وَقَالَت طَّآئِفَةٌ مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ آمِنُواْ بِالَّذِيَ أُنزِلَ عَلَى الَّذِينَ آمَنُواْ وَجْهَ النَّهَارِ وَاكْفُرُواْ آخِرَهُ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
Ve kâlet tâifetun min ehlil kitâbi âminû billezî unzile alellezîne âmenû vechen nehâri vekfurû âhirahu leallehum yerciûn(yerciûne).
ve kâlet | : ve dedi |
tâifetun | : tâife, bir grup, topluluk |
min ehli el kitâbi | : kitap ehlinden, kitap verilenlerden |
âminû | : îmân edin |
bi ellezî | : ona ki, ona |
unzile | : indirildi |
alâ ellezîne | : onlar |
âmenû | : îmân ettiler, âmenû oldular |
veche en nehâri | : gündüz |
ve ukfurû | : ve inkâr edin |
âhira-hu | : onun sonunda, akşamleyin |
lealle-hum | : umulur ki böylece onlar |
yerciûne | : dönerler |
Diyanet İşleri = Kitap ehlinden bir grup, “Mü’minlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar (size bakarak) dönerler” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kitap ehlinin bir bölüğü de dedi ki: İman edenlere indirilene gündüzün inanın, akşam üstü inanmayın, kâfir olun, belki iman edenler de inançlarından dönerler.
Abdullah Parlıyan = Bize de kitap verildi diyenlerden bazısı birbirlerine şöyle der: “Muhammed'e indirilene inananlara günün başında inandığınızı söyleyin, daha sonra geleni inkâr edin ki, belki o mü'minler dinlerinden dönerler.”
Adem Uğur = Ehl-i kitaptan bir gurup şöyle dedi: "Müminlere indirilmiş olana sabahleyin (görünüşte) inanıp akşamleyin inkâr edin. Belki onlar (böylece dinlerinden) dönerler.
Ahmed Hulusi = Kendilerine hakikat bilgisi gelmiş olanlardan bir grup şöyle dediler: "Şu iman edenlerin yanına sabah varıp, 'inzâl edilenlere iman ettik' deyin. Günün sonunda da (düşündük olmaz böyle şey diyerek) inkâr edin. Böylece belki onlar da (size uyup) dönerler. "
Ahmet Tekin = Ehl-i kitaptan bir grup:'İman edenlere indirilene, Kur’ân’a, günün başlangıcında sözde iman edin, günün sonunda da inkâr edin. Belki onlar da dinlerinden dönerler.' dediler.
Ahmet Varol = Kitap ehlinden bir topluluk dedi ki: 'İman edenlere indirilen şeylere günün başında inanın ve sonunda inkar edin; belki dönerler.' [12]
Ali Bulaç = Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi ki: "İman edenlere inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkar edin. Belki onlar da dönerler."
Ali Fikri Yavuz = Yahudîlerden bir topluluk diğerlerine şöyle dedi: “- Müminlere indirilen Kur’ân’a, gündüzün evvelinde inanın ve sonunda inkâr edin (ki müminler şüpheye düşer de) olur ki, dinlerinden dönerler.
Ali Ünal = Kitap Ehli’nden bir grup da (birbirlerine) şöyle demektedir: “Şu iman edenlere indirilene günün ilk bölümünde inanmış görünüverin; günün sonunda ise onu inkâr edin: belki böylece dinlerinden şüpheye düşüp, önceki hallerine ve inançlarına geri dönerler.
Bayraktar Bayraklı = Kitap ehlinin bazısı şöyle der: “Müminlere indirilmiş olana sabahleyin inanıp akşamleyin inkâr edin. Belki onlar da dinlerinden dönerler.”
Bekir Sadak = (72-73) Kitab ehlinden bir takimi soyle dedi: «Inananlara indirilene gunun basinda inanin, sonunda inkar edin ki, belki donerler ve dininize uyanlardan baskasina inanmayin". De ki: «Dogru yol Allah'in yoludur". Ve yine baskasina da verildigine veya Rabbinizin katinda Muslumanlarin karsi delil getirip sizi alt edecegine inanmayin» derler. De ki: «Dogrusu bol nimet Allah'in elindedir, onu diledigine verir. Allah'in fazli her seyi kaplar, O her seyi bilir".
Celal Yıldırım = Kitap Ehlinden bir topluluk, (ayak takımlarına) dediler ki: Şuna (Muhammed'e) inananlara indirilene günün evvelinde inanın, günün sonunda inkâr edin ; ola ki (dinlerinden) dönerler.
Cemal Külünkoğlu = Kitap ehlinden bir grup (kendilerinden olan diğerlerine) dediler ki: “İman edenlere indirilen Kur'an'a günün evvelinde inanın, günün sonunda (bir bahane uydurarak) inkâr edin. Olur ki (şüpheye düşerler de) onlar da (dinlerinden) dönerler.”
Diyanet İşleri (eski) = (72-73) Kitap ehlinden bir takımı şöyle dedi: 'İnananlara indirilene günün başında inanın, sonunda inkar edin ki, belki dönerler ve dininize uyanlardan başkasına inanmayın'. De ki: 'Doğru yol Allah'ın yoludur'. Ve yine başkasına da verildiğine veya Rabbinizin katında Müslümanların karşı delil getirip sizi alt edeceğine inanmayın, derler. De ki: 'Doğrusu bol nimet Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah'ın fazlı her şeyi kaplar, O her şeyi bilir'.
Diyanet Vakfi = Ehl-i kitaptan bir gurup şöyle dedi: «Müminlere indirilmiş olana sabahleyin (görünüşte) inanıp akşamleyin inkâr edin. Belki onlar (böylece dinlerinden) dönerler.
Edip Yüksel = Kitap halkından bir grup dedi ki: 'İnananlara indirilmiş olana gündüzün başında inanın ve sonunda inkar edin. Böylece belki dinlerinden dönerler.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ehli kitabdan bir taife de şöyle dedi: «Varın o mü'minlere indirilene güpe gündüz iman edin, Âhırinde de dönüb küfredin belki onlar da dönerler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kitap verilenlerden bir kısmı da şöyle dedi: «Varın o inananlara indirilene güpe gündüz inanın, sonunda da dönüp inkar edin, belki onlar da dönerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kitap ehlinden bir grup: «Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler.» dedi.
Gültekin Onan = Kitap ehlinden bir bölümü dedi ki: "İnananlara inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise küfredin. Belki onlar da dönerler."
Harun Yıldırım = Kitap ehlinden bir grup dedi ki: “İman eden kimselere indirilene günün başında iman edin, sonunda da inkar edin; belki dönerler.”
Hasan Basri Çantay = Kitablılardan bir güruh (şöyle) dedi: «Kendilerine indirilen (Kur'ân-ı kerîm) e îman edenlere gündüzün evvelinde inanın, âhirinde küfr (-ü inkâr) edin. Olur ki (mü'minler dînlerinden) dönerler»!.
Hayrat Neşriyat = Ehl-i kitabdan bir tâife de şöyle dedi: 'Îmân edenlere indirilmiş olan (Kur’ân’)a günün evvelinde (sabahleyin yalandan) îmân edin, sonunda (akşam üstü) de inkâr edin; umulur ki (dinlerinden) dönerler.'
İbni Kesir = Ehl-i Kitab'tan bir güruh şöyle dedi: Varın o mü'minlere indirilenlere güpegündüz iman edin. Sonunda da dönüp küfredin. Belki onlar da dönerler.
Kadri Çelik = Kitab ehlinden bir takımı şöyle dedi: “İman edenlere indirilene günün başında iman edin, sonunda ise inkâr edin; umulur ki onlar (şekke düşüp gerisin geriye) dönerler.”
Muhammed Esed = Geçmiş vahyin izleyicilerinden bazısı (birbirlerine) şöyle der: "(Muhammed'e) inananlara günün başında vahyedilene inandığınızı söyleyin, daha sonra geleni ise inkar edin ki (inançlarından) belki geri dönerler;
Mustafa İslamoğlu = Önceki vahyin mensuplarından bir gurup dedi ki: "İman edenlere indirilen vahye günün başında inandığınızı söyleyin, o günün sonunda inkar edin; bu sayede belki (imanlarından) dönerler;
Ömer Nasuhi Bilmen = Ehl-i kitaptan bir gürûh dedi ki: «Mü'minlere indirilmiş olana sabahleyin imân ediniz, akşamleyin de onu inkâr eyleyiniz. Olabilir ki dönüverirler.»
Ömer Öngüt = Ehl-i kitaptan bir tâife dedi ki: “İman edenlere indirilene günün başında inanın, sonunda da inkâr edin. Olur ki dönerler. ”
Şaban Piriş = Kitap ehlinden bir kısmı: -İman edenlere indirilene günün başında inanın, sonunda inkar edin, belki dönerler.
Sadık Türkmen = Kitap ehlinden bir grup; “Müminlere indirilene; günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar (size bakarak) dönerler” dedi.
Seyyid Kutub = Kitap ehlinden bir grup dedi ki; 'müminlere indirilen mesaja günün başlangıcında inanınız, fakat günün sonunda onu reddediniz, böylece belki onlar da inançlarından dönerler.
Suat Yıldırım = (72-73) Ehl-i kitaptan bir güruh birbirlerine, şöyle dediler: "Şu Müslümanlara indirilen kitaba günün başlangıcında (zahiren) iman edin, sonunda da inkâr edin, olur ki onlar da şüpheye düşüp dinlerinden dönerler. Ve bir de kendi dininize tâbi olandan başkasına sakın ha güvenmeyin!" Ey Resulüm, de ki: "Doğru yol, Allah’ın yoludur," Yine onlar kendi aralarında: "Size verilen vahyin, başkalarına da verildiğine veya Rabbinizin huzurunda Müslümanların karşı delil getirip sizi mağlup edeceklerine inanmayın!" derler. De ki: "Lütuf Allah’ın elindedir, dilediğine ihsan eder. Allah vâsi ve alîmdir (lütfu boldur, her şeyi hakkıyla bilir).
Süleyman Ateş = Kitap ehlinden bir grup dedi ki: "İnananlara indirilmiş olana, günün önünde inanın, sonunda inkâr edin; belki (size bakarak onlar da) dönerler;"
Tefhim-ul Kuran = Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi ki: «İman edenlerin üzerine inene, gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkâr edin. Belki onlar da dönerler.»
Ümit Şimşek = Kitap Ehlinden bir güruh da birbirine şöyle dedi: 'İman edenlere indirilmiş olan kitaba sabah iman edip akşam vakti onu inkâr edin ki, onlar da dönsünler.
Yaşar Nuri Öztürk = Ehlikitap'tan bir zümre şöyle dedi: "Şu iman edenlere indirilene günün başlangıcında inanın, günün sonunda karşı çıkın. Belki onları döndürebilirsiniz;
İskender Ali Mihr = Kitap ehlinden bir grup (diğerlerine): “Âmenû olanlara indirilmiş olana, gündüz îmân edin, ve (günün) sonunda (akşamleyin) inkâr edin. Umulur ki böylece onlar (dînlerinden) dönerler.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Kitap ehlinden bir gurup dedi ki “İman edenlere indirilen (kitab)a gündüzleri iman edin, günün sonunda da inkar edin ki, belki onlar (dinlerinden) dönerler. ”