ثُمَّ كُلِي مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً يَخْرُجُ مِن بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ فِيهِ شِفَاء لِلنَّاسِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Summe kulî min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululen, yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).
summe | : sonra |
kulî | : yeyin |
min kulli es semerâti | : meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden |
feslukî (fe uslukî) | : böylece sülûk edin, yolculuk edin, uçun |
subule(sebil) | : yollar |
rabbi-ki | : senin Rabbinin |
zululen | : zelil edilmiş, boyun eğdirilmiş, emre amade kılınmış |
yahrucu | : çıkar |
min butûni-hâ | : (onun) karnından |
şarâbun | : içecek |
muhtelifun | : muhtelif, çeşitli |
elvânu-hu(levn) | : onun renkleri |
fî-hi | : onun içinde vardır |
şifâun | : bir şifa |
li en nâsi | : insanlar için |
inne | : muhakkak ki |
fî zâlike | : bunda vardır |
le âyeten | : elbette bir âyet, bir delil |
li kavmin | : bir kavim için |
yetefekkerûne | : tefekkür ederler |
Diyanet İşleri = “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra dedi, bütün meyvelerden bal toplayın ve gönül alçaklığıyla Rabbinizin yollarını tutun. Karınlarından çeşitli renkte ballar çıkar, onlarda şifâ var insanlara. Şüphe yok ki bunda da düşünen topluluk için bir delil var.
Abdullah Parlıyan = Ve ona: “Sonra bütün meyvelerden yiyerek bal toplayıp ve mutlak bir boyun eğmişlikle Rabbinizin yollarını izleyin” diye vahyettiğini düşünün. İşte bundan dolayıdır ki, onların karınlarından çeşitli renkte ballar çıkar, onlarda şifa var insanlara. Şüphe yok ki, bunda da düşünen kimseler için ders ve ibretler vardır.
Adem Uğur = Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.
Ahmed Hulusi = "Sonra, her çiçekten ye de programının gereği, varoluşunu meydana getiren Esmâ'nın gereği şekilde onu değerlendir". . . Onun karnından, renkleri muhtelif bir içecek çıkar ki, onun içinde insanlar için şifa vardır. . . Bu olayda da aklını kullananlar için bir ibret vardır!
Ahmet Tekin = 'Bir de, meyvaların her birinden ye. Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollara gir.' diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet, bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Elbette gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, bunda ilâhî sırlar, ibretler vardır.
Ahmet Varol = Sonra bütün meyvelerden ye de Rabbinin senin hizmetine sunulmuş yollarına dal.' Onların karınlarından içinde insanlar için şifa bulunan değişik renklerde bir içecek çıkar. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayet vardır.
Ali Bulaç = Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü, uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.
Ali Fikri Yavuz = Sonra meyvaların hepsinden ye de, Rabbinin sana has kıldığı (şaşırmayacağın) yaylım yollarına çık.” O arıların karınlarından renkleri muhtelif bal çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Doğrusu bunda da düşünecek bir topluluk için (Allah’ın hikmet ve emrine delâlet eden) büyük bir alâmet var.
Ali Ünal = Sonra da her türlü ‘meyve’den ye; ye de, (çiçeklerin meyveler için döl yatağı vazifesi gördüğü kısımlarından) aldığın gıdaların ağırlığı altında, Rabbinin senin için kolaylaştırdığı dönüş yollarını takip et.” Arının karnından farklı renkleri bulunan bir şerbet çıkar ki o, insanlar için bir tür şifa kaynağıdır. Kuşkusuz bunda da ciddî ve sistemli düşünebilen bir topluluk için açık bir işaret, bir delil vardır.
Bayraktar Bayraklı = (68-69) Rabbin bal arısına, “Dağlardan, ağaçlardan ve kurulmuş kovanlardan yuvalar edin, sonra da her türlü üründen ye de, Rabbinin işlek olan yollarından yürü!” diye vahyetti. Karınlarından, insanlara şifa olan türlü türlü renkte içecek çıkar. Düşünen topluma bunda bir ders vardır.[273]
Bekir Sadak = (68-69) Rabbin bal arisina: «Daglarda, agaclarda ve hazirlanmis kovanlarda yuva edin; sonra her cesit urunden ye; sonra da Rabbinin islemen icin gosterdigi yollardan yuru» diye ogretti. Karinlarindan insanlara sifa olan cesitli renklerde bal cikar. Dusunen bir millet icin bunda ibret vardir.
Celal Yıldırım = Sonra da her türlü meyva, çiçek ve üründen ye; Rabbinin sana (yayılman için belirlediği) elverişli yollarda yürü, diye variyetti. Karınlarından değişik renklerde bir içecek çıkar ki, onda insanlara şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda iyice düşünen bir millete öğüt, ibret, belge vardır.
Cemal Külünkoğlu = “Sonra meyvelerin (ve çiçeklerin) hepsinden ye de Rabbinin (bal yapımı için) sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bir içecek (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünecek bir (toplum) için bir ders vardır.
Diyanet İşleri (eski) = (68-69) Rabbin bal arısına: 'Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva edin; sonra her çeşit üründen ye; sonra da Rabbinin işlemen için gösterdiği yollardan yürü' diye öğretti. Karınlarından insanlara şifa olan çeşitli renklerde bal çıkar. Düşünen bir millet için bunda ibret vardır.
Diyanet Vakfi = (68-69) Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.
Edip Yüksel = 'Sonra, her çeşit meyveden ye ve Rabbinin planını aynen izle.' Karınlarından, insanlar için şifa içeren çeşitli renklerden bir içecek çıkar. Düşünen insanlar için bunda bir işaret vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra meyvaların hepsinden ye de rabbının müyesser kıldığı yollara koy, içlerinden renkleri muhtelif bir içecek peydâ olur ki onda insanlara bir şifa vardır, her halde bunda tefekkür edecek bir kavm için elbet bir âyet var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra bütün meyvelerden ye ve Rabbinin kolay kıldığı yollara koy.» İçlerinden çeşitli renklerde bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz ki, bunda düşünen bir topluluk için büyük bir ibret vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra meyvaların hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kıldığı yollara gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir bal çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir millet için, büyük bir ibret vardır.
Gültekin Onan = Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü, uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen (yetefekkerun) bir kavim için gerçekten bunda bir ayet vardır.
Harun Yıldırım = Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.
Hasan Basri Çantay = (68-69) Rabbin bal arısına: «Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların senin için yapacakları) çardaklardan evler (kovanlar) edin, sonra meyve (ve çiçek) lerin her birinden ye de Rabbinin (bal imâlinde öğretdiği ve) kolaylıklar gösterdiği yaylım yollarına git» diye ilham etdi. Onların karınlarından (ağızlarından) renkleri çeşidli şerbet (bal) çıkar ki onda insanlar için şifâ vardır. İşte bunda da tefekkür edecek bir zümre için elbette bir âyet var.
Hayrat Neşriyat = 'Sonra her çeşit meyvelerden ye de (bal yapmak için) Rabbinin (sana)kolaylaştırdığı (ve ilhâm ettiği san'atın yayılım) yollarına gir!' Onların (o arıların)karınlarından, renkleri muhtelif bir içecek çıkar ki, onda insanlar için bir şifâ vardır. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir topluluk için kesin bir delil vardır.
İbni Kesir = Sonra her tür üründen ye. Sonra da Rabbının işlemen için gösterdiği yoldan yürü. Karınlarından insanlara şifa olan, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar. Bunda düşünen bir kavim için şüphesiz bir ayet vardır.
Kadri Çelik = “Sonra meyvelerin tümünden ye de böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü.” Onların karınlarından türlü renklerde bir şerbet çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.
Muhammed Esed = ve (ona) "sonra her türlü üründen ye; ve Rabbinin senin için öngördüğü yolları mutlak bir boyun eğmişlikle izle" (diye buyurduğunu düşünün!) (İşte bunun içindir ki,) onların karınlarından, içinde insan sağlığına yarayışlı unsurlar bulunan değişik renklerde/tadlarda bir sıvı çıkar. Şüphesiz bunda da, düşünen kimseler için mutlaka bir ders vardır!
Mustafa İslamoğlu = Sonra her türlü üründen ye ve ardından Rabbinin sana amade kıldığı yollarına koyul!" (Bütün bunların sonunda) onların karınlarından, içerisinde insanlar için şifa barındıran farklı renkler/tatlardan oluşan bir sıvı çıkar. Hiç şüphesiz, bütün bunlarda da düşünen bir toplum için mutlaka alınacak bir ders vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin kolayca olan yollarına git.» İçlerinden renkleri muhtelif bir şerbet çıkar, onda nâs için bir şifa vardır. Şüphesiz ki, bunda tefekkür eder bir kavim için elbette bir ibret vardır.
Ömer Öngüt = “Sonra her çeşit ürünlerden ye. Sonra da Rabbinin işlemen için gösterdiği yollardan kolaylıkla yürü!” Karınlarından insanlara şifa olan çeşitli renklerde bir şerbet (bal) çıkar. İyice düşünen bir topluluk için bunda ibret vardır.
Şaban Piriş = Sonra “bütün ürünlerden ye, ve Rabbinin sana tahsis ettiği yollardan yürü.” Arıların karnından, çeşitli renklerde ve insanlar için şifa olan bir içecek çıkar. İşte bunda da düşünen bir toplum için bir işaret vardır.
Sadık Türkmen = Sonra her çeşit üründen ye... Rabbinin yollarında boyun eğerek yürü!” Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz bunda, iyice düşünen bir toplum için gerçekten bir ibret vardır.
Seyyid Kutub = Sonra her meyvadan ye, Rabbinin önüne açtığı bütün yolları aş.» Arının karnından değişik renkli ve insanlar için şifa kaynağı olan bir içecek (bal) çıkar. Bu olayda düşünen kimseler için ibret dersi vardır.
Suat Yıldırım = (68-69) Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut." Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır.
Süleyman Ateş = "Sonra her çeşit meyvalardan ye de Rabbinin yollarında boyun eğerek yürü!" Onun karınlarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir millet için ibret vardır.
Tefhim-ul Kuran = Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü, uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.
Ümit Şimşek = “Sonra meyvelerin (ve çiçeklerin) hepsinden ye de Rabbinin (bal yapımı için) sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bir içecek (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünecek bir (toplum) için bir ders vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = (68-69) Rabbin bal arısına: 'Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva edin; sonra her çeşit üründen ye; sonra da Rabbinin işlemen için gösterdiği yollardan yürü' diye öğretti. Karınlarından insanlara şifa olan çeşitli renklerde bal çıkar. Düşünen bir millet için bunda ibret vardır.
İskender Ali Mihr = Sonra meyvelerin (çiçeklerin) hepsinden yeyin! Rabbinin emre amade kılınmış yollarında sülûk edin (uçun, dolaşın). Onun karnından muhtelif (çeşitli) renklerde içecek (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için elbette bir âyet (delil) vardır.
İlyas Yorulmaz = Sonra “Her türlü meyveden yiyin ve Rabbinin her türlü yollarına boyun eğerek gidin” dedik. Arıların karınlarından çeşitli renklerde, insanlar için şifa olan bir içecek (bal) çıkar. Düşünebilen bir toplum için bunlarda alınacak ibretler var.