وَأَوْحَى رَبُّكَ إِلَى النَّحْلِ أَنِ اتَّخِذِي مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَ
Ve evhâ rabbuke ilân nahli enittehızî minel cibâli buyûten ve mineş şeceri ve mimmâ ya’rişûn(ya’rişûne).
ve evhâ | : ve vahyetti |
rabbu-ke | : senin Rabbin |
ilâ en nahli | : balarısına |
en ittehızî | : (edinmek) edinmesini |
min el cibâli | : dağlardan |
buyûten | : evler |
ve min eş şeceri | : ve ağaçlardan |
ve mimmâ (min mâ) | : ve şeyden |
ya’rişûne | : (çardak) kuruyorlar, yapıyorlar |
Diyanet İşleri = Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve Rabbin, bal arısına, dağlarda, ağaçlarda ve çardak kurulan yerlerde kovan yapın diye vahyetti.
Abdullah Parlıyan = Ve bir de, Rabbinin arıya: “Dağlarda, ağaçlarda ve insanların hazırladıkları kovanlarda, kendine yuva edin” diye vahyettiğini.
Adem Uğur = Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin.
Ahmed Hulusi = Rabbin bal arısına vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve yaptıkları kovanlardan evler edin!" (Düşünen beyinlere, arının {ve diğer mahlûkatın} nasıl vahiy aldığı, bunun nasıl ve ne anlama geldiği konusu, çok şeyler açar. A. H. )
Ahmet Tekin = Rabbin bal arısına:'Dağlardan, ağaçlardan ve insanların hazırladıkları arılıklardan uygun yerleri kendine yuva haline getir' diye ilham etti.
Ahmet Varol = Rabbin arıya şöyle ilham etti: 'Kendine dağlardan, ağaçlardan ve (insanların) kurdukları kovanlardan evler edin.
Ali Bulaç = Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin.
Ali Fikri Yavuz = Senin Rabbin, bal arasına da şöyle vahy etti: “- Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin.
Ali Ünal = Rabbin, bal arısına da şöyle vahyetti: “Dağlardan kendine göz göz ev edin, ağaçlardan ve insanların kurup yükselttikleri çardak ve benzeri şeylerden de.
Bayraktar Bayraklı = (68-69) Rabbin bal arısına, “Dağlardan, ağaçlardan ve kurulmuş kovanlardan yuvalar edin, sonra da her türlü üründen ye de, Rabbinin işlek olan yollarından yürü!” diye vahyetti. Karınlarından, insanlara şifa olan türlü türlü renkte içecek çıkar. Düşünen topluma bunda bir ders vardır.[273]
Bekir Sadak = (68-69) Rabbin bal arisina: «Daglarda, agaclarda ve hazirlanmis kovanlarda yuva edin; sonra her cesit urunden ye; sonra da Rabbinin islemen icin gosterdigi yollardan yuru» diye ogretti. Karinlarindan insanlara sifa olan cesitli renklerde bal cikar. Dusunen bir millet icin bunda ibret vardir.
Celal Yıldırım = Rabbin, bal arısına, dağlardan, ağaçtan ve kurdukları çardaktan kendine göz göz yuva edin;
Cemal Külünkoğlu = Senin Rabbin, bal arasına da şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin.”
Diyanet İşleri (eski) = (68-69) Rabbin bal arısına: 'Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva edin; sonra her çeşit üründen ye; sonra da Rabbinin işlemen için gösterdiği yollardan yürü' diye öğretti. Karınlarından insanlara şifa olan çeşitli renklerde bal çıkar. Düşünen bir millet için bunda ibret vardır.
Diyanet Vakfi = (68-69) Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.
Edip Yüksel = Ve Rabbin arıya vahyetti: 'Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukların (kovanlar) dan evler edin,'
Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbın bal arısına da şöyle vahyetti: dağlardan ve ağaçlardan ve kuracakları köşklerden göz göz evler edin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Rabbin bal arısına da şöyle vahyetti: «Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan göz göz evler edin!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Senin Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin.
Gültekin Onan = Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin.
Harun Yıldırım = Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin.
Hasan Basri Çantay = (68-69) Rabbin bal arısına: «Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların senin için yapacakları) çardaklardan evler (kovanlar) edin, sonra meyve (ve çiçek) lerin her birinden ye de Rabbinin (bal imâlinde öğretdiği ve) kolaylıklar gösterdiği yaylım yollarına git» diye ilham etdi. Onların karınlarından (ağızlarından) renkleri çeşidli şerbet (bal) çıkar ki onda insanlar için şifâ vardır. İşte bunda da tefekkür edecek bir zümre için elbette bir âyet var.
Hayrat Neşriyat = Ve Rabbin nahl’e (bal arısına) vahyetti (ilhâm etti) ki: 'Dağlardan, ağaçlardan ve(insanların) kurmakta oldukları çardaklardan evler edin!'
İbni Kesir = Ve Rabbın bal arısına vahyetti ki: Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva edin.
Kadri Çelik = Rabbin bal arısına, “Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin” diye vahyetti.
Muhammed Esed = Ve bir de, Rabbinin arıya: "Dağlarda, ağaçlarda ve (insanların) hazırladıkları kovanlarda kendine yuva edin" diye vahyetti(ğini)
Mustafa İslamoğlu = Yine Rabbinin arıya vahyetti(ğini de düşün): "Dağlardan, ağaçlardan ve imal edilmiş kovanlardan kendine yuva edin!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Rabbin bal arısına da ilham etmiştir ki, «Dağlardan ve ağaçlardan ve çardaklardan evler ittihaz edin.»
Ömer Öngüt = Rabbin bal arısına: “Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva edin!” diye vahyetti.
Şaban Piriş = Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve kovanlardan kendine evler yap.
Sadık Türkmen = Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: “Dağlarda, ağaçlarda ve insanların kurdukları çardaklarda/kovanlarda, kendine evler edin!
Seyyid Kutub = Rabbin bal arısına ilham etti ki; «Dağ oyuklarında, ağaç kovuklarında ve asma yaprakları arasında petek ör.»
Suat Yıldırım = (68-69) Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut." Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır.
Süleyman Ateş = Rabbin, bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan evler edin!"
Tefhim-ul Kuran = Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin.
Ümit Şimşek = Rabbin balarısına vahyetti: 'Dağlardan, ağaçlardan, insanların kurduğu kovanlardan kendine evler edin.
Yaşar Nuri Öztürk = Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..."
İskender Ali Mihr = Ve senin Rabbin, balarısına, dağlardan, ağaçlardan ve onların (insanların) kurdukları çardaklardan, evler (kovanlar) edinmelerini vahyetti.
İlyas Yorulmaz = Rabbin arıya “Dağlarda veya ağaçlarda veya insanların yükseklere hazırladıkları yerler (kovanlar) da evler edinin” diye vahy etti.