وَلَوْلاَ أَن ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدتَّ تَرْكَنُ إِلَيْهِمْ شَيْئًا قَلِيلاً
Ve lev lâ en sebbetnâke lekad kidte terkenu ileyhim şey’en kalîlâ(kalîlen).
Diyanet İşleri = Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sana sebât etme kabiliyeti vermeseydik andolsun ki birazcık meyledecektin onlara.
Abdullah Parlıyan = Eğer senin imanına sebat vermemiş olsaydık, belki de az kalsın onlara biraz olsun eğilim gösterecektin.
Adem Uğur = Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
Ahmed Hulusi = Eğer biz seni, direnç verip sarsılmaz kılmasaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin!
Ahmet Tekin = Eğer biz sana güven, ihtiyat, cesaret, güç ve sebat vermemiş olsaydık, neredeyse birazcık onlara meyledecektin.
Ahmet Varol = Andolsun, eğer seni kararlı kılmasaydık, az da olsa onlara meyledecektin.
Ali Bulaç = Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Ali Fikri Yavuz = Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, sen onlara az bir şey meyledecektin.
Ali Ünal = Biz sana tam sebat vermemiş olsaydık (ve sen tarafımızdan teyit gören bir rasûl olmamış olsaydın), onlara çok küçük de olsa bir meyil gösterebilirdin.
Bayraktar Bayraklı = Eğer seni sebatkâr kılmasaydık yani engellemeseydik, gerçekten neredeyse onlara birazcık meyledecektin.
Bekir Sadak = Sana sebat vermemis olsaydik, and olsun ki, az da olsa onlara meyledecektin.
Celal Yıldırım = Eğer sana sebat vermemiş olsaydık, az da olsa, onlara neredeyse meyledecektin.
Cemal Külünkoğlu = Eğer senin imanını berkitmemiş (güçlendirmemiş) olsaydık, belki de onlara biraz olsun eğilim gösterecektin.
Diyanet İşleri (eski) = Sana sebat vermemiş olsaydık, and olsun ki, az da olsa onlara meyledecektin.
Diyanet Vakfi = Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
Edip Yüksel = Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve eğer biz sana sebat vermemiş olsa idik sen onlara az bir şey meyledeyazdındı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve eğer Biz sana sebat vermemiş olsaydık, sen onlara nerede ise meylettindi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, nerdeyse sen onlara birazcık meyledecektin.
Gültekin Onan = Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Harun Yıldırım = Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
Hasan Basri Çantay = Eğer sana sebat vermiş olmasaydık, andolsun ki, sen onlara (belki) biraz meyl edecekdin.
Hayrat Neşriyat = Ve eğer Biz seni tesbit etmemiş olsa idik, az kaldı onlara biraz meyil edecek idin.
İbni Kesir = Şayet sana sebat vermemiş olsaydık; andolsun ki, az da olsa onlara meyl edecektin.
Kadri Çelik = Eğer biz seni sağlam kılmasaydık, kesinlikle sen onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Muhammed Esed = Eğer seni(n imanını) berkitmemiş olsaydık, belki de onlara biraz olsun eğilim gösterecektin.
Mustafa İslamoğlu = Fakat Biz eğer kalbini iman üzere perçinlememiş olsaydık, belki o zaman birazçık olsun onlara eğilim göstermen mümkün olabilirdi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer Biz seni tesbit etmemiş olsa idik, az kaldı onlara biraz meyil edecek idin.
Ömer Öngüt = Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin.
Şaban Piriş = Eğer seni sağlam tutmamış olsaydık, az da olsa onlara meyledecektin.
Sadık Türkmen = Ant olsun, eğer Biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin.
Seyyid Kutub = Eğer sana direnme gücü vermeseydik, azıcık onlara yanaşmak üzereydin.
Suat Yıldırım = Eğer sana sebat vermeseydik nerdeyse azıcık da olsa onlara meyledecektin.
Süleyman Ateş = Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, onlara bir parça yanaşacaktın.
Tefhim-ul Kuran = Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, sen onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Ümit Şimşek = Eğer sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse sen de bir parça onlara meyledecektin.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin.
İskender Ali Mihr = Ve seni sebat ettirmeseydik, andolsun ki sen, onlara biraz meylederdin.
İlyas Yorulmaz = Eğer biz seni desteklemeseydik, neredeyse az kaldı onların isteklerine uyacaktın.