ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً عَبْدًا مَّمْلُوكًا لاَّ يَقْدِرُ عَلَى شَيْءٍ وَمَن رَّزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا هَلْ يَسْتَوُونَ الْحَمْدُ لِلّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ
Daraballâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey’in ve men razaknâhu minnâ rızkan hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehren, hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillâhi, bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
darabe allâhu | : Allah (misal) verdi |
meselen | : bir misal, bir örnek |
abden | : bir kul |
memlûken | : sahip olunan, köle olan, memluk |
lâ yakdiru | : muktedir olmayan, kaadir olmayan, gücü yetmeyen |
alâ şey’in | : bir şeye |
ve men | : ve kimse, kim |
razaknâ-hu | : onu biz rızıklandırdık |
min-nâ | : bizden |
rızkan | : bir rızık |
hasenen | : güzel, temiz, helâl |
fe huve | : böylece o |
yunfiku | : infâk eder, verir |
min-hu | : ondan |
sırren | : gizli (sır) olarak |
ve cehren | : ve açık,aşikâr olarak |
hel yestevûne | : eşit (musavi) midir? |
el hamdu li allâhi | : hamd Allah’a mahsustur, Allah’a aittir (Allah içindir) |
bel | : hayır |
ekseru-hum | : onların çoğu |
lâ ya’lemûne | : bilmezler, bilmiyorlar |
Diyanet İşleri = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah bir örnek getirmiştir: Bir köle olsa ve hiçbir şeye gücü yetmese ve bir de güzel bir sûrette rızıklandırdığımız birisi bulunsa da rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını, gizli, açık yoksullara harcasa, onları geçindirse bunlar eşit ve denk olur mu hiç? Hamd Allah'a, eşit değildir bunlar, fakat çoğu bilmez.
Abdullah Parlıyan = İşte Allah, size iki insan örneği veriyor. Bir köle olsa ve hiç birşeye gücü yetmese ve bir de, güzel bir şekilde rızıklandırdığımız birisi bulunsa da, rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını gizli, açık doğru yolda harcasa, bu hür kimse ile köle, eşit ve denk olur mu? Eksiksiz tüm övgüler Allah'a mahsustur, ne varki insanların çoğu bilmezler.
Adem Uğur = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Ahmed Hulusi = Allâh (şöyle) bir misal veriyor: Bir şeye gücü yetmeyen köle ile kendisini bizden güzel bir yaşam gıdası ile beslediğimiz ve ondan gizli ve açık başkalarına bağışta bulunan kişi. . . Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd, Allâh'a aittir! Hayır, onların çoğunluğu bilmezler.
Ahmet Tekin = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine tarafımızdan güzel rızık ve servet verilen ve ondan gizli ve aşikâre, karşılık beklemeden, gönüllü harcayan hür bir insanı misal veriyor. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün övgüler Allah’a yakışır. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
Ahmet Varol = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkiyeti altında olan köleyle kendisine güzel bir rızık verdiğimiz ve ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak vermektedir. Bunlar eşit olurlar mı? Hamd yalnız Allah'adır. Fakat onların çoğu bilmezler.
Ali Bulaç = Allah, (kendisine ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoğu bilmezler.
Ali Fikri Yavuz = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Ali Ünal = ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen, sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir. Bu ikisi hiç bir olur mu? Övgü ALLAH'adır, ancak çokları bilmezler.
Bayraktar Bayraklı = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine katımızdan verdiğimiz güzel rızıktan gizlice ve açıkça veren kimseyi örnek veriyor. Bunlar hiç eşit olur mu? Övgü Allah'a aittir; fakat çoğu bunu bilmez.
Bekir Sadak = Allah, hicbir seye gucu yetmeyen ve baskasinin mali olan bir kole ile, kendisine verdigimiz guzel nimetlerden gizlice ve acikca sarfeden kimseyi misal gosterir: «Hic bunlar esit olur mu? vulmege layik olan Allah'tir, fakat cogu bilmezler.
Celal Yıldırım = Allah hiçbir şeye gücü yetmiyen bir köle ile, kendisini tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırıp, ondan gizli ve açık (Allah için) harcayan (hür) kimseyi misâl verir; bunlar hiç eşit olur mu ? Allah'a hamd olsun. Ne var ki (insanların) çoğu bilmezler.
Cemal Külünkoğlu = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Doğrusu bütün övgüler Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Diyanet İşleri (eski) = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel nimetlerden gizlice ve açıkça sarfeden kimseyi misal gösterir: Hiç bunlar eşit olur mu? Övülmeğe layık olan Allah'tır, fakat çoğu bilmezler.
Diyanet Vakfi = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Edip Yüksel = ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen, sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir. Bu ikisi hiç bir olur mu? Övgü ALLAH'adır, ancak çokları bilmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte Allah, size iki insan örneği veriyor. Bir köle olsa ve hiç birşeye gücü yetmese ve bir de, güzel bir şekilde rızıklandırdığımız birisi bulunsa da, rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını gizli, açık doğru yolda harcasa, bu hür kimse ile köle, eşit ve denk olur mu? Eksiksiz tüm övgüler Allah'a mahsustur, ne varki insanların çoğu bilmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah şunu misal getirdi: Bir yanda hiçbir şeye gücü yetmeyen bir köle, diğer yanda tarafımızdan güzel bir rızık verdiğimiz, ondan gizli, açık olarak harcayan hür bir insan, bunlar hiç eşit olur mu? Bütün hamd, Allah'a mahsustur, fakat çokları bilmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler.
Gültekin Onan = Tanrı, (kendisine ortak koştuğunuz tanrılar konusunda) hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Tanrı'nındır fakat onların çoğu bilmezler.
Harun Yıldırım = Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Hasan Basri Çantay = Allah şöyle bir mesel irâd etdi: Hiç bir şey'e gücü yetmeyen memlûk bir kul, bir de (hür) bir zât ki kendisine tarafımızdan güzel bir rızk nasıyb etmişizde o, bundan gizli ve aşikâr harcayıp duruyor. Bunlar hiç müsâvî olurlar mı? (Bütün) hamd Allahındır. Hayır, onların çoğu bilmezler.
Hayrat Neşriyat = Allah şöyle bir misâl getirdi: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının mülkü olmuş bir köle ile; bir de kendisini tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırdığımız (ve) böylece bundan gizli ve açık olarak sarf eden kimse, hiç bir olurlar mı (ki âciz putları, herşeye kadir olan Allah ile bir tutuyorsunuz)? Hamd, Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
İbni Kesir = Allah, size bir misal verir: Başkasının malı olan ve hiç bir şeye gücü yetmeyen bir köle ile tarafımızdan güzel bir rızka nail olup gizli veya açık infak eden; hiç bir olur mu? Hamd, Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
Kadri Çelik = Allah, hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi örnek olarak gösterir; bunlar hiç eşit olur mu? Bütün övgüler Allah'a özgüdür; fakat onların çoğu bilmezler.
Muhammed Esed = Allah, hicbir seye gucu yetmeyen ve baskasinin mali olan bir kole ile, kendisine verdigimiz guzel nimetlerden gizlice ve acikca sarfeden kimseyi misal gosterir: «Hic bunlar esit olur mu? vulmege layik olan Allah'tir, fakat cogu bilmezler.
Mustafa İslamoğlu = (İşte, örnek olarak) Allah size şu misali verir: Başkasının boyunduruğu altındaki köle sınıfına mensup birini (düşünün; bir de) kendisine tarafımızdan güzel bir rızık verdiğimiz ve ondan açık ve gizli hayırda bulunan (hür) birini... Şimdi bunların (ikisi de) bir tutulabilir mi? Övgülerin en mükemmeline yalnız (iradeyi yaratan) Allah layıktır: fakat onların çoğu (bunun dahi) farkında değiller!
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ bir mesel irad etti: «Bir memluk kul ki, hiçbir şey üzerinde kâdir değil ve bir kimse ki, onu tarafımızdan güzel bir rızk ile merzûk etmişizdir de o ondan gizli ve aleni olarak infak etmektedir. Ya hiç bunlar müsavî olurlar mı?» Hamd Allah'a mahsustur fakat onların çokları bilmezler.
Ömer Öngüt = Allah size bir misal verir: Hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık harcayan bir kimse hiç eşit olur mu? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Şaban Piriş = Allah, size, başkasının mülkiyetinde olan ve hiç bir şeye gücü yetmeyen bir köle ile tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırdığımız ve kendisi de ondan gizli ve açıktan infak eden kimseyi örnek gösteriyor. Hiç bunlar eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur. Fakat, onların çoğu bilmiyor.
Sadık Türkmen = Allah şu kişiyi örnek verdi: Bir şeye gücü yetmeyen başkasının yönetiminde olan esir/köle, tarafımızdan kendisini rızıklandırdığımız o kimse; ondan gizlice ve açıkça infak eder/verir/harcar! Şimdi bunlar hiç eşit olur mu? Övgü Allah’a mahsustur. Ama onların birçoğu bilmez!
Seyyid Kutub = Allah, özgürlüğünden yoksun, hiçbir şey yapmaya gücü yetmeyen, bir köle ile kendisine bağışladığımız güzel nimetlerin bir bölümünü başkalarına veren kimseyi size örnek veriyor. Hiç bunlar bir olur mu? Allah'a hamdolsun ki, gerçek meydana çıktı. Fakat onların çoğu bunu bilmez.
Suat Yıldırım = Allah size bir temsil getiriyor:Bir tarafta bir şahsın kölesi olup hiçbir güç ve yetkisi olmayan âciz bir adam, öbür tarafta kendisine tarafımızdan bol bol rızık ve imkân nasib ettiğimiz bir zat ki o maldan gizli açık dilediği gibi harcayıp kullanıyor. Hiç bu ikisi eşit tutulabilir mi?Bütün hamdler, övgüye vesile olan her şey, Allah’a aittir. Ne var ki onların çoğu bunu bilmezler.
Süleyman Ateş = Allâh, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile; kendisine güzel rızık verdiğimiz, o rızıktan gizli ve açık harcayan kimseyi misal olarak anlattı. Hiç bunlar bir olurlar mı? Hamd Allah'a mahsustur, fakat çokları bilmezler.
Tefhim-ul Kuran = Allah, hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoğu bilmezler.
Ümit Şimşek = Allah, başkalarının sahipliği altında bulunan ve elinden hiçbir şey gelmeyen bir köle ile, tarafımızdan güzel bir rızıkla nasiplendirdiğimiz ve bu rızıktan gizli ve açık bağışta bulunan kimseyi misal olarak verdi. Bunlar bir olur mu hiç? Hamd Allah'a mahsustur. Lâkin onların çoğu bunu bilmez.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah şöyle bir örnekleme yaptı: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli açık dağıtan bir kişi. Bunlar aynı olur mu?! Bütün övgüler Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar.
İskender Ali Mihr = Allah şöyle bir misal verdi: Bir şeye muktedir olmayan (gücü yetmeyen), köle olan bir kul ve tarafımızdan güzel bir rızık ile rızıklandırdığımız böylece ondan gizli ve aşikâr infâk eden kimse; onlar, eşit (müsavi) olabilir mi? Hamd, Allah’a mahsustur (Allah içindir). Hayır, onların çoğu bilmezler.
İlyas Yorulmaz = Allah size kendisi için hiçbir şeyi planlayamayan sahipli köle insanla, kendisine güzel bir rızık verdiğimiz ve bu rızıklardan gizli ve açık ihtiyaç sahiplerine veren iki insanı misal veriyor. Şimdi bu ikisi eşit midir? Hamd (övgü) bütünüyle Allah’a aittir. Ama onların çoğu bunu bilmiyor.