أَأَنتُمْ أَنشَأْتُمْ شَجَرَتَهَا أَمْ نَحْنُ الْمُنشِؤُونَ
E entum enşe’tum şeceretehâ em nahnul munşiûn(munşiûne).
e entum | : siz mi |
enşe’tum | : yarattınız |
şecerete-hâ | : onun ağacını |
em | : yoksa |
nahnu | : biz |
el munşiûne | : inşa eden, yaratan, halkeden |
Diyanet İşleri = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Abdulbaki Gölpınarlı = Siz mi onun ağacını meydana getiriyorsunuz, yoksa biz mi meydana getirmedeyiz?
Abdullah Parlıyan = Onun ağacını siz mi yaratıp meydana getirdiniz, yoksa biz mi yaratıp, meydana getiriyoruz?
Adem Uğur = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Ahmed Hulusi = Onun ağacını siz mi inşa ettiniz yoksa inşa ediciler biz miyiz?
Ahmet Tekin = Onun ağacını siz mi yetiştirdiniz, yoksa yetiştiren biz miyiz?
Ahmet Varol = Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratan biz miyiz?
Ali Bulaç = Onun ağacını sizler mi inşa ettiniz (yarattınız), yoksa onu inşa eden Biz miyiz?
Ali Fikri Yavuz = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz miyiz yaratan?
Ali Ünal = Onun ağacını siz mi yaratıp yetiştiriyorsunuz, yoksa yaratıp yetiştiren Biz miyiz?
Bayraktar Bayraklı = (71-74) Hiç düşündünüz mü yaktığınız ateşi? Onun ağacını siz mi var ettiniz yoksa biz mi? Biz onu bir ders ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık. Öyleyse Yüce Rabbinin adını övgüyle an!
Bekir Sadak = (71-72) Soyleyin; yaktiginiz atesin agacini var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?
Celal Yıldırım = Onun ağacını siz mi yaratıp meydana getirdiniz, yoksa biz mi yaratıp meydana getirenleriz?
Cemal Külünkoğlu = (71-72) Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz! Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Diyanet İşleri (eski) = (71-72) Söyleyin; yaktığınız ateşin ağacını var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?
Diyanet Vakfi = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Edip Yüksel = Onun ağacını siz mi başlattınız, yoksa biz mi başlatmaktayız?
Elmalılı Hamdi Yazır = Siz mi inşa ettiniz onun ağacını? Yoksa biz miyiz inşa eden?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onun ağacını siz mi inşa ettiniz, yoksa Biz miyiz inşa eden?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Gültekin Onan = Onun ağacını sizler mi inşa ettiniz (yarattınız), yoksa onu inşa eden biz miyiz?
Harun Yıldırım = Onun ağacını siz mi inşa ettiniz, yoksa inşa edenyaratan biz miyiz?
Hasan Basri Çantay = Onun ağacını siz mi yarardınız, yoksa yaratanlar biz miyiz?
Hayrat Neşriyat = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratanlar biz miyiz?
İbni Kesir = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa Biz miyiz yaratanlar?
Kadri Çelik = Onun ağacını sizler mi inşa edip yarattınız, yoksa onu inşa edip yaratanlar biz miyiz?
Muhammed Esed = Ateşin yakıtı olarak görevlendirilen ağacı var eden siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun varoluşunun sebebi?
Mustafa İslamoğlu = Siz mi yapıyorsunuz onun ağacını, yoksa Biz miyiz yapan?
Ömer Nasuhi Bilmen = (72-74) Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratanlar Biz miyiz? Biz onu (o ateşi) bir muhtıra ve sahraya konup göçenler için bir menfaat kıldık. Artık azîm Rabbinin ismiyle tesbihte bulun.
Ömer Öngüt = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz miyiz yaratan?
Şaban Piriş = Onun ağacını siz mi yarattınız; yoksa yaratan biz miyiz?
Sadık Türkmen = Onun ağacını siz mi yarattınız? Yoksa yaratan Biz miyiz?
Seyyid Kutub = Onun ağacını siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz?
Suat Yıldırım = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan Biz miyiz?
Süleyman Ateş = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratanlar biz miyiz?
Tefhim-ul Kuran = Onun ağacını sizler mi inşa edip yarattınız, yoksa onu inşa edip yaratanlar mıyız?
Ümit Şimşek = Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa Biz miyiz yaratan?
Yaşar Nuri Öztürk = Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratıp oluşturan bizler miyiz?
İskender Ali Mihr = Onun ağacını siz mi inşa ettiniz, yoksa inşa eden (halkeden) Biz miyiz?
İlyas Yorulmaz = Tutuşturduğunuz odunun ağacını siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu biz mi yaratıcılarız?