كَيْفَ يَكُونُ لِلْمُشْرِكِينَ عَهْدٌ عِندَ اللّهِ وَعِندَ رَسُولِهِ إِلاَّ الَّذِينَ عَاهَدتُّمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَمَا اسْتَقَامُواْ لَكُمْ فَاسْتَقِيمُواْ لَهُمْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ
Keyfe yekûnu lil muşrikîne ahdun indallâhi ve inde resûlihî illâllezîne âhedtum indel mescidil harâm(harâmi), fe mâstekâmû lekum festekîmû lehum, innallâhe yuhıbbul muttekîn(muttekîne).
keyfe | : nasıl |
yekûnu | : olur |
li el muşrikîne | : müşrikler için |
ahdun | : ahd |
inde allâhi | : Allah’ın yanında |
ve inde resûli-hi | : ve onun resûlünün yanında |
illâllezîne (illâ ellezîne) | : o kimseler hariç, müstesna |
âhedtum | : ahdleştiğiniz, ahd aldığınız |
inde el mescidi el harâmi | : Mescid-i Haram yanında |
fe mâstekâmû (fe mâ estekâmû) | : artık o şeyi (verdikleri ahdlerini) ikâme ederler (ahdlerini tutarlar) |
lekum | : size, sizin için |
festekîmû (fe ıstekîmû) | : o taktirde siz de ikâme edin (ahdinizi yerine getirin) |
lehum | : onlara, onlar için |
inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
yuhıbbu | : sever |
el muttekîne | : takva sahiplerini |
Diyanet İşleri = Allah’a ortak koşanların Allah katında ve Resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
Abdulbaki Gölpınarlı = Müşriklerin, Allah ve Peygamberi katında nasıl bir ahitleri olabilir ki? Ancak Mescid-i Harâm yanında ahitleştikleriniz müstesna. Onlar, size karşı doğru hareket ederlerse siz de onlara karşı doğru hareket edin. Şüphe yok ki Allah, çekinenleri sever.
Abdullah Parlıyan = Ey inananlar! Mescidi Haram'ın yanında, kendileriyle antlaşma yaptıklarınız hariç, diğer Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıranların, Allah ve O'nun elçisiyle antlaşma sağlamaları nasıl mümkün olabilir ki? Sizin antlaşma yaptıklarınıza gelince, onlar size karşı dürüst oldukları sürece, siz de onlara karşı dürüst olun. Çünkü unutmayın ki Allah, yalnızca yolunu Allah ve kitabıyla bulanları sever.
Adem Uğur = Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah ve Resûlü yanında nasıl (muteber) bir ahdi olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever.
Ahmed Hulusi = Müşriklerin, Allâh ve Rasûlünün indînde bir anlaşmaları nasıl olabilir? Mescid-i Haram indînde sözleştikleriniz müstesna. . . Onlar size sözlerine bağlı olarak davrandıkça, siz de onlara dosdoğru davranın. . . Muhakkak ki Allâh, hükmüne boyun eğerek azabından korunanları sever.
Ahmet Tekin = Ahitlerini, antlaşmalarını bozup duran, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah’a ortak koşan müşriklerin, Allah indinde ve Rasûlünün yanında nasıl saldırmazlık ve himâye antlaşmaları olabilir?Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız, size karşı dürüst davranıp, antlaşmalarına riayet ettikçe, siz de onlara dürüst davranarak, antlaşmalara riâyet edin.Allah kendisine sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minleri sever.
Ahmet Varol = Kendileriyle Mescidi Haram'ın yanında antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah katında ve Peygamber'i yanında nasıl antlaşmaları olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkça siz de onlara karşı dürüst davranın [1]. Allah sakınanları sever.
Ali Bulaç = Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah katında ve Resûlünün katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Allah, muttaki olanları sever.
Ali Fikri Yavuz = O müşriklerin Allah katında ve Rasûlüllah yanında nasıl bir sözleşmesi olabilir? (Onlar sözleşmeyi bozarlar.) Ancak Mescîd-i Harâmda muahede yaptığınız kimseler (Damîre ve Kinâne kabileleri) vardır ki, onlar müstesnâdır. Bunlar size karşı doğru durdukça (ahidlerini bozmadıkça) siz de onlara doğru harekette bulunun. Allah, şüphesiz ki hiyânetten sakınanları sever.
Ali Ünal = O (kanunkural tanımaz, anlaşmaya sadık kalmaz) müşriklerin, Allah katında ve O’nun Rasûlü yanında geçerli nasıl bir ahitleri olabilir ki! Yalnız, Mescidi Haram’ın yanında kendileriyle anlaşma yaptıklarınız bundan müstesna olup, onlar size karşı dürüst davrandıkları sürece siz de onlara karşı dürüst davranın. Şüphesiz ki Allah, bütün davranışlarında Kendisine karşı gelmekten sakınan ve O’nun koyduğu sınırlara titizlikle riayet edenleri (müttakîler) sever.
Bayraktar Bayraklı = Şirk koşanların Allah katında ve Peygamber'inin yanında nasıl antlaşmaları olabilir? Ancak Mescid-i Harâm'da antlaştıklarınız hariçtir. Onlar size dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranınız; çünkü Allah, müttakîleri/sakınanları sever.
Bekir Sadak = Mescidi Haram'in yaninda andlastiklarinizin disinda, puta tapanlarin Allah katinda ve peygamberi onunde nasil bir andlasmalari olabilir. Size dogru davrandikca siz de onlara dogru davranin. Allah, sozlesmelerini bozmaktan sakinanlari sever.
Celal Yıldırım = Müşriklerin Allah yanında ve Peygamberi yanında nasıl bir sözleşme ve anlaşmaları olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında anlaştıklarınız müstesna ; onlar size karşı doğru davrandıkça siz de (mevcut anlaşma hükümlerine uyarak) kendilerine karşı doğru davranın. Şüphesiz ki Allah (sözleşme ve anlaşmalara bağlı kalıp hıyanet ve döneklikte bulunmaktan) sakınanları sever.
Cemal Külünkoğlu = Mescid-i Haram yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında, o (sözünden dönen) müşriklerin Allah katında ve Resul'ünün yanında nasıl (geçerli) bir sözleşmeleri olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz ki Allah, kendisine karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları sever.
Diyanet İşleri (eski) = Mescidi Haram'ın yanında andlaştıklarınızın dışında, puta tapanların Allah katında ve Peygamberi önünde nasıl bir andlaşmaları olabilir. Size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah, sözleşmelerini bozmaktan sakınanları sever.
Diyanet Vakfi = Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah ve Resûlü yanında nasıl (muteber) bir ahdi olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever.
Edip Yüksel = Putperestlerin ALLAH ve elçisi yanında nasıl bir anlaşması olabilir ki? Kutsal Mescid'de sizinle anlaşma yapmış olanlar hariç. Onlar sizin haklarınızı gözettikleri sürece siz de onların haklarını gözetin. ALLAH erdemlileri sever.
Elmalılı Hamdi Yazır = O müşriklerin Allah yanında, Resulü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak mescidi haram yanında muahede yaptıklarınız var ki bunlar size doğru durdukça siz de onlara doğru bulunun, Allah, hıyanetten sakınanları elbette sever
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Müşriklerin, Allah katında peygamber yanında bir antlaşması nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram'ın yanında antlaşma yaptıklarınız başka. Onlar size dürüstçe davrandıkça siz de onlara dürüst davranın. Şüphe yok ki, Allah hiyanetten sakınanları elbette sever.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid- i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah (hainlikten) sakınanları elbette sever.
Gültekin Onan = Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında müşriklerin Tanrı katında ve Resülünün katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Tanrı muttaki olanları sever.
Harun Yıldırım = Mescidi Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah katında ve Rasulü yanında nasıl bir ahdi olabilir? O halde onlar size karşı doğru davrandıkları sürece siz de onlara doğrulukla davranın. Şüphesiz ki Allah muttakileri sever.
Hasan Basri Çantay = O müşriklerin Allah yanında, resulü yanında nasıl bir ahdi olabilir? Mescid-i haraamın yanında muaahede etdikleriniz müstesnadır. O halde bunlar size karşı (ahidlerine sadâkat hususunda) doğrulukla haraket ederlerse siz de kendilerine öylece doğrulukla muamele edin. Şübhesiz ki Allah (ahde vefâsızlıkdan) sakınanları sever.
Hayrat Neşriyat = Müşrikler için, Allah katında ve Resûlü yanında (sözlerinde durmadıkları hâlde)nasıl bir andlaşma olabilir? Ancak (Hudeybiye günü) Mescid-i Harâm’ın yanında kendileriyle andlaşma yaptıklarınız müstesnâ. Artık (onlar) size dürüst davranırlarsa, o hâlde (siz de) onlara böyle doğrulukla muâmele edin! Şübhesiz ki Allah, takvâ sâhiblerini sever.
İbni Kesir = Mescid-i Haram'ın yanında muahede yaptıklarınız müstesna, müşriklerin Allah yanında ve Rasulünün yanında nasıl bir ahdi olabilir ki? Onlar, size doğru davrandıkça siz de onlara karşı doğru davranın. Muhakkak ki Allah; müttakileri sever.
Kadri Çelik = Mescid-i Haram'ın yanında antlaştıklarınızın dışında, şirk koşanların Allah katında ve resulü nezdinde nasıl bir antlaşmaları olabilir ki? Size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah, takva sahiplerini sever.
Muhammed Esed = Sizin (ey inananlar) Mescid-i Haramın yakınında kendileriyle bir andlaşma yapmış olduğunuz kimselerin dışında, Allahtan başkalarına tanrılık yakıştıranların Allah ve Onun Elçisiyle bir andlaşma sağlamaları nasıl mümkün olabilir ki? (Sizin andlaşma yaptıklarınıza gelince,) onlar size karşı dürüst kaldıkları sürece siz de onlara karşı dürüst olun: çünkü, (unutmayın), Allah, yalnızca, kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıyanları sever.
Mustafa İslamoğlu = Şirk koşan kimselerin Allah'la ve O'nun Elçi'siyle anlaşma yapmaları nasıl mümkün olabilir ki! Ne var ki sizin Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle anlaşma yaptığınız kimseler hariç; onlar size verdikleri söze sadık kaldıkları sürece siz de onlara verdiğiniz söze sadık kalın: unutmayın ki Allah sorumlu davrananları sever.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ'nın katında ve peygamberinin katında o müşrikler için nasıl bir ahd olabilir! Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle muâhede yapmış olduklarınız müstesna. İmdi onlar size karşı istikamet gösterdikçe siz de onlar için istikamette bulunun. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ muttakîleri sever.
Ömer Öngüt = O müşriklerin Allah katında ve Resul'ü katında nasıl bir andlaşmaları olabilir? Ancak Mescid-i haram'da andlaştıklarınız hariç. Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Şüphesiz ki Allah muttakileri sever.
Şaban Piriş = Mescid-i Haram’ın yanında antlaştıklarınızın dışında, müşriklerin nasıl Allah katında ve resulü yanında bir antlaşmaları olabilir. (Bununla beraber) size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah sakınanları sever.
Sadık Türkmen = Allah’a ortak koşan saldırganların, Allah katında ve Rasûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescidi Haram’ın yanında, kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
Seyyid Kutub = Mescid i Haram'ın, Kabe'nin yanında antlaşma yaptıklarınız dışındaki müşriklere karşı Allah'ın ve Peygamber'in nasıl taahhüdü olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkça siz de onlara karşı dürüst davranınız. Hiç şüphesiz Allah kötülükten sakınanları sever.
Suat Yıldırım = O müşriklerin Allah yanında, Resulü yanında nasıl olup da bir ahitleri olabilir ki! (olamaz, zira onlar daima hainlik edip verdikleri sözden dönerler). Mescid-i Haram’ın yanında antlaşma yaptıklarınız bundan müstesna olup, onlar size karşı dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranın. Allah, Kendisine karşı gelmekten, özellikle ahdi bozmaktan sakınanları sever.
Süleyman Ateş = Ortak koşanların, Allâh'ın yanında ve Elçisinin yanında nasıl andlaşması olabilir? Ancak Mescid-i harâm'da andlaştıklarınız hariç. Onlar size dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranın, çünkü Allâh, korunanları sever.
Tefhim-ul Kuran = Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah katında ve Resulünün katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Allah, muttaki olanları sever.
Ümit Şimşek = O müşriklerin Allah ve Resulü katında nasıl bir ahdi olabilir ki? Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız ise müstesnadır. Onlar size dürüst davrandıkları müddetçe siz de onların hakkına riayet edin. Muhakkak ki Allah kötülükten sakınanları sever.
Yaşar Nuri Öztürk = Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru dürüst davrandıkça, siz de doğru dürüst davranın. Allah, sakınanları sever.
İskender Ali Mihr = Allah’ın ve O’nun Resûl’ünün yanında müşriklerin nasıl bir ahdi olur? Mescid-i Haram yanında ahd aldığınız kimseler müstesna. Artık sizin için ikâme ettikleri şeyde (ahdlerini tutarlarsa) siz de onlar için ikâme edin (ahdinizi yerine getirin). Muhakkak ki Allah; takva sahiplerini sever.
İlyas Yorulmaz = Allah’a ortak koşanların, Mescid-i Haram yanında sizinle yaptıkları sözleşmeden başka, Allah ve elçisinin yanında nasıl bir sözleşmeleri olabilir ki? Onlar size doğru ve düzgün davranırlarsa, sizde onlara doğru ve dürüst davranın. Şüphesiz Allah sakınıp korunanları sever.