وَنَجَّيْنَاهُ وَلُوطًا إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ
Ve necceynâhu ve lûtan ilâl ardılletî bâraknâ fîhâ lil âlemîn(âlemîne).
ve necceynâ-hu | : ve biz onu kurtardık |
ve lûtan | : ve Lut |
ilâ el ardı | : arza, yere |
elletî | : ki o |
bârak-nâ | : bereket kıldık |
fî-hâ | : orada |
li el âlemîne | : âlemler için, âlemlere |
Diyanet İşleri = Onu Lût ile beraber kurtarıp, içinde âlemler için bereketler kıldığımız yere ulaştırdık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onu da, Lût'u da kurtarıp âlemlere kutlu ettiğimiz yere ulaştırdık.
Abdullah Parlıyan = Ve biz O'nu da, kardeşinin oğlu Lût'u da gelecek bütün çağlar için kutlu kıldığımız ülkeye ulaştırdık.
Adem Uğur = Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
Ahmed Hulusi = Biz Onu (İbrahim'i) da Lût'u da, insanlar için bereketlendirdiğimiz o bölgeye eriştirip, kurtardık.
Ahmet Tekin = Onu da, Lût’u da, âlemler için, insanlar için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.
Ahmet Varol = Onu da Lut'u da içinde alemler için bereketler verdiğimiz yere (ulaştırıp) kurtardık.
Ali Bulaç = Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
Ali Fikri Yavuz = Böylece İbrâhîm’i ve (kardeşinin oğlu) Lût’u, (Nemrud ve kavminden) kurtardık ve onları, içinde alemlere bereketler verdiğimiz arza (Şam’a) ulaştırdık.
Ali Ünal = O’nu ve (kendisine iman etmiş bulunan) Lût’u bütün insanlar için kutlu ve feyizli kıldığımız (ŞamFilistin) diyarına ulaştırdık ve böylece (o kâfirlerin elinden) bütünüyle kurtardık.
Bayraktar Bayraklı = Biz, İbrâhim ve Lût'u kurtararak âlemler için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırdık.
Bekir Sadak = Onu da, Lut'u da, alemler icin kutsal kildigimiz yere ulastirip kurtardik.
Celal Yıldırım = Hem ibrahim'i, hem Lût'u âlemler için mubarek kıldığımız ülkeye (ulaştırıp) kurtardık.
Cemal Külünkoğlu = (71-72) O'nu da, (kardeşinin oğlu) Lut'u da, gelecek bütün çağlar için bereketli kıldığımız bir beldeye (Şam'a) ulaştırıp kurtardık. Ona İshak'ı ve bir de fazladan (İshak'ın oğlu) Yakub'u bağışladık ve onların hepsinin dürüst ve erdemli insanlar olmalarını sağladık.
Diyanet İşleri (eski) = Onu da, Lut'u da, alemler için kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.
Diyanet Vakfi = Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
Edip Yüksel = Onu ve Lut'u, tüm insanlar için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onu Lût ile beraber kurtarıp içinde âlemîne bereketler verdiğimiz Arza çıkardık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onu Lut ile beraber kurtarıp içinde alemlere bereketler verdiğimiz yere çıkardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onu da, Lût'u da, âlemler için bereketli ve kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.
Gültekin Onan = Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
Harun Yıldırım = Onu ve Lut’u kurtarıp içinde, alemler için bereketlendirdiğimiz yere çıkardık.
Hasan Basri Çantay = Onu da, Lutu da — içinde âlemler için bereketler verdiğimiz arza (ulaşdırıb) — kurtardık.
Hayrat Neşriyat = Onu ve (kardeşinin oğlu) Lût’u, içinde âlemler için (maddî-ma'nevî) bereketler kıldığımız yere (Şam’a ulaştırıp) kurtardık.
İbni Kesir = Onu da, Lut'u da alemler için mübarek kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık
Kadri Çelik = Onu da Lut'u da âlemler için bereketli kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.
Muhammed Esed = ve o'nu da, (kardeşinin oğlu) Lut'u da, gelecek bütün çağlar için kutlu kıldığımız bir beldeye ulaştırarak kurtardık.
Mustafa İslamoğlu = Dahası onu ve (yeğeni) Lut'u (oradan) kurtararak, bütün milletler için mübarek kıldığımız yurda ilettik.
Ömer Nasuhi Bilmen = (71-72) Ve O'nu ve Lût'u kurtarıp bir yere kavuşturduk ki, o yerde âlemler için bereketler vardır. Ve O'na İshak'ı ve fazla olarak da Yakub'u ihsan ettik ve hepsini de sâlihler kıldık.
Ömer Öngüt = Biz onu ve Lut'u kurtarıp, âlemlere bereketler verdiğimiz yere ulaştırdık.
Şaban Piriş = Onu da Lût’u da alemler için mübarek kıldığımız yere ulaştırıp, kurtardık.
Sadık Türkmen = Onu ve Lût’u kurtarıp, içinde âlemlere bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık!
Seyyid Kutub = Arkasından İbrahim'i, Lut ile birlikte kurtararak onları insanlar için verimli ve bereketli kıldığımız bir bölgeye yerleştirdik.
Suat Yıldırım = Onu Lût ile beraber kurtarıp, bütün insanlar için kutlu ve feyizli kıldığımız diyara ulaştırdık.
Süleyman Ateş = Onu ve Lût'u kurtarıp, âlemlere bereketli kıldığımız bir yere getirdik.
Tefhim-ul Kuran = Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
Ümit Şimşek = Onu ve Lût'u kurtararak bütün insanlar için mübarek kıldığımız bir diyara ulaştırdık.
Yaşar Nuri Öztürk = Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık.
İskender Ali Mihr = Âlemler içinde bereketli kıldığımız arz’a, onu ve Hz. Lut’u (ulaştırıp) kurtardık.
İlyas Yorulmaz = Biz İbrahim ve Lut’u, insanların yaşadığı her dönem için örnek olsun diye, yer yüzünde bereketli kıldığımız bir yere, kurtarıp yerleştirdik.