününe kadar la'netim senin üzerinedir.
Kadri Çelik = “Ve şüphesiz ceza gününe kadar benim lanetim senin üzerindedir.”
Muhammed Esed = Ve benim lanetim Hesap Günü'ne kadar senin üzerinde olacaktır!"
Mustafa İslamoğlu = Ve unutma ki, Hesap Günü'ne kadar lanetim senin üzerine olacaktır!"
Ömer Nasuhi Bilmen = (77-78) (Allah Teâlâ da) Buyurdu ki: «Hemen oradan çıkıver. Çünkü sen şüphe yok ki, koğulmuşsundur. Ve muhakkak ki, lânetim Kıyâmet gününe kadar senin üzerinedir.»
Ömer Öngüt = "Ceza gününe kadar lânetim senin üzerinedir. "
Şaban Piriş = Lanetim hesap gününe kadar senin üzerinedir.
Sadık Türkmen = Şüphesiz, hesap gününe kadar lânetim senin üzerindedir.”
Seyyid Kutub = Ceza gününe kadar lanetim senin üzerinedir» dedi.
Suat Yıldırım = (77-78) Allah: "Defol oradan! Sen artık kovulmuş birisin. Lânetim de, hesap gününe kadar senin üstündedir."
Süleyman Ateş = "Tâ cezâ gününe kadar lânetim üzerinedir!"
Tefhim-ul Kuran = «Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar benim lanetim senin üzerindedir.»
Ümit Şimşek = 'Hesap gününe kadar lânetim senin üzerindedir.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Din gününe kadar lanetim üzerinedir."
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki dîn gününe (kıyâmet gününe) kadar lânetim senin üzerinedir.
İlyas Yorulmaz = “Şüphe yok ki, benim lanetim, kıyamet gününe kadar senin üzerine olacak” dedi.