وَاسْتَفْزِزْ مَنِ اسْتَطَعْتَ مِنْهُمْ بِصَوْتِكَ وَأَجْلِبْ عَلَيْهِم بِخَيْلِكَ وَرَجِلِكَ وَشَارِكْهُمْ فِي الأَمْوَالِ وَالأَوْلادِ وَعِدْهُمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورًا
Vestefziz menisteta’te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi haylike ve racilike ve şârikhum fîl emvâli vel evlâdi vaıdhum, ve mâ yaiduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûran).
vestefziz (ve istefsiz) | : ve aldat, rahatsız et |
men isteta’te | : kime güç yetirirsen |
min-hum | : onlardan |
bi savti-ke | : sesinle |
ve eclib | : ve bağırarak sevket (yönlendir) |
aleyhim | : onların üzerine |
bi hayli-ke | : senin atlılarınla |
ve recili-ke | : ve senin yayaların |
ve şârik-hum | : ve onlara ortak ol |
fî el emvâli | : mallarda |
ve el evlâdi | : ve evlâtlarda, çocuklarda |
vaid-hum, | : onlara vaadet |
ve mâ yaidu-hum | : ve onlara vaadettiği şeyler |
eş şeytânu | : şeytan |
illâ | : ancak, fakat |
gurûren | : aldanma, aldatma |
Diyanet İşleri = “(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va’detmez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardan kime gücün yeterse seslen, oynat yerinden onu, atlı, yaya, bütün ordunla yürü üstlerine, malda, evlâtta ortak ol onlarla ve vaadet onlara ve Şeytan, yalandan başka bir şey vaat edemez ki onlara.
Abdullah Parlıyan = Ey şeytan haydi onlardan gücünün yettiklerini sesinle yerinden oynat ayart ve aldat. Onlara karşı atlarınla ve adamlarınla, bütün kuvvetini toplayarak yürü ve yüklen onlara. Böylece onların mallarıyla, çocuklarıyla ilgili olarak, işleyecekleri günahlara yani mal ve çocuklarını kendi yolunda kullandırarak onlara ortak ol. Onlara türlü türlü sözler vererek aldat onları...” Gerçekten şeytan, aldatmadan başka birşey vaadetmez ki onlara.
Adem Uğur = Onlardan gücünün yettiği kimseleri dâvetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vâdetmez.
Ahmed Hulusi = "Onlardan gücün yettiğini seslenişinle (vesveseyle) yerinden oynat; atlıların ve yayalarınla onların üzerine çullan; mallarda ve evlatlarda onlara ortak ol ve onlara vaatte bulun! (Ne var ki) şeytan onlara aldanıştan başka bir şey vaat etmez!"
Ahmet Tekin = 'Onlardan gücünün yettiği kimseleri, teşvikin, vesvesen, fısıltılarınla, gürültüyü andıran şarkıların ve çalgı seslerinle küçük düşürerek perişan et. Süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ, mallarını, evlâtlarını vasıta ederek onlara günah işlet, kendilerine vaatlerde bulun.' buyurdu. Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler onlara, aldatmaktan başka bir şey va’detmez.
Ahmet Varol = Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerlerinden oynat. Atlılarınla ve yayalarınla üzerlerine yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara vaadlerde bulun.' Şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.
Ali Bulaç = "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez.
Ali Fikri Yavuz = Hem insanlardan gücün yettiği kimseleri, sesinle (Şehevî çalgılarla) kaydır ve fenalığa götüren süvarilerinle, piyadelerinle üzerlerine yaygara kopar. (Haram kazandırmakla) mallarına ve (zina yaptırmakla) evlâdlarına ortak ol; onlara (yalan yere) vaadlerde bulun. Fakat Şeytan, onlara, yalnız bir aldanış vaad eder.
Ali Ünal = “Dilediğini yap: gücünün yettiğini o kandırıcı sesinle yerinden oynat ve kötülüklere sürükle; süvari ve yaya birliklerinle üzerlerine yürü; mallarına ve çocuklarına ortak ol ve bol bol va’dlerde bulun onlara!” Şeytan bu! Onlara aldanıştan başka ne va’deder ki!
Bayraktar Bayraklı = “Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle şaşırt; süvarilerinle ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas; mallarda ve evlatlarda onlara ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun!” Şeytan, insanlara aldatmadan başka bir şey vadetmez.
Bekir Sadak = «esinle, gucunun yettigini yerinden oynat, onlara karsi yaya ve atlilarinla haykirarak yuru, mallarina ve cocuklarina ortak ol, onlara vaadlerde bulun ama seytan sadece onlari aldatmak icin vaadeder.
Celal Yıldırım = «Hem onlardan gücün yettiğince sesinle yerinden oynat, süvarinle piyadenle üzerlerine yürü ; mallarına ve çocuklarına ortak ol, onlara va'dlerde bulun, —ama Şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez—».
Cemal Külünkoğlu = (Haydi) “Onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara (yalan yere) vaatlerde bulun.” Zaten şeytanın vadettiği her şey sadece akıl çelmek içindir.
Diyanet İşleri (eski) = 'Sesinle, gücünün yettiğini yerinden oynat, onlara karşı yaya ve atlılarınla haykırarak yürü, mallarına ve çocuklarına ortak ol, onlara vaadlerde bulun ama şeytan sadece onları aldatmak için vaadeder.
Diyanet Vakfi = Onlardan gücünün yettiği kimseleri dâvetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vâdetmez.
Edip Yüksel = 'Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat, onlara karşı tüm gücünü ve adamlarını seferber et, paralarının ve çocuklarının bir bölümüne ortak ol ve onlara umut ver. Şeytan, onlara ancak sahte umutlar verir.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem onlardan gücün yettiğini sesinle oynat, süvarilerin ve piyadelerinle üzerlerine bas gürültüyü, ve mallarına evlâdlarına ortak ol ve onlarla va'dler yap, fakat Şeytan onlara bir aldanıştan başka ne va'd eder?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat; süvarilerin ve piyadelerinle üzerlerine bas gürültüyü; mallarına, evlatlarına ortak ol; ve onlara va'dlerde bulun.» Fakat şeytan onlara bir aldanıştan başka ne va'd eder?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Onlardan gücünün yettiğini yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun.» Fakat şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.
Gültekin Onan = "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar. Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez.
Harun Yıldırım = Onlardan gücünün yettiği kimseleri dâvetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vâdetmez.
Hasan Basri Çantay = Haydi, şimdi onlardan gücünün yettiğini sesinle ayart; atlarınla ve adamlarınla onların üzerine yüklen ve (böylece) onların, mallarıyla çocuklarıyla (ilgili olarak işleyecekleri günahlara) ortak ol; onlara vaadlerde bulun; çünkü (onlar bilmezler ki) Şeytan'ın vaad ettiği her şey sadece akıl çelmek içindir.
Hayrat Neşriyat = Ve onlardan gücünün yettiklerini sesinle yoldan çıkar; atlarını ve adamlarını sal üzerlerine, servet ve evlat edinirken onlara ortak ol; dahası onlara vaadlerde bulun! -Nasıl olsa Şeytan'ın vaadi aldatmadan başka bir şey ifade etmez-
İbni Kesir = «Ve onlardan kime gücün yeterse onu sesin ile oynat ve onların üzerlerine süvarilerinle, piyâdelerinle sayhada bulun ve onlara mallarda ve evlatlarda ortak ol, ve onlara vaadler yap, onları şeytanın vaadedeceği şey ise bir aldatıştan başka değildir.»
Kadri Çelik = “(Ey İblis!) Onlardan güç yetirdiklerini sesinle yerinden oynat, atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaatlerde bulun.” Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.
Muhammed Esed = İnsanlardan gücünün yettiklerini sesinle titret! Atlı ve yayalarınla onların üzerine yürü! Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol, onlara vaadde bulun! Şeytan onlara aldatmadan başka ne vaat edebilir?
Mustafa İslamoğlu = Onlardan, gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat. Atlılarınla, yayalarınla onlara yaygara yap. Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol. Onlara sözler ver!” Şeytan, onlara aldatmaktan başka bir söz vermez ki!
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve onlardan kime gücün yeterse onu sesin ile oynat ve onların üzerlerine süvarilerinle, piyâdelerinle sayhada bulun ve onlara mallarda ve evlatlarda ortak ol, ve onlara vaadler yap, onları şeytanın vaadedeceği şey ise bir aldatıştan başka değildir.»
Ömer Öngüt = Allah sonra şöyle buyurdu: "Onlardan gücünün yettiğini sesinle aldatıp kötülüklere kaydır. Süvari veya piyade olarak bütün kuvvetlerini toplayarak onların üzerine yürü, mallarına ve evlatlarına ortak ol, bol bol vaadlerde bulun onlara!" Şeytan bu! Onları aldatmadan başka ne vaad eder ki!
Şaban Piriş = İnsanlardan gücünün yettiklerini sesinle titret! Atlı ve yayalarınla onların üzerine yürü! Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol, onlara vaadde bulun! Şeytan onlara aldatmadan başka ne vaat edebilir?
Sadık Türkmen = Onlardan, gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat. Atlılarınla, yayalarınla onlara yaygara yap. Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol. Onlara sözler ver!” Şeytan, onlara aldatmaktan başka bir söz vermez ki!
Seyyid Kutub = Gücünün yettiklerini sesinle ayartıp siperlerinden çıkar, atlılarını ve piyadelerini nara attırarak, üzerlerine çullandır, mallarına ve evlâtlarına ortak ol, onlara çeşitli vaadler yap, şeytanın insanlara yaptığı vaadler aldatmacadan başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım = Allah sonra şöyle buyurdu: "Onlardan gücünün yettiğini sesinle aldatıp kötülüklere kaydır. Süvari veya piyade olarak bütün kuvvetlerini toplayarak onların üzerine yürü, mallarına ve evlatlarına ortak ol, bol bol vaadlerde bulun onlara!" Şeytan bu! Onları aldatmadan başka ne vaad eder ki!
Süleyman Ateş = "Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat; atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas; mallarda ve evlâdlarda onlara ortak ol; onlara (çeşitli) va'dler yap (va'dlerinle onları oyala)"; şeytân, onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez.
Tefhim-ul Kuran = «Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun.» Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez.
Ümit Şimşek = 'Onlardan gücünün yettiğini sesinle yoldan çıkar. Süvarilerinle, piyadelerinle onların üzerine yürü. Mallarına, evlâtlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun. Ama Şeytanın onlara vaad edeceği, bir aldatmadan başka nedir ki?
Yaşar Nuri Öztürk = "Onlardan güç yetirdiğini sesinle yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla yaygara çıkarıp üzerlerine çullan. Mallarda, evlatlarda onlara ortak ol, onlara ha bire vaatte bulun." Şeytan onlara bir aldanıştan başka ne vaat eder ki?!
İskender Ali Mihr = “Ve onlardan güç yetirdiklerini, sesinle aldat. Atlıların ve yayalarınla onları bağırarak yönlendir (cehenneme sevket). Evlâtlarında ve mallarında onlara ortak ol. Ve onlara (yalan şeyler) vaadet.” Şeytanın vaadettikleri gurur (aldatma)dan başka bir şey değildir.
İlyas Yorulmaz = “Onlardan gücünün yettiklerine sesinle boyun eğdir veya atlarınla ve adamlarınla onları kendine özendir, mallara ve evlatlara onları (güçlerine) ortak et veya çeşitli vaatlerde bulun. Şeytan ancak insanlara gurur (aldanmayı) vaat eder. ”